GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:18
Tarih:19.11.2020

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

14'üncü madde, kendi tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten, lisanssız elektrik üretim faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerin ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri enerjiyi o günkü reel fiyat üzerinden satışlarını içeriyor. Bizim de desteklediğimiz bir madde. Genelde bu tür üretimleri kimler yapıyor? Sanayiciler yapıyor, bunun paralelinde de özellikle belediyelerimiz yapıyor. Ama belediyelerin en büyük problemlerinden biri şu: Bu yatırımları yapabilmeleri için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından müsaade almaları gerekiyor, bu müsaadeleri aldığı takdirde bu tür yatırımları yapabiliyorlar. Ama maalesef, son dönemde, kendi belediyelerimizden biliyorum, bir sürü talepler oluştu ama hâlâ -ben de bilfiil takip ediyorum- bunlardan ciddi oranda sonuç alamıyoruz. Hâlbuki bu çok önemli yani Türkiye'nin sanayisi geliştikçe doğal olarak enerjiye de ihtiyacı her daim olacaktır. Dolayısıyla zaten enerji faturalarının üzerinde 8-9 çeşit ilaveler var, TRT payından tutun, bilmem nereye kadar; zaten bu faturalar tahsil aracı, vergi toplama aracına dönüştü yani dolayısıyla, hiç olmazsa kendi üretimlerini kendileri sağlarsa bu konuda ciddi adımlar atılmış olur; bu da bizim desteklediğimiz bir madde.

Diğer taraftan, tabii, Türkiye'nin özellikle yenilenebilir enerji kaynakları konusunda henüz daha üretiminin yüzde 6'sı, yüzde 7'si bunlardan karşılanıyor; diğeri, diğer sistemlerden kaynaklanıyor. Burada en temel mesele şu: Ya, nelerden üretiyoruz enerjiyi? Hepinizin bildiği gibi, hidroelektrik santraller, termik santraller, rüzgâr, güneş, biyoenerji, biyokütle, hatta deniz dalgası da dâhil... Türkiye'nin üç tarafı deniz ama henüz Karadeniz'in o çılgın dalgalarından bizim bölgemiz de dâhil hâlâ enerji üretmeye başlamadık; bunlardan da üretmek mümkün. Bizim burada üzerinde durduğumuz temel konu şu: Enerji üretirken çevresel faktörleri dikkate alma yani bu ÇED raporları alınmadan sisli işler bir başlıyor, ondan sonra bölgedeki sivil toplum kuruluşları ile yatırım yapanlar arasında bir kavga başlıyor; git mahkemeye, gel mahkemeye derken bu arada yatırımlar da bitmiş oluyor. Bunun bir tane örneği, işte bizim Çarşamba'daki büyük biyokütle tesisi; hâlâ davalar devam ediyor ama diğer taraftan neredeyse üretime başladı, başlayacak. Yine aynı şekilde, Samsun Kavak'ta Şahin Dağları'nda altın arama faaliyetleri; çevrecilerin hepsi ayağa kalktı, yapmayın, etmeyin derken maalesef orada da sondajlar başladı.

Şimdi, burada temel mesele şu: Özellikle bu elektriğin dağıtımıyla ilgili, dağıtım şirketlerinin işletme haklarının devriyle beraber, süreleri dolmaya başladı, her birinin yirmi yıllık-yirmi beş yıllık süreleri vardı, bu süreler dolmaya başladığı andan itibaren özellikle sisteme yatırım yapmamaya başladılar. Dolayısıyla belli bölgelerde, özellikle, bu enerji taleplerini karşılamada zorluklar gösteriliyor; işte "Burada trafo yeri yok, iki yıl sonra, üç yıl sonra geliriz." gibi meselelerden bahsediyorlar. Zaten bunların yatırımlarını yapanlar da bu işletme hakkını devralan şirketlerin önemli bir kısmının alt şirketleri; bu alt şirketlerin marifetiyle fiyatlarını da kendileri organize ediyor, kendi oluşturdukları rakamlarla da bu yatırımları yapmaya çalışıyorlar. Bu konuda ben şimdi bu kürsüden uyarıyorum, gelecekte çok ciddi problemlerle karşı karşıya kalırız, işletme hakkını devralırken devlet çok ciddi faturalar ödemek zorunda kalır.

Tabii süre sınırlı. Bol miktarda doğal gaz ithal ediyoruz. Son dönemde bu ikinci, üçüncü, dördüncü müjdeleri de duyduk ama ben şahsen, Karadeniz'de doğal gaz bulduğumuzu söylemişti, tabii hepimiz mutlu olduk. Ne zaman devreye girer, nasıl olur; hazır, yetkili arkadaşlarımız buradayken bununla ilgili bilgi verirlerse iyi olur çünkü biz özellikle doğal gazda yüzde 99 oranında dışarıya bağımlıyız, sadece yüzde 1 gibi küçük bir rakam Trakya'daki gaz sahalarından elde ediliyor ama o da yerli olmasına rağmen -biz onun adına yerli diyoruz ama- o da yine Kanadalı bir şirket, Trakya'daki gazı onlar üretiyorlar, onların vasıtasıyla da biz bu gazı satın alıyoruz.

Yine, bunun yanı sıra, özellikle bu ruhsat süreleri var, hepinizin bildiği gibi bu lisansların devri meselesi var. Buna da artık bir şekilde çekidüzen verilmesi lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Artık gerçek yatırımcıların, gerçek aktörlerin bu alanda da yer alması lazım. Bu konuyla ilgili, özellikle bu ruhsatların devri konusunda devletin bir tedbir alıp yatırım yapmayanların ruhsatlarının iptal edilmesi lazım. Böyle bir şey var ama maalesef işte YEKDEM süreleri uzadıkça bunlar yine orta yerlerde gezip dolaşıyorlar.

Son günlerde devreye giren biyokütleler var, biyogaz var. Biyogaza diyeceğimiz bir şey yok, bu bildiğiniz çöplerdeki mayalama yöntemiyle elde edilen metan gazının kullanılmasıyla elde edilen enerji. Bu daha çok hayvansal ve bitkisel atıklardan elde ediliyor ama son günlerde gündeme gelen biyokütle, bunun sayısı çok olmamakla beraber -gerçi 6'ncı madde tekliften çıktı ama- bunlarda kullanılan yakıtlarla, işte buhar veya -arkadaşlarımız ifade ettiler- ısıyla enerji üretiyorlar. Arkadaşlar, bunların yerini seçerken lütfen tarım arazilerine değil, daha çok, kullanılmayan arazilerin tercih edilmesi, yerleşim yerlerinden belli kilometreler konularak bu tesislerin yapılması önemli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun efendim.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Tabii, bugün belki gündemde değil ama rüzgâr santrallerinin çıkardığı sesler bile insanların beyninde çok farklı problemler oluşturuyor bunu da buradan söylüyorum. Belki bugün gündeme gelmiyor ama gelecekte bu da gündeme gelecektir. Bununla ilgili tedbirlerin alınmasında da fayda var. Bu madde bizim de desteklediğimiz bir madde.

Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)