GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'e onurlu duruşu için teşekkür ettiğine, yapılan eleştirilerde belli bir hacim aşıldığında inandırıcılığın kaybedildiğine, tarif edilen bir sistem olduğuna ve bir virt gibi gösterilmeye çalışılan bu sistemi reddettiklerine, vatandaşın algısının son derece yüksek olduğuna, yasama ve yürütmenin ayrı olduğuna, dalga geçilen Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesinin yüzde 1'le öğrenci aldığına, yetmiş dakikalık konuşmalara cevap vermek için iki dakikalık sürenin çok az olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:32
Tarih:15.12.2020

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; öncelikle, Sayın İsmail Demir buradalar, dün, tabii, Türkiye için önemli bir gündü, bu manada, ben kendisine ülkemize ettiği hizmetler için teşekkür etmek istiyorum. Onurlu duruşu için ayrıca, hassaten, hem grubumuz adına hem milletimiz adına teşekkür ediyorum çünkü Savunma Sanayii Başkanlığı olarak yaptığı şeyler Türkiye için fevkalade önemli. Sadece Türkiye değil aslında dünyadaki sisteme olan itirazın da bence bir neticesidir, gelinen bir noktadır. Bu manada, buradakinden farklı olarak, dün akşam siyasi parti gruplarının yaptığı açıklamalar da birlik, beraberlik adına fevkalade önemliydi, önce bunu ifade etmek istiyorum, teşekkür etmek istiyorum Sayın Başkan.

Tabii ki, hayır olsun bugün yapacağımız çalışmalar.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, tek tek cevap vermek tabii ki çok zor, uzun konuşmalardan geçtik ama birkaç şeyi söylemek istiyorum, şu sebeple: Şimdi bu yapılan eleştirileri iki boyutuyla düşünmek lazım. Şimdi, yapılan eleştirilerde belli bir hacim aşıldığı zaman iki temel sorun ortaya çıkıyor. Birincisi, inandırıcılığını kaybediyor. Bir diğer önemli mesele, siz bütün bu itiraz ettiğiniz şeylere kendiniz talipsiniz yani ben iktidar olmak istiyorum, ben vatandaşın reyini almak istiyorum derken ben tek adam olmak istiyorum diyorsunuz o zaman. Yani, siz eğer Cumhurbaşkanlığına talipseniz, sizin tarif ettiğiniz bir sistem var, sürekli tekrar ediyorsunuz, bir virt gibi bunu tekrar ediyorsunuz -ki bunları biz şiddetle reddediyoruz- bunlar sizin birer kodlamanız yani işe, böyle anlatılan konuşmalardaki tekerlemelere falan bakınca da vatandaşın algılama düzeyini ilkokul seviyesinde zannediyorsunuz. Vatandaş sizi, bizi sulu götürür susuz getirir, vatandaş ordinaryüs...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Özlem Hanım, son bir dakika veriyoruz.

Buyurun.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - O kadar kısa mı Başkanım? Ama, lütfen Başkanım.

Yani vatandaşımızın algılaması, hayatı değerlendirmesi böyle bir zeminde değil, son derece yüksek düzeyden değerlendirme yapıyor. Bu kullandığınız ifadelerle aslında siz, bunlara kendiniz de talipsiniz yani bunları unutmadan bu ağır sözleri, ifadeleri kullanmak lazım. Yani, hakikaten inanılmaz bir doz aşımıyla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.

Şimdi, tekrar ediyorsunuz, yasama, yürütme tek kişinin elinde. Ya, buna kim inanır, buna kim inanır yani? O zaman siz de mi onun içerisindesiniz? Ne demek? Türkiye'de yasama, yürütme ayrı; bizim başından itibaren her daim altını çizdiğimiz bir şeydir.

Ah almaktan bahsediyorsunuz. Bu, sizin için söylenen bir şeydir yani halk arasında hep bu söylenir. Dolaşın bakalım ne deniliyor acaba? Bu kadar yani on sekiz yıldır sandığa atılan oylar tekme atmak mıdır? İnanamıyorum yani. Sandıkta bir kanaat belirtmek ne zamandan beri tekme atmak? O zaman, bu dediğim şekilde bakıldığında vatandaş size tekme mi atıyor? Bunu mu ifade ediyorsunuz? Yani, bu, hakikaten olacak iş değil. Ha, gidiyorsunuz milletin evini dikizlemeye. Ya, ne zaman... Bakın, eğer ortada bir suç varsa, buna inanıyorsanız İstanbul Büyükşehir Belediyesi sizin elinizde. O zaman...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, yani bilmiyorum, böyle...

BAŞKAN - Özlem Hanım, baştan açıklamayı yaptık.

Teşekkür ederim.

Sayın Özkoç...

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, bir saniye... O zaman bir usul var, ben sevmiyorum ama kayda geçsin, iki şey söylemem lazım.

Şu imam hatiple alakalı mesele. Bakın, bugün Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesiyle dalga geçiliyor. Bu okul şu anda Türkiye'de yüzde 1'le öğrenci alıyor hatta bu sene kapatması yüzde 0,7 yani yüzde 1'in de üstünde puanla öğrenci aldı. Yani bu şuna benziyor: Galatasaray Lisesi öğrencileri hiçbir yere gelmesin. Bu, herhâlde hâlâ devam eden imam hatip fobisinin devamı diye düşünüyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Diğer imam hatipler...

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Çünkü o okul da aynı yüksek puanla öğrenci aldığı için bundan kaynaklanıyor, ismiyle alakalı bir şey değil. Bu şuna benziyor yani: Neden Galatasaray Lisesinden 10 tane daha yok? O okuldan 1 tane var, bununla alakalı, başarının, çıtanın yüksek olmasıyla alakalı.

BAŞKAN - Peki, teşekkür ederim Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hayır, bir saniye Başkanım, bir şey daha söyleyeceğim.

Bakın, biz yaşadığımız şeyleri anlatırken kürsülerde, bir hikâye olarak anlatmıyoruz, bir suistimal olarak, bunlardan istifade etmek için değil, vakanın bizatihi kendisini anlatıyoruz.

Bir de Başkanım yani iki dakika, bu kadar, yetmiş dakikalık konuşmaya iki dakika gerçekten çok az. Kurallara evet ama fevkalade az. Bunu biraz aşmamız lazım diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)