| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 117 |
| Tarih: | 23.07.2020 |
AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Az önce 6'ncı maddede konuşacaktım, önergemizi geri çektik. Çok güzel bir karar. Ben de Soma'da 2014'te meydana gelen maden faciasında hak ihlaline uğrayan ve kıdem tazminatı alamayan emekçi kardeşlerimize haklarının verilmesi için tüm siyasi partilerin ortak bir önerge vermeler ve Komisyonun da buna dâhil olarak kabul etmesi, Mecliste de kabul edilmesi nedeniyle memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Işıklar, Atabacası ve Geventepe'deki hak ihlaline uğrayan kardeşlerimiz adına, altı sene gecikmeyle de olsa, çok iyi ve sevindirici bir karar oldu; ben de memnuniyet duyuyorum.
Evet, konumuz işsizlik. Türkiye Büyük Millet Meclisinde, 27'nci Dönemde millet adına burada, bu kürsüde ve bu yüce Mecliste konuşmaya başlayalı yedi yüz kırk yedi gün olmuş değerli arkadaşlar. Bin altı yüz otuz altı saat ve kırk altı dakika idi iki saat önce, demek ki bin altı yüz otuz sekiz, bin altı yüz kırk saat civarında mesai yaptık. Ve burada, bu kürsüde tam 1.201 kere işsizlik telaffuz edilmiş. Peki, ne olmuş, bir bakalım. Onca yasa geçti, kimisi Anayasa ihlalli, kimisi akçeli, bütçeli. İki senede bir arpa boyu yol gitmişiz ve maalesef, milleti aç sefil bırakmaktan başka bir işe yaramamış. Millet derken, ben, malum 5 müteahhidi ve avanelerini kastetmiyorum; ben, bizi buraya getiren milleti kastediyorum, bunu da belirteyim parantez içinde. Milyonlarca emekliyi, milyonlarca esnafı, milyonlarca köylüyü, milyonlarca kadını, milyonlarca memuru, milyonlarca işçi kardeşimizi ve milyonlarca umudunu yitirmiş genç kardeşlerimizi kastediyorum. Onlar maalesef sizin yüzünüzden umutsuz bugün.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya, ne bizim yüzümüzden olacak!
AYLİN CESUR (Devamla) - Çok üzgünüm, konu işsizlik olunca bize de laf söylemek düşüyor, dayanacaksınız bunları dinlemeye. Çok söyledik -az önce de saydım, kaç kere söyledik- maalesef tablo hazin ve sonbahar, yaprak dökümü. Öldürülen, devlete olan güven; sorumlu sizsiniz değerli arkadaşlar.
Değerli milletvekilleri, bilindiği gibi, coronavirüs milletimizi ve aslında ülkemizi derinden etkiledi. Berbat yönetilmiş bir ekonomi faciasıyla yakalandık biz pandemiye, ve pandemi daha burada yokken, tehlike belirmişken, on binlerce kilometre uzaktayken ben yine bu kürsüde anlatmıştım tedbir alalım diye; almadık. İlk vaka geldi, gene bu kürsüye çıktık, dedik ki: "Testler yetersiz, geç kaldınız, kalmayın." Ama maalesef yine sözümüzü duyuramadık. "Bu bir krizdir, millet zaten perişan; daha iyi yönetilmeli, daha iyi yönetilmeli." dedik ama dinletemedik sözümüzü. Cep zaten delikti, daha sonra cepken delik oldu ve maalesef millet perişan.
Şimdi, İYİ PARTİ olarak biz ülkemizin bütüncül politikalara olan ihtiyacını defalarca vurguladık, bu konuda samimi politikalara destek vereceğimizin de altını çizdik ama kulaklar tıkalı. Peki, şimdi ne oldu? Balon patladı, ekonomi balonu patladı. Baktınız durum vahim, "Bari günü kurtaralım, hadi normalleşelim." dediniz. Buyurun, şaklattınız normalleşince. İtalya bile artık vakaları kontrol altına aldı, en kötü yöneten ülkelerden biri ama maalesef, biz hadiseyi saklamayı tercih ettik. Ama masa küçük, hadise büyük; önlemler de güdük kaldı.
Şimdi, seçim zamanı miting meydanlarında övüne övüne söylediğiniz her şey masalmış. Bunu biz biliyorduk da burada hiç hesap edemediğiniz, gözle görülmeyen bir virüs bunun böyle olmadığını ortaya çıkardı. Yalana, talana ve ranta dayalı vaatlerin hazin sonu ve az evvel söz ettiğim sarı sonbahar sizin için artık kara, kapkara, koskoca bir kışa dönüştü ve siz yolcu, biz hancı.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Kim yolcu, kim hancı?
AYLİN CESUR (Devamla) - Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener engin tecrübesiyle "Winter is coming." demişti ya hani, o "winter" geldi, kapınıza dayandı ve siz bir istihdam paketiyle çıktınız karşımıza.
AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Çok fazla "Game of Thrones" izliyorsunuz.
AYLİN CESUR (Devamla) - Yalnız bu pakette çözüm unutulmuş çünkü üretecek vizyon yok, onu görüyoruz. Maalesef, değerli iktidar sahipleri, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan kaynak yaratıp işçinin parasını sağa sola savurarak bu sorunu çözemezsiniz. Bu kanun teklifiyle işçiye yeni zulümlerin önünü açıyorsunuz, çünkü bu kanun teklifiyle, ekonomiyi canlandırmak bir kenara, üretimin can damarı emekçilerin haklarının ihlaline izin veriyorsunuz. "İşvereni biraz rahatlatırsak her şey yoluna girer." düşüncesindesiniz. İşvereni rahatlatmak şart çünkü biz yatırım ülkesiyiz, öyle yapmamız lazım ama bütüncül ve üretimi esas alan bir paketle yapmak lazım. İşçiler, emekçiler, alın teriyle ekmek kazananlar sizin ilgi alanınız dışında, onu artık hepimiz biliyoruz, topumuz biliyoruz da istihdam sorunumuz dağ gibi önümüzde değerli arkadaşlar. Gençlerimiz işsiz, doktoralı mezunlar işsiz ama koca koca açıklamalar manşette.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
AYLİN CESUR (Devamla) - Sağ olun Başkanım.
Neredeyse işsizi suçlayan koca koca manşetler. İşsiz, işsiz diye suçlanacak. Bir istihdam sorunu var. Bütün bunların sebebi, ekonomi bilmemek, iyi yönetim bilmemek, liyakati esas almamak; üretmeden olmuyor çünkü.
Yüce Meclisimize pek çok kere öneride bulunduk. Mesela "Genç işsizlere maaş verilsin." dedik, reddettiniz. "KYK kredilerini affedin." dedik, reddettiniz. "İşsizlik oranımız yüzde 24,5 yani her 4 gencimizden 1'i işsiz, gelin araştıralım." dedik, reddettiniz. En az 3 çocuklu aile hayal ettiğiniz Türkiye bu muydu, ben şimdi sormak istiyorum. Ve şaka değil, bakın, ben kulaklarımla duydum, corona virüsü günlerinde aslında bütün bu "Şımarık işsizlere iş beğendiremiyoruz." söylemlerinizi de esefle karşılıyorum. Sorumluları artık biliyoruz. Sorumlular belli, sorunlar belli, tedavi belli, ilaç var, doktor yok; doktor var ama siz değilsiniz.
Evet, son olarak ifade etmek istiyorum ki siyaset, günü kurtarma işi değil arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYLİN CESUR (Devamla) - Bir cümle sadece Sayın Başkan.
BAŞKAN - Devam edin.
AYLİN CESUR (Devamla) - Sağ olun.
Siyaset ve onunla soyunduğunuz yönetim işi bir vizyon işi. Türkiye kısa vadeli ve günübirlik politikalarla yönetilemeyecek kadar büyük bir ülke ve reçetemiz de belli. Ekonomiyi normalleştirmeden önce vizyonunuzu ama daha evvel de vicdanlarınızı normalleştirin diyorum ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)