GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:14
Tarih:10.11.2020

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İşsizlik Sigortası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 26'ncı maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü vefatının 82'nci yılında rahmet, minnet ve özlemle anıyorum.

Ayrıca Azeri kardeşlerimizi Ermenistan işgaline karşı verdikleri savaşta başarılarından dolayı kutlar, barış anlaşmasının kalıcı olmasını dilerim.

Bu kanun teklifinin gerekçesinde amacının Covid-19'un istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak, işçi ve işveren üzerindeki yükün giderilmesi, istihdamda devamlılığın sağlanması için destek tedbirlerinin düzenlenmesi olduğu belirtilmektedir.

Değerli arkadaşlar, işsizlik rakamları düşüşte görünüyor ama ilginç olan istihdam sayısı da düşüşte görünüyor. Yükselişte olan bir şey var, ümidini kaybeden işsizler, iş aramaktan vazgeçenler. Sözcü gazetesinin bugünkü sayısında iş bulma ümidi olmayanların sayısının 613 binden 1 milyon 331 bine çıktığı yazıyordu, bir senede ümitsizlerin sayısı 2'ye katlanmış. İşsizlik için çözümlere ihtiyaç var, katılmamak elde değil fakat bu kanun teklifi yasalaşırsa sonucunun işsizlik üzerinde olumlu etkilerinin olacağını düşünmüyoruz. Kanun teklifinin geneline bakınca istihdamı artırmak gibi bir amacının olmadığı, iktidarın işsizlikle mücadeleyi yalnızca kâğıt üstünde yapmak için çabaladığı kolayca anlaşılacaktır. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in sözlerini uyarlarsam "İşsizleri işsiz saymazsanız işsizlik kalmaz." maalesef, bulduğunuz çözüm bu. Bu teklifte kısmi süreli çalışma düzenlemesiyle TÜİK'in rakamlarına katkı sağlamak istiyorsunuz. Siz tam süreli bir çalışanı alıp kısmi çalışmaya geçirir ve yanına aynı şekilde birini daha çalıştırırsanız bir kişi daha işsizlikten kurtulmuş görünür, bir kişi daha istihdam edilmiş görünür. Hem işi bölersiniz hem de ücreti. Zaten asgari ücretle açlık sınırında yaşayan garibanlar bunun bile yarısına razı olsunlar diyorsunuz. Bu şekilde istihdamı teşvik etmek ileride büyük sorunlar yaratacaktır. Birçok işveren sırf verdiğiniz teşvikten yararlanmak için işi ve ücreti bölecektir. Kaldı ki teklif yasalaşırsa ilk defa işe girecek 25 yaşın altında bir gencimiz artık tam zamanlı çalışma hakkını da bulamayabilir.

Teklifle 25 yaş altının ve 50 yaş üstünün kıdem tazminatı hakkı da elinden alınmaktadır. 25 yaşındaki bir genç, işveren tarafından beş altı senedir çalıştığı iş yerinden rahatlıkla çıkarılabilecektir. Çünkü işveren bir sene daha beklerse kıdem tazminatı vermek durumunda kalacaktır. Ayrıca bu kanun teklifi yasalaşırsa 25 yaş altı ve 50 yaş üstü tam süreli işlerde çalışanların işverenleri tarafından belirli süreli iş sözleşmesine geçmesi için baskıya maruz kalacağı endişeleri de çalışanlarda mevcut.

Değerli arkadaşlar, kanunlar iyi niyet çerçevesinde hazırlanmaz, siz kanunlarla halkı korumak zorundasınız, yoksa ileride daha büyük sorunlar ortaya çıkar. Bakın, mesela, çıkardığınız kısa çalışma yasası uygulaması; kısa çalışma adı altında tam süre çalıştırıldıklarından şikâyetçi olan işçiler var. İşçiler tam zamanlı çalışırken işveren tarafından kâğıt üzerinde ödenek süresi kadar çalıştırıldıkları gösterilmekte, işveren kısa çalışma ödeneği dışında kalan ücreti de elden vermektedir. Burada işvereni de suçlamak mümkün değil, ekonomik durumdan o kadar mağdurlar ki her fırsatı değerlendirmek durumundadırlar. Bu yüzden bu gibi daha sonrasında suistimal edilebilecek düzenlemelerin kanun teklifinde olmaması gerekir. İşçiyi de, işvereni de korumanız ve birbirleri aleyhine uygulamaların önüne geçmemiz gerekir.

Son olarak, bilinmesi gerekir ki bu kanun teklifi bu şekilde kabul edilir ve yasalaşırsa çalışan nüfusun yaklaşık dörtte 1'i başta kıdem tazminatı olmak üzere İş Kanunu'nun koruyucu hükümlerinden mahrum kalacaktır. İşçilerin tek mahrum bırakılacağı mevzu kıdem tazminatı hakkı da değildir. Çalışanlar iş güvencelerini de yitirmektedirler. İşe iade davası açmalarının da önüne geçilecek, ihbar tazminatı da alamayacaklardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Şimdi, istihdama bu şekilde nasıl destek verilecek? İşçiye zaten açlık sınırının altında kalan asgari ücret maaşını bölüşmesini mi salık vereceğiz? Ya da zaten işsizlik tırmanırken "Bir tane daha kısmi zamanlı işte çalış." mı diyeceğiz?

Halkımızın ve tüm işveren ve çalışanlarımızın lehine karar alacağınızı umuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)