| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 25.11.2020 |
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ grubu adına, 238 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 42'nci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi de saygıyla selamlıyorum.
42'nci madde, genel aydınlatma giderlerinin Bakanlıkça karşılanması süresinin 2025 yılı sonuna kadar uzatılmasını öngörmektedir. Bu maddeye bir itirazımız yoktur ancak daha önce de bu kürsüden, yasalar hazırlanırken plansız hareket ettiğinizi, kanunları alelacele hazırladığınızı belirttim. Bu yöntem de bizi sürekli aynı kanunlar üzerinde tekrar tekrar düzeltmeler yapmak zorunda bırakıyor. Örneğin, son yıllarda elektrik kurulu gücü düzenli olarak artmaktadır fakat 2017 yılından itibaren de talepte bir durgunluk hatta daralma söz konusudur. En yüksek kullanımda dahi 49 bin megavat elektrik tüketilirken kurulu elektrik gücümüz 93 bin megavatın üzerinde yani talebin çok çok üzerinde bir kapasitemiz var.
Ayrıca, lisans almış ve yapımı devam eden projelerin gücü 20 bin megavatın üzerinde. İlaveten 10 bin megavattan fazla proje de ön lisans almış durumda. Bunun yanına Akkuyu Nükleer Santrali de yakında ekleniyor, 4.800 megavat kurulu gücünde ve yılda 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek olan Akkuyu Nükleer Santrali'yle elektrik kullanım oranımız kapasitemizin çok altında kalacaktır yani kullanılandan çok daha fazla üretim kapasitesine sahip olacağız. Bu durum sonucunda maalesef vatandaşın elektrik faturası azalmayacak, aksine artacaktır çünkü bu plansız yatırımların getirisi olmayacak ve vatandaştan tahsil edilecektir. 35 milyonu mesken olmak üzere 43 milyondan fazla aboneye bu masraflar pay edilecek. Bakın, mesken abone grubunda 100 liralık elektrik faturasının 19 lira 43 kuruşu vergi fonları, 28 lira 27 kuruşu dağıtım bedelidir; geriye kalan 52 lira 28 kuruş bu abonenin kullandığı enerji bedelidir. Gördüğünüz gibi, evimize gelen faturaların yalnızca yarısı kullandığımız enerjinin bedelidir. Burada önemli bir noktada var: 2018 yılında Türkiye'de tahakkuk eden elektrik enerjisi miktarı 177 milyar kilovatsaattir. Elektriğin kilovatsaatine 1 kuruş zam yapsanız toplamda 1 milyar 770 milyon TL gibi çok büyük bir rakama denk geliyor yani meblağlar çok büyük, yüzde 1, yüzde 2 gibi payları küçük göremeyiz; o yüzden planlamalarımızı çok dikkatli yapmak zorundayız.
Değerli arkadaşlar, vatandaşı bu yükün altına gerekli bir durum için soksanız gam yemeyeceğiz fakat, maalesef durum ortadadır ki hesapsız yapılan yatırımlar atıl kalacaktır. YEKDEM kapasite mekanizması, nükleer gibi alım garantili projeler dışında kalan enerji yatırımları iflas edecek gibi görünüyor.
Elektrik enerjimiz doğru yönetilmiyor. Elektrik üretim ve dağıtım sektörünün toplam borç stoku 47 milyar dolardır ve bunun da 13 milyar dolarının yapılandırmaya ihtiyacı vardır. Parasızlığımızın yanı sıra, rant sağlama çabanız da enerji sektörümüzü açmaza sokmakta. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının verilerine göre, YEKDEM kapsamına alınan şirket sayısı sürekli artmaktadır. Şirket sayısının artışı YEKDEM maliyetinin elektrik aboneleri üzerindeki yükünü de her yıl artırmaktadır. 2011 yılında YEKDEM kapsamına alınan üretim tesisi 20'ydi, 2020 yılında ise firma sayısı 818 olmuştur. Bundaki en temel sebep de YEKDEM kapsamında kurulan üretim tesislerine verilen ve dolar üzerinden hesaplanan satın alma garantileridir diyebiliriz. YEKDEM desteğinde bu dolar sevdası nedir arkadaşlar? 5-10 bin lira tasarrufunu dolara çeviren vatandaşa terörist gözüyle bakıyorsunuz ama YEKDEM desteklerini dolar cinsinden ödemekte bir mahzur görmüyorsunuz. Hani yerli ve millî para kullanacaktınız? Dolar desteğinin gerekçesi nedir arkadaşlar? "Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı." özdeyişini hatırlatıyorsunuz.
Bakın, YEKDEM kapsamında, elektrik üretimleri karşılığında 2011 yılında 774 milyon lira ödeme yapılırken 2019'da bu ödeme 38 milyar TL'ye yükselmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Dolarla garanti olunca rakamlar da geometrik büyüyor. Bu artışa rağmen, maalesef Bakanlığın 2021 bütçe planında YEKDEM uygulamasını iyileştirici bir hedef görülmemektedir. Bu da bize, yapılan işlerde gerçekçi bir gelecek projeksiyonun uygulanması yerine rant ve siyasi şov odaklı uygulamalar üzerine kurulu bir enerji politikamız olduğunu ortaya koymaktadır. Devlet de yönetseniz, iş insanı da olsanız, esnaf da olsanız kazanmanın temel yollarından biri geleceği doğru okumaktır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)