| Konu: | Konya ilinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 19.11.2020 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum, iyi bir gün diliyorum.
Bugün, Konya'mızın sorunlarını anlatmaya çalışacağım ancak beş dakikalık süreye sığmayacağı için buna birinci bölüm diyelim, devamını inşallah başka konuşmalarımızda getirelim.
Değerli milletvekilleri, Konya'mız, coğrafi olarak Türkiye'nin en büyük ilidir. Merkez ilçeleri dâhil 31 ilçesi, binin üzerinde köyü ve kasabası bulunmaktadır. Nüfus olarak 2019 sayımlarına göre Türkiye'nin 7'nci vilayetidir. Bilindiği gibi, Konya'mız metropol bir il olmasına rağmen göç vermektedir. 2002-2019 yılları arasında Türkiye nüfusu yüzde 28 oranında artarken Konya'nın nüfusu sadece yüzde 19 artmıştır. Konya, nüfus bakımından 2000 yılında Türkiye'nin 4'üncü büyük iliyken bugün maalesef 7'nci sıraya gerilemiştir.
Konya tarım ve tarıma dayalı sanayide 1'inci olan bir ilimiz. Başta tarım ürünleri olmak üzere et, süt ürünlerinde de 1'incidir. Konya'mızın en büyük sorunu susuzluktur; Konya'nın yıllık yağış miktarı 3 milyar metreküptür, tarımdaki ihtiyacımız ise yıllık 6 milyar metreküptür. Bunun anlamı, her yıl 3 milyar metreküp suyu biz yer altından temin ediyoruz ve bu yer altından yıllarca temin ettiğimiz sular yüzünden de maalesef Konya'mızın Karapınar ve çevresi göçüklerle yoğunlaşıyor. Şu ana kadar 330 göçük gerçekleşmiş ve korkarız ki göçükler yerleşim merkezlerine kadar yaklaşmış hatta bir köyün hemen bitişiğinde oluşmuştur. Maalesef, bu göçüklerin en önemli sebeplerinden biri yer altından çektiğimiz sulardır.
Yine, Konya'mızın en önemli sorunu çölleşmedir. Başta Karapınar olmak üzere Cihanbeyli, Kulu, Yunak, Çeltik şeridinde müthiş bir çölleşme vardır. Buralarda yer altı sularını ancak 200-250 metreden çekebilmekteyiz ama tarımda sulu tarıma ısrar ediyoruz, sulamada yeni bir sistem getiremiyoruz.
Değerli milletvekilleri, bilirsiniz Konya Ovası Projesi (KOP) 1985 yılında başlamış ve hâlen devam eden bir büyük proje. Bu proje Konya, Niğde, Karaman ve Aksaray illerimizi kapsıyordu, 2016 yılında çıkan bir yasayla Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale ve Yozgat illeri de dâhil edildi. Bu yıl KOP projesi için ayrılan pay sadece 118 milyon lira, 8 vilayete 118 milyon lira. KOP bünyesindeki bu 8 vilayetimiz tarım kentidir, aslında tamamının suya ihtiyacı vardır. Türkiye'nin tarımda kendi kendine yeter bir ülke olabilmesi için yani eski yıllara dönebilmemiz için Dicle-Fırat havzasından KOP bölgesine yani "Konya Ovası Projesi" adını verdiğimiz 8 vilayetin bünyesinde bulunduğu bölgeye her yıl en az 8 milyar metreküp su getirmemiz lazım ve bu suyu da nereden getireceğiz? Dicle-Fırat havzasından getirmemiz lazım. Değerli milletvekilleri, böyle bir projenin maliyeti Kanal İstanbul Projesi'nin sadece dörtte 1'i kadar. Evet, biz Konyalılar olarak, 8 vilayet olarak "Kanal İstanbul değil, Kanal Konya. Konya'ya, 8 vilayetimize su." diyoruz. Bilmeniz gerekir ki Türkiye nüfusu 2002-2019 yılları arasında yüzde 27 artarken İç Anadolu'muzun bu 8 vilayetinin ortalama nüfusu sadece yüzde 10 artmıştır. Bunun anlamı nedir, biliyor musunuz? Bu 8 vilayet göç veriyor, bu 8 vilayet boşalıyor, İç Anadolu boşalıyor. Niye boşalıyor? Su olmadığı için. Niye boşalıyor? Yatırım olmadığı için. Niye boşalıyor? Yeterince sahip çıkılmadığı için.
Değerli milletvekilleri, Konya'mız Büyükşehir Yasası düzenlemesinden sonra daha yoğun göç vermeye başlamıştır. Binin üzerinde köyümüz ve kasabamızın yaklaşık dörtte 1'i ören yerine dönüşmüştür. Belediye hizmetleri köylerimize yeterince götürülememektedir. Eskiden 200'ün üzerinde kasabamız vardı, belediyemiz vardı, bunlar ortadan kalktı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Şu anda Konya Büyükşehir Belediyemiz 500 kilometre öteye yani bir uçtan bir uca hizmet götürmekle mükellef, bunu yapması mümkün değil ama gelin görün ki Büyükşehir Yasamız maalesef Konya'mızı vurmuş, bütün büyükşehirleri vurmuştur. Köy ve kasabalarımızın hatta küçük ilçelerimizin nüfusu her geçen gün azalıyor, düşüyor, genç nüfus kalmıyor. Tarımda maalesef nüfusumuzun durumu çok kötü.
Değerli milletvekilleri, pek çok yerleşim birimimizin içme suyu yok. Köylerimizin büyük bir bölümü yıllardır asbestli borulardan su içiyor. Yol projeleri halledilmemiş köylerimiz var. Konya'mızın en önemli sorunlarından biri de çevre sorunları. Tüm köy ve kasabalarımızın kanalizasyonları arıtmasız olarak ırmak, dere, göl ve barajlara akmaktadır. Bu kirli, kimyasal karışımlı sularla tarım yapmaktayız. Başta Çumra, Kadınhanı, Derebucak gibi ilçelerimiz olmak üzere birçok ilçemizin arıtması yok, arıtma tesisi yok. Kanalizasyonlar derelere, ırmaklara, göllere, göletlere akıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.
Binin üzerindeki yerleşim birimimizin yani köy ve kasabalarımızın hiçbirinin arıtması yok. Konya çevre kirliliğinde rekor kırıyor, Konya merkezimiz hava kirliliğinde rekor kırıyor; Konya nüfus kaybediyor, kan kaybediyor. Ben bunları söyledikçe, ben bu eksikleri söyledikçe maalesef beni neredeyse Konya düşmanı ilan eden vekillerimiz var, canları sağ olsun ama bunlar Konya'nın temel sorunları, sadece tarımla ilgili sorunlar. Buraya bütün sorunları getireceğim, devam edeceğim. Ne zamana kadar? Konya'nın nüfusu da Eskişehir kadar olana kadar, Bursa kadar büyüyene kadar. Neden biliyor musunuz? AK PARTİ iktidarı döneminde Eskişehir nüfusu yüzde 31 büyümüş, Bursa yüzde 34 büyümüş, Konya yüzde 19'da kalmış. Türkiye ne? Türkiye yüzde 27. Ben itiraz etmeyeceğim de ben bunun hesabını sormayacağım da neyin hesabını soracağım?
Hoşça kalın efendim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)