GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:7
Tarih:20.10.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de Markar Eseyan'a Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine de başsağlığı diliyorum.

Değerli arkadaşlar, tabii, rakamlara bakınca sanki hakikaten bu ülkede ekonomi açısından hiçbir sorun yok. 4 milyon kişi açlık sınırının altında yaşıyor, 8 milyon kişi yoksulluk sınırının altında ama "Bu ülkede ekonomiyle ilgili bir problem yok." diyorsunuz. Aynı şekilde, mesela şu an kredisini ödeyemeyen kişi sayısı -sadece 2019 yılı için söylüyorum- 952.405, kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısı 803.319 kişi, protesto olan senet sayısı 916.169, karşılıksız çek sayısı 542.133 ama bu ülkede de kriz yok, sıkıntı yok, her şey gayet güzel. Maliye Bakanımızın dediği gibi, üretim lokomotifinin arkasına ihracat vagonunu taktık, tarım vagonunu taktık, mutluluk treni sonsuz gidiyor. O zaman bu millete ne oluyor arkadaşlar, bu rakamlar neyin nesi? Eğer ülkede her şey iyiye gidiyorsa işsizlik rakamlarının aşağıya doğru düşmesi lazım yani bugün 19-24 yaş grubu arasında yüzde 26,4 işsizlik oranı var, yani her 3 gencimizden 1'i maalesef işsiz.

Yine, sizin 2020 hedefleriniz var, diyorsunuz ki: "2020'nin sonuna kadar işsizlik oranını 10'lu rakamlara düşüreceğiz." Bugün 11,75 yani işsizlik rakamları büyürken, açlık sınırında yaşayan insanların sayısı artarken, enflasyon rakamları bir türlü düşmezken nasıl bir zenginlik oluyor; ben bunu anlamıyorum. Aynı şekilde hepimiz de biliyoruz ki geçtiğimiz dönem bütçe rakamlarında size 139 milyar lira borçlanma yetkisi vermiştik, bu ay 10'uncu ay itibarıyla bu rakamlar da 240 milyarlara çıktı yani 139'u bırakın 245 milyar da borçlandınız. Yine, Türkiye'deki rakamlar maalesef iyi değil, ne esnafın durumu, ne üreticinin durumu, ne ihracatçının durumu sizin bildiğiniz gibi değil. Bu rakamları nereden alıyorsunuz bilmiyorum. Daha dün Ankara'da Atatürk Heykeli'nin önünde medikalciler "Devlete verdiğimiz malzemelerin parasını on altı aydır alamıyoruz, devlet bir de bizden özel iskontolar istiyor." diye feryat ediyor ama "Türkiye'de her şey iyi." diyorsunuz.

Yine, buna paralel olarak, bizim Bayburt İl Başkanımız aradı, Yılmaz Kırıcı diyor ki: "Bu şeker fabrikalarını özelleştirdiniz, bir şey demiyoruz ama oturduk sözleşme imzaladık. Dediler ki bize 'Pancarı sökün...'"

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

"Biz de söktük, pancarı yığdık, bekliyoruz." "Ee, ne zaman alacaksınız?" "Belli değil." "Bayburt'ta rakım 2 binin üstünde. Her an kar yağabilir, her an iklim şartları değişebilir. Bu özelleştirme kapsamında bu fabrikaları devrettiniz, bu fabrikalarla bir konuşun, hiç olmazsa yükümlülüklerini yerine getirsin." diyor. Yine diyor ki: "Bir elektrik faturamız üzerinden on tane vergi ödüyoruz. Bir kayıp kaçak bedeli ödüyoruz, dağıtım bedeli ödüyoruz, perakende satış bedeli ödüyoruz, iletim bedeli ödüyoruz, sayaç okuma bedeli ödüyoruz, Enerji Fonu'na para ödüyoruz, TRT payı ödüyoruz, belediyelere tüketim vergisi ödüyoruz, üstüne de KDV ödüyoruz. Neden ödüyoruz? Sadece ve sadece bir elektrik faturası üzerinden, devletin bizim üzerimizden topladığı para bu." "Düşün yakamızdan, bizi rahat bırakın ya da bizim dertlerimize çare olun." diyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)