| Konu: | Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 115 |
| Tarih: | 21.07.2020 |
AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, yeni görevinizi tebrik eder, şahsınızda Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
AYLİN CESUR (Devamla) - Covid-19 pandemisi sonrası ara verdiğimiz Meclis çalışmalarımıza başladıktan sonra konuştuğumuz Genel Kuruldaki yasalara baktım; baroları parçaladık, bekçileri donattık, Türk Silahlı Kuvvetlerine düzenleme yaptık ama makyaj niteliğinde ve Hukuk Muhakemesi Kanunu'nu görüşüyoruz. Şimdi, vatandaşın sorunları aşmış dağları Fizan'a gelmiş, nasıl bir çözüm bulacağız bunlara ben bilemiyorum değerli arkadaşlar. Sorularım var: Ülkede işsizlik bitecek mi, ceplerdeki yangın sönecek mi, pahalılık azalacak mı? Daha bugün kaybettik Pınar Gültekin'i, her gün kadınlarımız ölüyor. Kadın cinayetleri duracak mı? Kızlarımız, güzel evlatlarımız bu ülkede her gün cinayete kurban gidiyor. Eğitime katkısı olacak mı? Ekonomi şu verdiğiniz sözdeki atlayacağı çağı yakalayacak mı? Dış politikada en fevkalade itibarsız dönemimizden kurtulacak mıyız? Çiftçinin, üreticinin dertleri azalacak mı? Sera oldu, don oldu, bizim Şarkikaraağaç'ın Yukarıdinek köyü bataklık oldu, oranın bataklığı kuruyacak mı? İhracat rakamlarımız toparlanacak mı, döviz rezervlerimiz dolacak mı, açlık sınırındaki 20 milyon vatandaşımızın karnı doyacak mı ve özgürlükler artacak mı? Demokratik hakları alınıp da her gün her yerden demokrasi arayanların hakları tekrar sağlanacak mı? Tutuklu gazeteciler cezaevinden çıkacak mı, ifade özgürlüğü geri mi gelecek, yolsuzluklar bitecek mi? PCR'ı yasaklayınca azalttığınız vakalarla Covid-19 pandemisi bitecek mi? Şiddet azalacak mı? Kaybettiğimiz tarım alanları, meralar, mera arazileri yerlerine gelecek mi? Bakın, siyaset basına, sendikaya, üniversiteye, meslek kuruluşlarına, adil yargı fonksiyonuna özgürlükleri vermez ve kısıtlar ise olmayacak bunlar değerli arkadaşlar, ben size vereyim cevabı. Bugün durumumuz bu maalesef. Ülke bir korku ortamı içerisinde ama bütün bunlar aşılacak, biraz zamana ihtiyacımız var, bu da iyi haber.
Ekonomik göstergeler ile halkın talepleri, şikâyetleri, istekleri arasında farklılıklar var bugün. Göstergenin ifade ettiği şey halkın yaşadığı ve içinde bulunduğu durumla örtüşmüyorsa bu aslında sizin değil, halkın sorunu. Halk hâlinden memnundur veya değildir, bu siyasi bir meseledir. Siyasi temayüllerini sırası ve zamanı gelince halk o istikamette koyacaktır, bundan hiç şüphemiz yok. Halkın hem hâlinden şikâyetçi hem de siyasi yönetimden memnun olması izahı zor bir iş çünkü ve halkımız on sekiz sene boyunca korkuyla, belki umutla ya da her ne ise verdiği teveccühü maalesef kendi hâline bakacak ve çözümü ilk seçimde sandıktan çıkaracak. Çözüm siz ve sizin getirdiğiniz kanunları hiç düşünmeden onaylayanlar değil, çözüm halkın elinde.
Şimdi, aslında bir de şu var tabii: "Saman ithal ediyoruz." diyenlere herhâlde iyi bir şey yapıyorsunuz diyemeyiz. Yani biz burada konuşunca bize de kızmayın. Tarım politikalarımızda birtakım düzeltilmesi gereken yerler olmalı değil mi?
Türkiye'nin barışçı bir ülke olarak komşularıyla iyi münasebetler içinde olması, onlardan rahatsız olmaması ve onları rahatsız etmemesi gibi bir dış politikası var normalde çok uzun zamandır süregelen. E, bu bozuldu diye bundan bizim memnun olmamızı da bekleyemezsiniz. Biz çözeceğiz, kimsenin kuşkusu da olmasın. Sorunları diplomatik yoldan ve sabırla çözmek lazım. Türkiye büyük bir devlet, komşularının saygısını yeniden kazanmakta da güçlük çekmeyecek iktidara geldiğimizde.
Şimdi, burada yargıyı konuşuyoruz. Görülmekte olan davaların gerginlik yarattığı hâller var. E, bundan da memnun olamayız. İtiraz suç olduğu hâlde dava olmasında değil, bu davaların yönetiliş şekli ve bunun yanında hukuksuzluk iddialarını beraberinde getiren hâllere itirazımız var. Aranan, hukuk; karşı çıktığımız da hukuksuzluk. Ülkenin bir an evvel huzura, sükûna daha çok kavuşması lazım. Ülkenin birliğe, kardeşliğe, sevgiye daha çok ihtiyacı var; bu da hukuku başımıza taç, demokrasiyi de tutkal yapmamızla mümkün. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
2001 Şubatında Türkiye finansal krize sürüklenmişti, her şey allak bullak oldu, Türkiye fakirleşti, çark durdu, büyük halk kitleleri için hayat dayanılmaz hâle gelmişti ve 2002 yılında sizi seçimle halk getirdi ve 3 Kasım sandığıyla 550 parlamenterden ancak 60 tanesi bu Parlamentoya tekrar girebildi. Değerli arkadaşlar, askerî müdahaleler dahi bu kadar büyük tasfiye yapmamıştı. Ama sonra ne oldu, bakın, ne oldu? On sekiz sene sonra halkın bu beklentileri bugün inkisara dönüştü maalesef.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
AYLİN CESUR (Devamla) - Bugün milyonlarca insan işinden oldu. Türkiye'nin imajı çok büyük zarar gördü. Halk şikâyetçi; halk bürokrasiden, yolsuzluktan, yoksulluktan, iltimastan, kayırmadan, yargıdan, tapudan, gümrükten, elektrik faturasından, doğal gaz faturasından, su faturasından halk şikâyetçi. Bunları gidermek için yeni bir arayış lazım. Halkbuki sizin yapmanız gereken sorunları çözmek ama daha on sekiz yılda ortada elbise yok, siz hâlâ düğmeyi delikten geçirmekle meşgulsünüz. Türkiye'nin en büyük sorunu, bugün, daha iyi yönetim ve çağın devleti olan Türkiye'den beklentileri iyi anlamak lazımdı, anlayamadınız. Türkiye yeniden yatırım yapabilmeli, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, eğitim, çevre alanlarında gayret göstermeli ve mutlaka şehit cenazeleri kaldırmaktan kurtulmalı Türkiye. Bunlar daha iyi yönetimle ama en çok da daha iyi yargıyla olacak. Ve yargı hizmetlerinin daha iyi işlemesi ve merkezî idare ile yerel yönetimler arasındaki münasebetlerin yeniden düzenlenmesi lazım. Bunları biz yapacağız, siz yapamıyorsunuz, o belli. Türkiye bunları yapacak, halk yeniden moral bulacak ve demokrasiye, devletin kurumlarına olan güvenini bu halk tekrar tazeleyecek, hiç kuşkunuz olmasın ve en önemli olay bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYLİN CESUR (Devamla) - Bir cümle müsaadenizle.
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen, buyurun.
AYLİN CESUR (Devamla) - Türkiye yeniden güven ve moral ortamını kazanacak, Türkiye yeniden demokrasiyi ve kalkınmayı en büyük gündemi yapacak, sizden kurtulduktan sonra.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)