| Konu: | Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, İstanbul Milletvekili Engin Altay ve İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç'un yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 17.11.2020 |
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, konu aslında bizim hatibimiz tarafından teknik olarak gayet sarih bir şekilde ifade edildi ancak siyasi olarak, arkadaşların ifadesinden sonra şunu eklemek isterim: Bakınız, Başkanım -samimiyetle söylüyorum- Türkiye'de her proje eleştirilebilir, Türkiye'de her görüş usulünce serdedilebilir. Konuyu fikir hürriyeti bağlamında olumsuz bir örnekmiş gibi ortaya koymak Türkiye'ye haksızlık diye düşünüyorum. Belediye hizmetleriyle gündem olamayan, belediye hizmetlerinde Türkiye'nin önüne geçemeyen insanların bu tarz gündemlere sarılıp ülkenin de gündemini bu dar konulara hapsetmesini ibretle izliyoruz. Konu, Kanal İstanbul'a muhalefetten kaynaklı bir idari işlem değildir. Konu, kamu kaynaklarının yanlış kullanılmasından kaynaklı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Konu, Kanal İstanbul Projesi'ne muhalefet falan değildir. Bundan kaynaklı bir idari adım değildir. Konu, kamu kaynaklarının yanlış kullanımından kaynaklı kanuni bir işlemdir. Ancak şunu sormak isterim: İlgili işlem ağustos ayında söz konusu olmuş, gündeme gelmiş, bugün kasım bitiyor neredeyse, Ağustosta gündem olan bir soruşturmanın bugün Türkiye'nin gündemine gelmesi iyi niyetten uzak bir adımdır. Türkiye ne zaman "reform" dese, "büyüme" dese, "demokratik açılım" "büyük bir adım" "Heyecan duyuyoruz." dese benzer gündemlerle içe kapanmanın önü açılıyor. O yüzden ağustos ayındaki bir idari işlemin bugün, gündem yapılmasının haksızlık olarak Türkiye'nin önünde durduğunu ifade etmek istiyorum. Kaldı ki kamu kaynaklarını İmamoğlu değil babamın oğlu bile yanlış kullansa gereğinin yapılması lazım Sayın Başkanım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)