GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:13
Tarih:05.11.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. İYİ PARTİ grup önerisini arz etmek üzere huzurunuzdayım.

Bir senedir konular değişse de bu kürsüde konuştuklarımızın iki tane öznesi var; bunlardan bir tanesi yokluklar, bir tanesi de virüsler. Şimdi, ikisinden de kurtulmak için çare arıyoruz ama önümüzdeki engeli aşamıyoruz. Bu engel sizsiniz. Sizi de bizi de etkisiz eleman hâline getiren aslında sistem, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi. Önergemizde bugün iki özne birleşmiş: "Grip aşısı yokluğu." Evet, grip aşısı yok. Nedir bu grip aşısı? Grip aşısı, enflüanzaya karşı koruyor. Enflüanza, bir virüs ve geçen hafta da söyledik, grip aşısı bugün karneye tabi olmuş; aşı olmak engelli at yarışı kazanmaktan daha zor hâle gelmiş ve skora bağlanmış.

Şimdi, enflüanza virüsü insanlığın on yıllardır beraber yaşadığı ve her yıl dünya çapında ciddi grip salgınına sebep olan bir virüs. Peki, biz neden geçen hafta da gelen bir konuyu tekrar gündeme getirdik? Çünkü çok önemli bir durumdayız, tehlike çok ciddi ve çok da farkında değilsiniz, öyle görünüyor. İnsanlık bu virüsle yaşıyor yaşamasına da küresel salgının yüzyıldır başka herhangi bir küresel salgınla aynı anda yaşandığı olmadı değerli arkadaşlar. Ekim ayı sonu itibarıyla başlayacak olan grip salgını coronavirüs salgınıyla beraber seyredecek; ülkemiz ve insanlık çok ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya. Üzülerek ifade etmeliyim ki bizim ve sivil toplum örgütlerinin, değerli bilim insanlarının ısrarla altını çizdiği uyarılara rağmen bu çifte salgınla baş etmek için ülkemizde gerekli önlemler alınmamış, çok ciddi eksiklerimiz var.

Dünya Sağlık Örgütü tüm aşı kılavuzlarında diyor ki "Altı aydan büyük herkes aşılansın." 1 milyon civarında aşımız var, biraz daha fazla; oysaki en az 15 milyonun aşılanması gerekiyor. Gene çok önemli bir konuya dikkatinizi çekeceğim: Sağlık çalışanlarının tümüne aşı yapmak gerekiyor, hiç öyle bir şey gündemde değil. Ağustostan beri eczanelerde aşı listeleri yapılıyor ama bu listeler bir anda yok oldu. Grip salgın mevsimine girdik ve aşılama ancak iki haftadan sonra koruyuculuk sağlıyor; aralık ayı geliyor, biz hâlâ aile hekimi, eczane, depo sarmalında boğulup kalıyoruz.

Şimdi, Dünya Sağlık Örgütü her yıl dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 5 ila 10'u mevsimsel gribe yakalanırken enflüanzaya bağlı ölümlerin sayısını 290 bin ila 650 bin olarak bildiriyor; yani binde 1 öldürücülük oranı var. Türkiye'de de benzer bir nüfus projeksiyonu yapınca 4 milyon ila 8 milyon insanın aslında bu gribe yakalandığı ve 4 ila 8 bin civarında insanın grip kaynaklı ölümü demek bu.

Şimdi, Dünya Sağlık Örgütünün rakamlarına göre Türkiye'de 2018-2019 Temmuz ayları arasında 139 bin ve 2019-2020 Temmuz ayları arasında 147 bin tespit edilmiş enflüanza var ama o 4-8 milyon, grip olanların hastaneye başvuranları.

Şimdi, TÜİK kaynaklı bilgilerde -eğer girip de bakarsanız- yılda 140, 150 ölüm var ama enflüanza diğer rahatsızlıklarla birleşiyor ve sebebi belli değil, aslında bu rakam binlerde. Bunları neden söylüyorum şimdi, konu neden önemli? İşte turpun büyüğü heybede. Grip semptomları coronavirüse çok benziyor arkadaşlar; ateş, öksürük, hâlsizlik, eklem ağrısı gibi semptomlar yapıyor. Bu 2 hastalığı birbirinden ayırmanın yolu PCR testi yapmak ama PCR testinin de ortalama yüzde 50'sinde pozitif çıkıyor yani tespit etmek, ayırmak çok güç.

Şimdi, zaten büyük bir belayla uğraşıyorsunuz ya hani, hepimiz uğraşıyoruz. Şimdi, böyle bir bela varken başımızda yeni bir karışıklık daha olduğu zaman sistemin taşıma kabiliyeti azalacak ve çıkmaza gireceğiz. Mevzu bu, "Turpun büyüğü heybede." dediğim de bu. Onun için ne kadar çok kişi aşılarsak ve az grip vakası olursa pandemiyle mücadeleyi çok daha iyi yapabileceğiz ki yapamadık bu zamana kadar, çok kötü yaptık. Grip salgınıyla "Covid mi?" diye korkan vatandaş hastaneye gidecek, hastaneyi gereksiz işgal edecek, oraya giden vatandaş belki de oradan Covid alarak dışarıya çıkacak. Yani tavuk mu yumurtadan çıktı, yumurta mı tavuktan kısmına hiç gerek yok; biz işimize bakalım ve bunu engelleyelim değerli arkadaşlar.

Şimdi, erişkin yoğun bakım doluluk oranları şu anda yüzde 68,5. Bu hastalarla, yatak kapasitesi azalacak ve coronalı vatandaşları bile evine yollama aczine düşmüş bir sistemle karşı karşıyayken bunlar yeni ölümler demek; sizin, bizim yakınlarımızın ölmesi demek.

Grip aşısı yüzde 50 koruyor. Grip için ortalama bir "R0" değeri var, 1,28 yani her 100 hasta 128 kişiye bulaştırıyor demek bu. Bu da 1 milyon kişinin aşılanması 500 bin kişiyi ve onların da temaslı olacağı 640 bin kişiyi koruyacak demek, eğer bu kişiler hastaysa bile coronavirüs test merkezlerine başvurmayacaklar demek ve geri kalan 500 binin de 400 bini hastalığı ağır geçirmediği için başvurmayacak. Dolayısıyla, burası çok çok önemli, 1 milyon grip aşısı grip sezonu boyunca hastanelere coronavirüs şüphesiyle 1 milyon 540 bin kişinin başvurusunu engelleyecek. Bunu 15 milyona yaptığınız zaman düşünün yük ne kadar hafifleyecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

AYLİN CESUR (Devamla) - Şimdi, hâlihazırda 150 bin civarı yıllık tespit edilen grip hastasının coronavirüs sebebiyle hastanelere gidebileceğini ve bunun yanında aşı kıtlığı nedeniyle grip salgını artarsa zaten ağır yükü olan sağlık birimlerinin üzerindeki yükü siz düşünün.

Şimdi, bakınız, vakit yok, sağlık önlemlerinin koruyucu olanları haktır falan kısmına girmeyeceğim, Refik Saydam Enstitüsünü 2011'de, Aşı Üretim Enstitüsünü 2004'de kapattığınızı geçen hafta söyledik. Şimdi, var olan sınırlı aşıyı nasıl dağıtırız, aşı kıtlığını nasıl çözeriz derhâl araştırmalıyız değerli arkadaşlar. Sizleri önergemize bir kez siyasetten uzak olarak "evet" demeye davet ediyorum, bunu halkımızın sağlığını korumak adına vatandaşlarımıza borçlusunuz diyorum, siz Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran partilerin toplum sağlığını ve vatandaşlarımızın hayatını kendi siyasi çıkarlarınızın gerisinde gördüğünüzün kanıtı olacaktır diyorum; hepinizi sağduyulu davranmaya davet ediyorum.

Ortak 5 parti önergelerinde çok iyi şeyler de yapabildik; bu, çok önemli gerçekten. Gelin, önergemize "evet" deyin, bir kere zincirlerinizi kırın, biz de bir umutlanalım millet olarak.

Teşekkürler, saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)