GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Milletvekili Hüda Kaya'nın görüşülmekte olan 216 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 61'inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:115
Tarih:21.07.2020

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; teşekkür ediyorum.

Şimdi, kendi grubumdan da bir sessizlik rica ediyorum.

Şöyle bir şey ifade etmek istiyorum: Uzunca bir süredir, Genel Kurulda, özellikle HDP Grubu ve HDP Grubunun kadın milletvekillerinin kürsüye geldikleri zaman yaptıkları konuşmalarda, aleni olarak bizlere, AK PARTİ'ye ve özellikle AK PARTİ'nin kadın milletvekillerine çok sert, çok şedit ithamları oluyor. Bu ithamları daha evvel burada tartıştık ama bunlar tekerrür etti, defaatle. Bu tekerrürler içerisinde şunu görüyoruz, şöyle bir iddia var: Kelimelere bakarsak, sözcüklere bakarsak en iyi kadın hakları savunucusu HDP, öyle anlatıyorlar ve bizleri de olmayan şeyler üzerinden hakaretamiz ki konuşma da öyleydi, dalga geçen bir üslup içerisinde, çok ağır ithamlar... Hatta bugün de vardı, ben şahsen cevap vermemeyi tercih ettim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Mesela, ben bugün bu konuyu konuşmak istemiyordum, bu konuya gelmek istemiyordum fakat ısrarla siz gelmek istiyorsunuz bu konuya ve kürsüde, daha evvelki saatlerde bir hatibiniz yine dedi ki: "Pınar'ın katili sizsiniz!" Yine aynı şeyi bize söylüyor ve bizim konuşmacımız Emine Hanım buna hassaten bir cevap verdi. Şimdi bunu şuraya bağlayacağım; buradaki problem şudur: Eğer, siz bu kadar iddialıysanız kelimelerinizde, söylediklerinizde, o zaman kendi yaptıklarınıza dönüp bakacaksınız, yaptıklarınız ile kelimeleriniz uyumlu olacak.

Şimdi, Mensur Işık'ın hadisesine bakıyoruz. Kim? Sizin milletvekiliniz, şu an istifa etmiş de olsa olay vuku bulduğunda vekiliniz. Ne oluyor? Eşi bütün baskılara, muhtemelen parti içinden gelen baskılar nedeniyle ne yapıyor? Vazgeçiyor şikâyetinden. Neymiş? Buzdolabına kafasını çarpmış. Bugün ne yapıyoruz? Bugün ne görüyoruz? Bugün anlıyoruz ki kendisi koruma talep ediyor ve devamına geçiyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Tuma Çelik. Yarın Karma Komisyonda görüşülecek. Dosyada olanları benden daha iyi sizler biliyorsunuzdur çünkü olay 2008'de meydana gelmiş ve bu olay meydana geldiğinde, mağdurun ifadelerinden anlıyoruz ki önce size ulaşmaya çalışmış, sizin kadın milletvekillerinize, HDP'nin kadın milletvekillerine ulaşmaya çalışmış. Peki, muhatap bulabilmiş mi? Hayır, bulamamış. Şimdi, bugün olay kamuoyuna döküldükten sonra diyorsunuz ki: "Efendim, biz onu yaptık, bunu yaptık. Yok efendim, gönderdik, ihraç ettik." Asıl mesele: Ya biraz mahcubiyet duymanız lazım. Eğer, bize bu kürsülerden böyle saldırırsanız, bu kadar saldırırsanız ve siz saldırdığınız esnada bu olaylar zaten vuku bulmuşsa o zaman, bugün konuşma hakkınız olmaz, susarsınız bugün, biraz hicap edersiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu olaylar olurken duymuşsunuz, duyulmaması mümkün değil. Bakın, ben yıllarca avukatlık yaptım, yıllarca bu meselelerin peşinde uğraştım, kadın meselesinin en önemli takipçilerinden birisiyim. Kadın meselesi, bizim için önemli bir mesele. Daha evvelki konuşmamda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, tamamlayacağım.

Bir kadın ne zaman rücu eder, ne zaman korkar, ne zaman siner; biz bunları çok iyi biliyoruz. Bu kadıncağız bir avukat bulmakta bile zorlanmış kendi ilinde. Oralarda, hiç mi sizin gibi bir -anlatıyorsunuz- vicdanlı, böyle insanları koruyan, kadınları sarmalayan... Buralarda haykıranlardan biriniz avukatlık yapamadı mı bu kadına, yapamadınız mı? (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, biraz tuhaf olacak ama bir defa şunu söyleyeyim; hayat bana şunu öğretti, hayat ve avukatlık: Her ne kadar farklı gibi görünsek bile, hayatta yaşadığımız problemler ortak, bütün siyasi partilerin içerisinde bu olaylar olabilir, olabilir. Bize düşen şey, bunlar karşısında -ben size işte bunu söylüyorum- ortak bir tavır takınmaktır. Ama siz, her gün bu kürsülere çıkıp, her gün...

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sağınıza bakın, sağınıza!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hayır, siz oraya bakın!

RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Siz arkanıza bakın, arkanıza!

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Nadira öldü, Nadira!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Bizim içimizde böyle vukuat yok, böyle bir şey yok. Siz hepiniz biliyordunuz, hepiniz sessiz ama bunun parçalarısınız, bunu biliyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ha, şimdi gelelim; bu konuda suçlusunuz.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Suçlu olan sizsiniz!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - O yüzden bence artık bu konuda ağzınızı açmayın, buraya geldiğinizde "kadın, şiddet" falan demeyin, artık bu konu bitmiştir. Siz bunun sessiz ortaklarısınız.

Şimdi, şunu söyleyeceğim: Başörtüsüyle ilgili bir şey söylediniz... Başörtüsüyle ilgili bir şey... (HDP sıralarından gürültüler)

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Politikanızın üzerini böyle mi örteceksiniz? Bravo!

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Dinleyin, dinleyin.

BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade eder misiniz Sayın Grup Başkan Vekiline.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sizin kendi milletvekiliniz, kendi milletvekiliniz... (HDP sıralarından gürültüler)

Sayın Başkan söyler misiniz, lütfen...

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen, dinleyelim.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Kendi milletvekiliniz bu kürsülerden bize haykırdı "Siz başörtülü, türbanlı soyguncularsınız." diye. Sizin başörtüsüne zerre saygınız yok, zerre saygınız yok. (HDP sıralarından gürültüler)

Türkiye'de başörtülü kadınlar her siyasi partiye oy verirler, oy vermişlerdir, en tabii haklarıdır, her partiden de milletvekili olabilirler. Ben isterim ki CHP'nin de başörtülü milletvekili olsun, HDP'nin de olsun, MHP'nin de İYİ PARTİ'nin de AK PARTİ'nin de hepsinin başörtülü milletvekilleri olsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Zengin.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Herkesin, başörtülü kadınların istediği partiden milletvekili adayı olma, seçilme ve aynı zamanda da oy verme hakkı vardır ama şu bir gerçektir: AK PARTİ iktidar oluncaya kadar, Hüda Kaya da dâhil olmak üzere, hiçbir başörtülü kadın bu Meclisten içeri girememiştir ancak AK PARTİ'yle beraber bu kürsüde konuşma hakkına sahip olmuştur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Daha evvelki süreçleri de gayet iyi biliyoruz.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Hadi oradan!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Değerli arkadaşlarım, o yüzden sizi samimiyete davet ediyorum; samimiyete, mahcubiyete ve kendi içinizde gerçek bir öz denetime davet ediyorum.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)