| Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 22.07.2020 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben bu konuşmamda Meclis çalışanlarının sorunlarını dillendireceğim. Madem çalışma hayatıyla ilgili kanunlar üzerinde konuşuyoruz, bizlere yardımcı olan, bizlere katkı sağlayan, elimiz ayağımız bütün personellimizle ilgili sorunları dillendirmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında istihdam edilen personeller dört farklı statüde çalıştırılmaktadır: Kadrolu çalışanlar, kadro karşılığı sözleşmeli çalışanlar, açıktan sözleşmeli çalışanlar yani danışmanlar, daimî işçi statüsünde çalışanlar. Yukarıda saydığım farklı statülerdeki personellerin sosyal güvenceleri, sosyal hakları ve emeklilik hakları farklı şekillerde değerlendirilmektedir, bu durum da çalışma barışını ve bütünlüğünü bozmaktadır. Meclisimizde hizmet veren bu personellerimiz, Meclisimizin imkânlarından da eşit şekilde faydalanamıyorlar. Yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi çatısı altında çalışanlarına asgari ölçüde adalet ve eşitliği ne yazık ki sağlayamıyor. Bu oldukça üzücü bir durumdur. Buradan hareketle 81 milyon insanımıza adalet getirecek düzenlemeler nasıl yapılabilecek. Özellikle İşsizlik Sigortası Kanunu hakkında konuştuğumuz bugün, işsizlik sigortası almaya dahi hak kazanamayan Mecliste çalışan personellerimizi anlatmak istiyorum. Bu personellerimiz açıktan sözleşmeli çalışan yani danışmanlarımız. Hiçbir güvencesi olmadan milletvekillerine yani bizlere yasama dönemi boyunca yardımcı olan danışmanlarımız mağdur durumdadır. Bu personellerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisinde istihdam edilen personeller içerisinde özlük haklarıyla ilgili en çok sorun yaşayan sınıfı teşkil etmektedir. Milletvekillerinin seçilmesiyle birlikte açıktan atamayla milletvekili yanında görevlendirilen bu çalışanlara diğer çalışanların yararlanmış olduğu iş sonu tazminat hakları ve özel hizmet tazminat hakları verilmemektedir. Danışmanlar bir milletvekili yanında dönem sonuna kadar çalışmaktadır. Bu çalışanların fazla mesai ücretleri yoktur, vergi dilimleri yüksekliği nedeniyle gelirleri neredeyse her ay azalmaktadır; bu personelin ihbar tazminatı hakları ve işsizlik sigortası ödeneği de yoktur. En önemlisi de danışmanlara her yıl aralık ayı sonunda işe girdi çıktı yapılarak tazminat ödemesi engellenmiş oluyor.
Kanun yapan yüce Meclisimiz, bünyesinde, çalıştırdığı bu personeller için neden bir iyileştirme yapmaz? Özel sektörde bir işçinin girdi çıktı yapılması kanunlara göre yasak iken Meclis içinde, yıl sonunda girdi çıktı yapmak ne kadar adildir? Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçilmiş bir üyesi olarak -bu kutsal çatı altında hizmet veren her insanımız bizim için değerlidir. Gazi Meclis ülkemizin kalbidir, milletimizin gözü ve kulağı buradadır- bizler öncelikle, sorumlu kişiler olarak, burada biz milletvekillerine Meclis çalışmalarında en büyük katkıyı sağlayan, hizmet veren çalışanlarımızın sorunlarını çözmekle mükellefiz.
Değerli milletvekilleri, sözlerimin başında ifade ettiğim gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde farklı statülerde çalıştırılan tüm personel ayrımsız bir şekilde güvenceli çalışma sistemine geçirilmelidir. Ayrıca, Emniyet teşkilatımızca Mecliste görevlendirilen Emniyet mensubu çalışanlarımızın da emeğinin karşılığı verilmelidir. Başta Sayın Meclis Başkanımız olmak üzere partilerimizin grup yöneticileriyle, tüm milletvekillerimizin bu hususta gerekli hassasiyeti göstereceklerine inancım tamdır.
Değerli milletvekilleri, çok önemli başka bir konu var; kısaca onu da anlatmak istiyorum. Araç muayene ücretleriyle ilgili burada daha önce de konuşuldu. Gerçekten, üzülerek ifade etmeliyim ki bu tam bir soygun, soygun düzeni. Ülkemizde 2019 yılı enflasyonu 11,8, işçisi, memuru, emeklisi ancak bu kadar yıllık zam alır ama ne hikmetse bu araç muayene istasyonunu çalıştıranlar ücretlere yüzde 22,5 zam yaparlar. Bu firmayı aradım, yetkililerle görüşmek istedim -TÜVTÜRK adı- fakat hiç kimseye ulaşamadım. Soracaktım; kardeşim, siz neye göre bu zammı yapıyorsunuz? 2019 yılında da yüzde 23 zam yapmışsınız; kümülatif olarak iki yılda yüzde 51 zam.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Evet, toparlayalım.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yani traktörünü muayeneye götürecek çiftçiye, otobüsçüye, kamyoncuya bu kazığı nasıl atarsınız? Hadi özel otoları olan vatandaşlara yapıyorsunuz. Bunu kim önleyecek? Muhatabı kim? Çaresi ne? Böyle bir düzen olur mu? Yani böyle bir ülke olur mu? Onun için, Allah aşkına, bunu düzeltecek bir yer arıyorum. Eğer "Yahu, TÜVTÜRK'ün üçte 2'si yabancıların biz onlara sattık onlar keyfekeder zam yapar, soyar soğana çevirir, bu ülkenin evlatlarının kanını emer, biz de bunu seyrederiz." diyorsanız, "Allah işinizi rast getirsin!" derim ama buna itiraz etmeyen, etmeyecek olan bir vicdan sahibinin şu ülkede olabileceğini düşünmüyorum.
Hepinize bu vesileyle saygılar sunuyor, iyi akşamlar diliyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)