| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 01.12.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Geçtiğimiz günlerde Samsun'umuzun ve ülkemizin tanınmış iş insanlarından Yeşilyurt Grup Onursal Başkanı Sayın Cemal Yeşilyurt'u kaybettik. Sözlerime başlamadan önce; yaptığı yatırımların, istihdama ve ekonomiye sağladığı katma değerlerin yanı sıra eğitimden sağlığa birçok alanda verdiği desteklerle tanınan, iş hayatındaki başarılarının yanı sıra hayırsever kişiliğiyle de bilinen, Samsun'umuzun sevilen ismi Cemal Yeşilyurt'u bir kez daha rahmetle anıyor, ailesine de başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Değerli milletvekilleri, coronavirüs ülkemizde hemen hemen her haneyi etkilemiştir, ölümler nedeniyle binlerce eve ateş düşmüştür. Sadece 30 Kasım verilerine şöyle bir baktığımız zaman: Test sayısı 176 bin, vaka sayısı 31 bin, hasta sayısı 6.500, vefat sayısı 188.
Dolayısıyla, coronavirüsten en çok etkilenen kesim doğal olarak küçük esnaf olmuştur. Esnaf kesiminde, mart ayından bu yana dükkânını hiç açamayan esnaflarımız bulunmaktadır. Yine 20 bin okul kantini on aydan beri kapalı durumdadır. Mart ayından sonra doksan gün kapalı kalan binlerce işletme, Türkiye'deki ekonomik krize daha fazla dayanamayarak maalesef kapısına kilit vurmuştur. 1 Haziran 2020 tarihinden sonra açılmalarına izin verilen işletmeler de devam eden pandemi nedeniyle iş yapamaz hâle gelmiştir. Esnafların bu dönemdeki zararları kesinlikle telafi edilmelidir.
Açılamayan okullar ve kapanan iş yerleri nedeniyle 350 bin servis aracı iş yapamaz durumdadır. Hep konuşuyoruz ya "Aman, pandemi dolayısıyla bu araçlardaki yolcu sayısını hiç olmazsa yarı yarıya düşürün." diyoruz ya; tamam, yolcu sayısını yarı yarıya düşürsünler -ve de düşürüyorlar, düşürmeleri de gerekir- ama bunların yakıtları, şoförleri gibi maliyetlerinde hiçbir değişiklik yok. Hiç olmazsa bunlara da bir katkı sağlanması lazım ama şu güne kadar ne "benzin desteği" ne "mazot desteği" ne "KDV desteği" ne "ÖTV desteği" adı altında servisçilerimize ve şoförlerimize herhangi bir yardım maalesef ulaşmamıştır.
Hükûmet tarafından salgın kapsamında kapatılan sadece 110 bin lokantacı esnafı bulunmaktadır. Bu esnaf kesiminin 110 bininin de paket servisi yapma şansı maalesef yoktur, ancak belli bölümü paket servisi yapabilmektedir. 100 bin kahvehane de yeniden kapılarını müşterilerine kapatmıştır.
Salgın tedbirleri kapsamında yeni alınan kararlarla beraber marketler, kuaförler, kafeteryalar, lokantalar saat 20.00'de kapılarını kapatıyor, sabah beşe kadar. Her biri, bu geçen on aylık dönem içerisinde de maalesef iflasın eşiğine gelmiştir.
Tabii, bizim önerilerimiz var. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener'in önerisi vardı, demişti ki: "Hiç olmazsa bu esnafımıza aylık 2 bin TL ödeyelim." Bizler ne yaptık bunun yerine? Halk Bankası marifetiyle belli kredilerle, faizli kredilerle destek olmaya çalıştık. Maalesef onların da üzerinden altı ay geçti, geri ödemeleri başladı, zaten esnaf da herhangi bir iş yapamadı, şu an onların faizini bile ödeme imkânları maalesef yok.
Bugün, hiç beğenmediğiniz -ki ben de hâlâ beğenmiyorum- Yunanistan bile 800 euro yardımda bulunuyor. İşte devlet bu günler için vardır. Esnafımız da diyor ki: "Ben otuz yıldır, kırk yıldır vergimi veriyorum, bu devlete hizmet ediyorum ama devletim bana otuz gün, kırk gün bakamadı; bana yardımcı olamadı."
Ben buradan tekrar gündeme getiriyorum, diyorum ki: Devlet bu günler için var, sosyal devlet bu gün için var. Bugün esnafımızın, berberimizin, lokantacımızın, kahvecimizin yanında olmayacağız da peki ne zaman olacağız?
Daha bu süreç belli de değil. Bugün, pandeminin ikinci zirvesini yaptığı günleri konuşuyoruz, yeni yeni kapama tedbirleri geliyor. Dün gece Sayın Cumhurbaşkanımızı hep beraber izledik, bir sürü yaptırımdan bahsetti ama esnafa yönelik herhangi bir yardım kampanyası, yardım veyahut da buna benzer herhangi bir şeyi duyamadık. Hâlâ vakit var, bizler bu günlerde esnafın yanında olmalıyız. Bununla ilgili geçmişte de bir sürü önerge verdik ama her seferinde reddettiniz. Yani gerçeklerle yüzleşmekten neden kaçıyorsunuz, bunu anlamak mümkün değil. Sabahleyin kalktığınız zaman evlerinizin önünde sizler de bizim gibi manavla karşılaşıyorsunuz, bakkalla karşılaşıyorsunuz, berberle karşılaşıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Tamamlıyorum Başkanım.
Bu küçük işletmeler gerçekten zor durumda. Bize anlattıkları gibi size de dertlerini anlatıyorlar, sizlerden de yardım istiyorlar. Dolayısıyla, gün bugün. Bugün, küçük esnafımız devletini yanında görmek istiyor. Dolayısıyla, benim bu araştırma önergeme sizlerin de katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bakın, geçmişte depremle ilgili bir araştırma önergesini hep beraber kabul ettik. Şu an Komisyon da bu konuyla ilgili çalışmalarını yapıyor. Esnaf da bizim esnafımız, her biriniz caddede, sokakta ağzınızı açtığınız andan itibaren yanlarında olduğunuzu ifade ediyorsunuz.
O zaman bugün de onların sorunlarının çözümüne yönelik atılan adım olarak değerlendirdiğimiz araştırma önergemize destek vereceğinizi ümit ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)