| Konu: | Manisa Milletvekili Özgür Özel ve Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin tekraren açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 10.12.2020 |
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hızlıca bitireceğim.
Şimdi, bence Özgür Bey girmese iyiydi yani, iyiydi çünkü bir şey söylemedim ben kendisine ama şimdi siz söylediğiniz için ifade etmem lazım. Şimdi, Özgür Bey, bakın, yerel seçimlerden bahsediyorsunuz, yerel seçimlerde Bese Hozat dedi ki: "CHP'ye oy vereceğiz.", Murat Karayılan dedi ki: "CHP'yi destekleyeceğiz, aday çıkarmayacağız, destekleyeceğiz.", Cemil Bayık dedi ki: "Biz CHP'yi destekleyeceğiz." Şimdi, hâl böyle olunca... (CHP sıralarından gürültüler)
O zaman siz herhâlde okumuyorsunuz, okuyun değerli arkadaşlarım; gol seyretmek yerine okuyun, okuduğunuz zaman göreceksiniz ki bu ifadeler var. O yüzden, ben çok net bir şekilde neyi kastettiğimi ifade ediyorum. Bu kürsüler meydan okuma yeri değildir. Herkes tabii ki kendi istediğini söyleyebilir ama şunu ifade etmem lazım: Eğer sistemin içindeyse arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisini kabul ediyorlarsa, eğer buradalarsa, eğer buranın milletvekiliyseler, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumlarının bir kısmının varlığını kabul ederek, bir kısmının varlığını reddederek devam edemezler yola.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Türkiye Cumhuriyeti'nin mahkemelerinin sizinle alakalı aleyhte verdiği her karar yanlış, başka konularla alakalı verdiği kararlar doğru... Bu nasıl bir mantık anlayamıyorum yani. Bu ülkenin hâkimleri, savcıları sizin testinizden mi geçmek zorunda her seferinde? Bunu kabul etmek mümkün değil.
Ayrıca şu var: Madem çok cesursunuz -arkadaşlarınızın adını zor hatırlıyorsunuz ama işinize geldiğinde hop diye bir dönüş yapıyorsunuz- bu oylamalar esnasında Komisyonda hiçbir milletvekiliniz gelip de oy kullanmadı; sadece Abdullah Koç Bey gelerek dedi ki: "Biz oy kullanmayacağız, katılamayacağız." Ha, gelirsiniz, komisyonlarda... Ya, bu konunun savunulacak nesi var ki anlamıyorum yani, her hâlükârda çok net bir şekilde ifade edersiniz. Ha, şunu yaptınız -ben adaletli bir insanım- olay ortaya çıktıktan sonra partiyle, sizle arasındaki bağın kopması konusunda, evet, hassasiyet gösterdiniz, ben buna bir şey söylemiyorum.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Siz de yapın, siz de yapın.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ama asıl mesele, bu kamuoyunun önüne gelmeden önce, siz bizleri itham ederken, bizlere hakaret ederken, bizlere saldırırken kendi arkadaşlarınız bunu yapmış ve siz bunu biliyormuşsunuz ya, asıl problem bu; bunu biliyormuşsunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Siz bunu biliyorsunuz yani bile bile. Arkadaşlarınız hanımefendiyi dinlemiş, onu susturmaya çalışmış.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Yalan, hepsi yalan.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - "Aman yapma kardeşim, rezil olmayalım." demiş.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Hepsi yalan.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ha, kamuoyunun önüne döküldükten sonra zaten başka çareniz yok. Ne yapacaksınız yani ne yapacaksınız? Aranıza mesafe koyacaksınız, başka çareniz yok.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)