| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 27.10.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Efendim, sözlerime başlarken Sağlık eski Bakanımız Sayın Osman Durmuş Bey'e Allah'tan rahmet diliyor, Türk milletine başsağlığı diliyorum.
Fransa ve Almanya'nın Türk milletine ve İslam'a yönelik söylemlerini reddediyoruz, protesto ediyoruz.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; partimizin grup önerisi hakkında söz aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemiz bir tarım ülkesi. Son yıllarda tarımsal üreticilerin sorunları gittikçe artmaktadır. Kısa süre öncesine kadar tarımsal üretimde kendi kendine yetebilen ülkeler arasında olmamıza rağmen, son yıllarda tarım politikalarının yarattığı olumsuzluklar neticesinde neredeyse her üründe ithalat yapan bir ülke hâline geldik.
Tarımsal üretimde özellikle hayvancılık alanındaki üreticiler girdi maliyetleri ile nihai ürün satış fiyatları arasına sıkışmış ve yavaş yavaş bu sektörden kaçışlar başlamıştır. Döviz kurundaki artışın da etkisiyle sektördeki girdi maliyetleri son iki yılda hızla yükselmektedir. Kullanılan yem, elektrik, mazot gibi girdilerin fiyatlarının dolaylı ya da dolaysız olarak döviz kuruyla bağlantılı olması bu maliyetlerin hızla yükselmesine ve üreticinin artık zarar etmesine yol açmaktadır.
2019 Kasım ayından itibaren mısıra yüzde 42, soya küspesine yüzde 72, süt yemine yüzde 48, besi yemine yüzde 44 zam gelmiş, saman fiyatları ise yüzde 100'ün üzerinde artmış ve buna rağmen çiğ süt fiyatı yeni açıklamaya göre 2,30 TL olarak sabit tutulmuştur. Prim bedelinin 11 kuruştan 40 kuruşa çıkarılması da sektörün derdine derman olamamıştır. Üretici her gün, her hafta girdi maliyetleriyle karşılaşırken bunun karşılığında elde ettiği çiğ süt bedeli artırılmamış, bu yüzden süt hayvancılığı kesimine yönelmiştir. Böylece yakın zamanda süt arzında kriz yaşanmasına sebep olunacaktır.
Türkiye, benzer durumla 2008 ve 2010 yıllarında da karşılaşmış, bunun sonucunda ithalat yapmak zorunda kalmıştır. Görünen o ki siyasi irade henüz on-on iki yıl önceki krizden ders çıkarmamıştır. Süt üreticilerinin girdi maliyetlerinin azaltılması hususunda hiçbir çalışma yapılmamaktadır. Et maliyetlerinin ise en az yüzde 25'ini yem girdisi oluşturmaktadır. Yıllık yem ihtiyacını kendi kaynaklarından temin edemeyen üreticiler, yem fabrikalarından borçlanarak yem temin etmektedir. Yem üreticisi ve tedarikçileri üzerinde ciddi bir denetim olmaması nedeniyle yemdeki girdi maliyeti de maalesef döviz girdileri bahane edilerek fahiş fiyatlarla hayvancılarımıza, besicilerimize satılmaktadır. Bu nedenle de binlerce besi üreticisi besiciliği bırakmak zorunda kalmaktadır. Bir ilimizin kırmızı et üreticisi başkanı "Et üreticilerinin aylardır süren feryatlarının sonucu 2 TL zam verildi. 32 TL olan fiyatı 34 TL yaptılar ama bizi kurtarmaz. Çünkü 1 kilogram etin besiciye maliyeti 37 TL, üretici kilogram başına 3 veya 4 TL zarar ediyor. Karkas olarak 400 kilogram gelen bir dana 1.600 TL zarar ediyor, yani hayvan başı 1.600 TL ile 2.000 TL arası zarar ediyoruz. 100 hayvanı olan bir üretici 160 bin TL zarar ediyor." diyor. "Dövizdeki yükselişi bahane eden yem fabrikaları 15 güne bir 50 kilogram yem çuvalına 5 ile 7 lira zam yapıyorlar. Son iki aya kadar 70 TL olan besi yemi şu anda 90 TL'ye çıktı. Bu zamlara ne can dayanır ne takat dayanır. Böyle giderse sağacak inek, içecek süt, yiyecek et bulamayız." diyorlar.
Değerli milletvekilleri, aynı şekilde et üreticileri de girdi fiyatlarının yükselmesine karşılık ithal et formülüyle bozulan piyasa dengeleri sebebiyle güçlük yaşamaktadır. Her ne kadar et ithalatının azaltıldığı söylense de et üreticisinin yükselen girdi maliyetleri konusunda yeterli desteği bulamaması zaman zaman maliyetin altında elindeki hayvanları kesmek zorunda kalmasına yol açmaktadır. Bu sebeple hayvancılık sektörü zarar etmektedir. Üreticiler bu durumu döndürebilmek için de sürekli olarak borçlanmaktadırlar. Bu borçların artık ya sıfırlanması ya da yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Başkanım, toparlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, hayvancılık sektörünün yeniden canlandırılması millî bir mesele olduğundan üreticimizin içine düştüğü bu kısır döngüden bir an önce kurtarılması gerekmektedir. Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçların yaklaşık 10 milyar Türk Lirası olduğu ve bu miktarın başka sektörlerde tek kalemde sağlanan vergi indirimi veya vergi aflarıyla düşürüldüğünü hepimiz biliyoruz. Bu nedenle bu borçların silinmesi doğru olacaktır diye düşünüyoruz.
Yine 2021 Yılı Merkezî Yönetim Bütçemizde Tarım Bakanlığı bütçesi yüzde 27 artırılırken maalesef tarım ve hayvancılık destekleri yerinde saymaktadır.
Hayvancılık sektörünün içinde bulunduğu sorunları doğru tespit etmek ve sektörün bu sorunlarının çözülmesi için gerekli politikaların belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis araştırma önergemize desteklerinizi bekliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)