| Konu: | Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 115 |
| Tarih: | 21.07.2020 |
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Sayın Başkan, sizlere başarılar diliyorum.
Çok değerli milletvekilleri, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Şubat 2019 tarihinde, bu kürsüden, Bursa'da depreme dayanıklı olmayan ve yıkılan 12 okulun ne zaman yapılacağına dair bir soru yöneltmiştim. Aradan bir yıl geçti, yıkılan okulların yeniden yapılmasıyla ilgili herhangi bir gelişme olmadığı gibi, Bursa'da 24 okulun daha yıkımına karar verildi. Şubat 2020'de, yine, Mecliste, Genel Kurulda tekrar gündeme getirdik ve aynı zamanda da Sayın Ziya Selçuk'un cevaplaması için vermiş olduğum soru önergesine çok ilginç bir cevap geldi; okulların yapımıyla ilgili hayırsever vatandaşlardan destek beklendiği yönünde bir cevap idi. Yaklaşık bir buçuk yıl boyunca öğrenci, öğretmen ve velilerin yaşamış oldukları sıkıntılara kulak tıkayan iktidar, her sıkıntıda vatandaşa IBAN numarası gönderdiği gibi, -anlaşıldığı gibi- bu okulların yapımı için de IBAN numarası göndermeye hazırlanıyor. Anlayın artık arkadaşlar, hayırsever vatandaşlar size güvenmiyor. Yardım adı altında topladığınız paraların nerelere harcandığının hesabını vermediğiniz için vatandaş da yardım yapmak istemiyor.
Eylül ayında açılması planlanan okullarda sosyal mesafeyle ilgili birtakım kuralların getirilmesi tabii ki kaçınılmaz. 3 milyon nüfuslu bir metropolde kalabalık sınıflarda, ikili eğitim sisteminde, farklı bölgelerde eğitimine devam etmek zorunda kalan -ve 36 okulun eksikliğinde- öğrencilerimizin sosyal mesafeyi koruması için ne gibi bir planlama yapıldığını merak ediyoruz.
On sekiz yıllık iktidarınızda, TOKİ inşaatlarıyla, bulduğunuz her boşluğu kısa sürede betona boğarken yıkılan okulların yapılmaması size acaba tuhaf gelmiyor mu? O hâlde, bu çileyi çektirdiğiniz Z kuşağı gençlerinin protestolarını da haklı görmelisiniz.
Covid-19 pandemi döneminde çarpık yapılaşmanın toplumun halk sağlığına olumsuz etkilerini hep beraber gözlüyoruz. Yeşil alanların beton yığınlarıyla kaplanması konusunda çok başarılı olan iktidarınız, Bursa'nın kalan son yeşil alanı olan ve bir hayırsever tarafından havaalanı şartıyla bağışı yapılan Yunuseli Havaalanı'na göz dikti. Her zaman olduğu gibi, Covid-19 salgın döneminde de canla başla çalışan sağlık çalışanlarına sağlık müdürlükleri tarafından her beş günde bir PCR testi yapılacağı genelgeyle bildirilmiş olmasına rağmen ne yazık ki bu da sadece yazıda kaldı. Sağlık çalışanlarının hak ettiklerini vermediniz, sadece balkondan alkışladınız. Hayatları pahasına görev yapan sağlık çalışanlarına PCR testi yapılmazken Sayın Cumhurbaşkanının konuşma yapacağı 15 Temmuz törenine katılacaklara PCR testi yapılma şartını koydunuz. Sosyal mesafe yok sayılarak yapılan Genel Kurul çalışmalarını görmeyenler bu duyuruyu yaparken acaba hiç mi utanmadılar? Salgın sürecinde toplumu doğru bilgilendiren konunun uzmanı bilim insanları hakkında bile soruşturmalar başlattınız. Özerkliklerini ortadan kaldırdığınız üniversitelerimizde coronayla ilgili tüm bilimsel çalışmaları kısıtladınız ve Sağlık Bakanlığının iznine bağladınız, bilime de sansür getirdiniz.
Evet, çok değerli milletvekilleri -paylaşmak istiyorum- sağlık bilimleri alanında uluslararası çalışmaların yer aldığı makalelerin yayınlandığı bir veri tabanı var, PubMed. PubMed'de bugün bir tarama yaptım ve dünyada 2019 yılının sonunda ve bugüne kadar -2020, bu tarihe kadar- yapılan dünya çapında toplam 20.962 araştırma makalesi var. Bunlardan sadece 73'ü Türkiye'de. Türkiye'deki tıp fakülteleri sayısını düşünürseniz, bunlar 84 artı 61 de eğitim hastanesini katarsanız düşünün 2 hastaneye bir bilimsel araştırma düşmemekte.
Salgın döneminde kepenk kapatan esnafımıza verdiğiniz sözleri tutmadınız, esnafımızın ismini ramazan erzak listelerine yazarak onların gururlarıyla oynadınız. Parmağındaki alyansını satıp gününü kurtarmaya çalışan esnafın feryadını duymadınız. Sözde kredi dağıttınız, zaten borçlu olanlar alamadı. Esnafa "Sicili bozuk." dediniz, aslında sicili bozuk olan esnaf değil, bu ülkeyi yönetenler. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Eski sicillerinizi düzeltiyoruz!
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen Sayın Özkan.
YÜKSEL ÖZKAN (Devamla) - Neyse, siz söz hakkınızı kullanırsınız Sayın Grubu Başkan Vekili, izninizle.
Krediye ulaşabilenlerin parasından değişik isimler altında kesinti yapıldı ve alınan kredi kuşa döndü. Söz konusu kesintilerin salgın süresinde alınmaması, alınan miktarın iade edilmesi için kanun teklifi sundum. Samimiyseniz gelin, bunu hayata geçirelim.
Geçtiğimiz ayda Bursa'da büyük bir sel felaketi yaşadık. Maddi kayıplarımızın yanında ne yazık ki can kayıplarımız da oldu. Bu olaya bağlı zararların koşulsuz ve şartsız olarak giderilmesi için 10 Temmuzda Türkiye Büyük Millet Meclisine bir kanun teklifi sundum. Tarlada ürünü sular altında kalan çiftçilerimizin arazilerinin hemen yanındaki havaalanına özel uçağıyla gelen Sayın Tarım Bakanı, çiftçinin yüzüne bakamadığından dolayı olsa gerek, mağdur çiftçinin olay yerinde derdini dinlemeden eskortlar eşliğinde Bursa'ya geçip salon toplantısı yaptı. Gelin, yaraların daha sağlıklı sarılması için en azından Bursa'da yaşanan sel felaketinde bölgenin afet bölgesi sayılması için 10 Temmuzda verdiğimiz kanun teklifini hep beraber yasalaştıralım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Özkan.
YÜKSEL ÖZKAN (Devamla) - Covid-19 salgını döneminde alınan tedbirler çerçevesinde, 65 yaş üstü büyüklerimiz büyük fedakârlık gösterdiler. Dünyada birçok ülkede örnekleri olduğu gibi zor geçinen emeklilerimize biz de yılda bir hafta devlet destekli tatil imkânı sağlayalım. Bu konuda, 15 Haziranda Türkiye Büyük Millet Meclisine vermiş olduğum kanun teklifini de gündeme alıp yasalaştıralım, böylece hem emeklilerimiz hem de ülkemiz turizmine büyük katkı sağlamış oluruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)