GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:12
Tarih:04.11.2020

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 239 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Evet, teklifin 4'üncü maddesinde vergi ve prim borçlarının yapılandırılmasındaki ortak hükümler, diğer hükümler düzenleniyor.

Sayın milletvekilleri, vatandaşlarımızın borçlarının yapılandırılmasını elbette olumlu karşılıyoruz fakat borçları bu anlayışla yapılandırmak sadece borcu az bir süre ötelemek demektir. Birkaç ay sonra yapılandırma taksitlerinin ödemesi geldiğinde vatandaşlarımız için değişen hiçbir şey olmayacaktır. Devletin görevi ve öncülüğü borç batağına saplanmış vatandaşına kısa bir süre kazandırmak değil, vatandaşlarının borca batmasını engellemek olmalıdır. Devletin görevi istihdam yaratmak, üretim artırmak; memuru, işçiyi, emekliyi, esnafı, tüccarı ve toplumun tüm kesimlerini adil bir biçimde kalkındırmak olmalıdır. Maalesef, saray yönetiminin kalkınmadan, yönetmeden anladığı şey vatandaşın sırtından yükü almak değil, borç yükünü yapılandırmaktır. Maalesef, bu ülkede on sekiz senedir yoksulluk azaltılmıyor, yoksulluk yönetiliyor.

Biliyorsunuz, AKP iktidarında her sene düzenli olarak getirilen vergi borç yapılandırması 7'nci kez yapılıyor. Peki, borçlar azalıyor mu? Hayır. Vatandaşın alım gücü artıyor mu? Hayır. Vatandaşı borçtan kurtaracak, borcu azaltacak bir imkân sağlanıyor mu? Hayır. Sayın milletvekilleri, elinizden gelen tek şey borçları yapılandırmak fakat bunu bile yanlış ve eksik yapıyorsunuz. Eğer bir borç yapılandırması olacaksa bu imkândan toplumun tüm kesimlerindeki mağdur vatandaşlarımızın eşit ölçüde yararlanması gerekir. Tarım Kredi Kooperatiflerine olan çiftçi borçlarının ve Esnaf Kefalet Kooperatiflerine olan esnaf borçlarının kapsam dışında tutulması büyük bir yanlışlıktır. Çiftçimizin, esnafımızın bugünlerde her zamankinden çok yardıma ve desteğe ihtiyacı vardır. Yandaş müteahhitlerin milyonlarca, milyarlarca borcu tek kalemde affedilirken borç batağındaki çiftçimize borçlarının yapılandırılması çok mu görülmektedir sayın milletvekilleri? Alın teriyle, namusuyla çalışan Türk çiftçisinin AKP yandaşı müteahhitler kadar kıymeti yok mudur?

Ayrıca, vergi adaleti ilkesi gereği vergisini ödeyemeyen vatandaşlarımızın borçları yapılandırılırken borcunu düzenli ödeyen vatandaşlarımızın da ödüllendirilmesi gerekmiyor mu? Aksi takdirde vatandaşlarımız vergi ve borç ödemelerinde haksızlığa uğradıklarını düşünebilir ve düzenli ödenen vergilerde de düşüş yaşanabilir ki maalesef yaşanıyor.

Değerli milletvekilleri, bugün ülkemizde çok büyük bir ekonomik kriz var; dolar 8,5 liraya, euro 10 liraya dayanmış; 3 gençten 1'i işsiz, esnaf siftah yapamıyor, emekli geçinemiyor, çiftçi tarlasından umudu kesmiş, asgari ücretliler yaşam savaşı veriyor; EYT'lilerin dertleri, atanamayan öğretmenlerin çilesi ve süre kısıtından dolayı daha sayamayacağım binlerce sıkıntı var. Sizlere sormak istiyorum: Pandeminden dolayı işten çıkarılan ve kısa çalışma ödeneğiyle geçinmeye çalışan işçiler borçlarını nasıl ödeyecek? Üniversiteyi bitirmiş ve üç yıldır iş bulamamış gençlerimiz KYK borçlarını nasıl ödeyecek? Siftah yapamayan, kepenk kapatan esnafımız borç batağından nasıl çıkacak? Ürünü tarlada kalan çiftçimiz borçlarından nasıl kurtulacak?

Sayın milletvekilleri, on sekiz yıl süregelen yanlış ekonomik politikalar, "ben yaptım oldu" zihniyeti; liyakatsiz, kibirli yönetim; rant temelli büyüme ve son olarak malum partili Cumhurbaşkanlığı gibi ucube bir sistem sonucunda ekonomimiz dipte, vatandaşımız borç batağında. Devleti yönetenlerin bırakın kriz yönetmeyi, döviz artışını durdurmak için dahi bir planları yok.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.

ŞENOL SUNAT (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

Teşekkür ediyorum.

Evet, Hükûmetin, iktidarın açıkladıkları her yeni ekonomi paketi bir önceki paketin aynısı olsa da bu ülkeye bir önceki paketten çok daha fazla zarar veriyor. "Üretimi artırmak" "istihdam yaratmak" "sosyal adalet" "refah düzeyi" gibi kavramları hatırlamıyorlar bile.

Sayın milletvekilleri, AK PARTİ'nin yeni bir sloganı oluştu artık, hepimizin dilinde: "Dolarla maaş almıyorsan dövizi kafana takma hiç, eve ekmek götüremiyorsan al bir keyif çayı iç."

Saygılarımla. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)