| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 117 |
| Tarih: | 23.07.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün Erzurum Kongresi'nin 101'inci yıl dönümü. Bu vesileyle Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Kazım Karabekir Paşa'yı, tüm gazi ve şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Hatay'ın Anadolu'ya, Türkiye Cumhuriyeti devletine bağlanışının da 81'inci yıl dönümü. Bu vesileyle Ulu Önder Atatürk'ü ve merhum Tayfur Sökmen'i de rahmetle anıyorum; bütün kahramanlarımızı, emek verenleri, bütün Hataylıları kutluyorum, tebrik ediyorum, saygıyla anıyorum.
Değerli milletvekilleri, dün Türk Tarih Kurumu Başkanı istifa etti. Neden istifa etti? Bir söz söyledi, hesabını veremeyeceği bir söz söyledi. Tabii "Birileri Türk Tarih Kurumu Başkanına sufle vermiş de olabilir, konuşturulmuş olabilir." filan diye düşünenler de oldu, açıklamalar da yapıldı. "Acaba toplumun nabzı mı ölçülüyor?" diye değerlendirmeler yapıldı ama istifa etti. Bedelini ödedi, hatasının bedelini ödedi. Hatalı bir ifadeydi. Gerçekten, yani "Darbeye iştirak etmiş insanların serbest bırakılması" ifadesi asla kabul edilebilecek bir ifade değil. Yani masum insanların affedilmesi, hukuken haklarının verilmesi, yargılanması, yargı haklarının tanınması, bunlar ayrı ifadelerdir ama darbeye bizzat iştirak etmiş yani milletin tepesine bomba atmış insanların bırakılması filan, bunlar konuşulamaz, bunlar hiçbir vicdanın kabul edeceği bir şey değil. Tabii, bir kurumun başkanı, Türk Tarih Kurumu Başkanı Ahmet Başaran mı Yaramış mı, adını bile tam hatırlamıyorum.
Peki, Kerem Kınık niye hâlâ Kızılay Başkanı? Değerli milletvekilleri, bilhassa AK PARTİ'li vekillerimize soruyorum: Kerem Kınık'ın yani bu adamın yaptıkları bu kurumu öyle bir hâle getirdi ki milletimizin büyük bir kısmı, bir yardım kuruluşu, bu milletin yardım kuruluşu olan Kızılaya güven duymaz hâle geldi ve hâlâ bu kurumun Başkanı. Ahmet Yaramış görevden alınıyor, bir cümle sarf etti, alındı; doğru bir karardı, istifa etti ama belki de beterlerini yapmış olan Kerem Kınık hâlâ o görevinin başında.
Ne yapmış bu Kerem Kınık? Mesela, Kurban Bayramı geliyor... Grup Başkan Vekilimiz Sayın Lütfü Türkkan da bu konuyu burada ifade etmişti ama değişen bir şey olmadı. Kızılay eski Şube Başkanı Çetin Yavuz, 2016'da Güroymak Cumhuriyet Savcılığına müracaat edip görevi kötüye kullanma suçundan suç duyurusunda bulunuyor. Konu ne? Konu şu: 2016 yılında Kurban Bayramı için hedeflenen kurban sayısı 52 bin hisseyken 70 bin hisse toplanıyor ama Kızılay Genel Başkanı, bu 70 bin hissenin 52 binini kestiği için, 18 binini götürüyor, işte Yeryüzü Doktorları, Diyanet Vakfı, Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı filan gibi kuruluşlara nakit olarak bağışlıyor; bakın, kurban olarak değil, nakit olarak bağışlıyor. Vatandaşlarımız Kızılaya kurban bağışı yaparken o kurbanın kesileceği düşüncesiyle o bağışı yapıyor. Yani kurbanda kan akıtmak esastır, nakdî yardımla kurban, kurban olmaz bizim dinimize göre. Bu korkunç bir olay ya, bu korkunç bir olay. Yani vatandaş kurban kestiğini düşünüyor Kızılaya bağışlayarak ama kurbanı kesilmiyor, nakdî yardım olarak bir yerlere veriliyor, bu olmaz. Aynı Kızılay Başkanı şu sözleri söyledi Ensar Vakfına gönderdiği parayla ilgili: "Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başka; farkı şudur: Devlet size yasal olarak bir imtiyaz tanıyor." Öyle savundu kendisini. Aynı Kızılay Başkanı Andımız'la dalga geçti, Türklüğü aşağılayıcı "tweet"ler paylaştı ve bu adam hâlâ Türk Kızılayının Başkanı değerli milletvekilleri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
İSMAİL KONCUK (Devamla) - Bunu, böyle bir kurumun yani Türk milletinin güvenmesi gereken bir kurumun başında böylesine defolu bir adamın hâlâ başkan olarak tutuluyor olmasını kabul edebilmemiz mümkün değildir. Onun için, Kurban Bayramı öncesinde Kızılayın içinde bulunduğu durumu gündeme getirme ihtiyacı duydum. Elbette, kan bağışları yapıyor vatandaşlarımız, yapsınlar, devam etsinler çünkü kan bağışı başka bir hadise ama bu kadar hata yapan, bu kadar yanlış yapan ve kendisini aklayamayan bir adamın başında bulunduğu Kızılayı "Bizim Kızılayımız." diye, önce AK PARTİ'li milletvekillerinin sorgulaması gerekir diyorum.
Saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)