GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:114
Tarih:16.07.2020

AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Üzerinde söz aldığım maddeyle, uyuşturucu madde kullanan veya özendiren erbaş ve erlere verilen hizmetten men ceza süresinin 2 katı oranında artırılması amaçlanıyor. Bu bağlamda değişiklik teklifiyle hâlen on ve yirmi gün arasında olan hizmetten men cezası en az yirmi, en fazla kırk olmak üzere bir güncelleme maddesi belirlenmiş. Ancak güncellemenin sadece rakamsal boyutta olması, hizmetten men cezasına değinilmemesi ulaşılmak istenen disiplin seviyesinin yakalanmamasına neden olacak, bunu baştan söylemek lazım. Bu çerçevede disiplinsizlik yapanlar bozulan disiplinin yeniden tesis edilmesi amacıyla günlük hizmetten uzaklaştırılıyorlar. Ceza alan erbaş ve erler de ceza süresince mesai çizelgesindeki eğitim faaliyetlerine iştirak edemiyorlar, yalnızca müşterek ihtiyaç duyulan askerî hizmetlerde görevlendiriliyorlar. Bu bakımdan, hizmetten men cezası alan ile almayanlar bir arada, aynı alanın içerisinde askerliklerini yapmaya devam ediyorlar. Hizmetten men cezası alan personel teknik olarak askerlik görevini yerine getiremediği için de terhis süresi uzuyor. Ceza alan ve almayan personel arasındaki farklardan biri bu. Ancak bu hususların hiçbiri disiplinsizlik sorununa çözüm olmuyor. Ceza caydırıcı olmalı ve hakkaniyetli olmalı, bir numaralı özelliği bu. Uyuşturucu kullanan askerlere yönelik disiplin cezalarının ele alınmasında öncelikle işe, güvenilir veri elde edilmesiyle başlamak lazım.

Sorularım var, sorularım şunlar: Askerlik çağına gelen gençlerimizin kaçında uyuşturucu madde kullanımı var, bu oran ne? Askerlik görevini yerine getirirken uyuşturucu madde kullanımından vefat etmiş olanlar var mı? Bu sorulara sağlıklı cevaplar verilmeli. Aslında bu, Türkiye'nin kanayan bir yarası. 2011 yılında 105 ölüm var aşırı doz uyuşturucudan, 2019 yılında 945'e çıkmış. Nedir yani bunun sebebi? Bunları araştırmak lazım. 100 tedavi merkezi var Türkiye'de, yılda 200 binden fazla insan başvuruyor ve bunların çoğu çok fazla genç. Sadece Isparta'da, 2.500 kişi senede uyuşturucu sebebiyle hastanelere başvuruyor, çok vahim ve çok önemli. Yaşlar o kadar küçük ki artık yüzde 30'u 20-24 yaşında, yüzde 30'u 25-29 yaşında, yüzde 75'i aslında genç.

Şimdi, bilinçsizce alınmaya çalışılan tedbirler ne bu türdeki bağımlılıkları önler ne de disiplini sağlar. Kifayetsiz işler peşinde koşmamak lazım değerli arkadaşlar, bunca dert var çözüm bekleyen. Bağımlılık kazanmış bireylerin bundan kurtulması, ciddiyetle ve uzman bakışıyla yaklaşılması gerekilen bir konu. Bu nedenle, silah altında bulunan ve uyuşturucu kullanımları tespit edilen askerlerimizin hizmetten men cezası yerine tedavi olmalarına imkân verecek düzenlemeleri yapmalıyız. Bu çağda, çağın imkânlarını yakalamış bir Türkiye'de bu imkânları sunalım derde düşen kim varsa, gençlerimize. Gencecik evlatlar, bir batağa düşmüşler, vahim ki ne vahim, Allah esirgesin. Bu batağa düşmüş gençlerimizin bir kısmı askerlik hizmetlerini yerine getirirken "Acaba tedavi olabilir miyim?" diye de umutlanıyor. Gerekli yasal düzenlemelerle, askeriye içinde tedavi olacakları birimlerin kurulmasını öneriyorum. Bağımlılıktan kurtularak tedavi olmak isteyenlerin sağlıklarına kavuşturulmalarını sağlamak bir evlada, o evladın ana-babasına ve aslında vatana hizmettir, bunu da buradan hatırlatmak istiyorum.

Diğer yandan, uyuşturucu madde kullanmak satın almak ve bulundurmak zaten Türk Ceza Kanununa göre suç. Uyuşturucu suçlarıyla ilgili uyulması gereken prosedürler de düzenlenmiş ancak kurumlararası iş birliği ve koordinasyonun sağlanmasında eksiklikler var ve boşluklar var. Örneğin, bu tip durumlarda, askerî birlik komutanı uyuşturucu madde kullanımı tespit ettiğinde, alkol ve madde bağımlılıkları tedavi merkezinden yardım alabilecek mi? Yardım talep edebilmeli. Bu bakımdan AMATEM veya bunun benzeri bir yapının kurulmasını, askerî bir yapının kurulmasını önerebiliriz. Uyuşturucu madde kullanan askerlerin hizmetten men cezası almaları yerine askerî AMATEM'e sevkleri hem daha kolay, sağlıklı bir uygulama olur hem de inanın, askerin orada daha kolay disiplin altına alınmasını ve tedavi edilmesini sağlar. Öte yandan, askerî hastanelerin Sağlık Bakanlığına devri sonrasında yaralanmış askerlerimizin sağlıklarına kavuşma oranları düştü. Çok tecrübeli olduğumuz harp cerrahisi alanından uzaklaşıyoruz. Ben de sivil yetişmiş bir doktor olarak, yıllarını bu mesleğe vermiş biri olarak bunun eksikliğinin görüldüğünü görüyorum. Bütün meslektaşlarım arasında da bu böyle konuşuluyor. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, yanlışlarda ısrar etmeye devam ettiğiniz iktidarınızda önerilerimizin uygulanmasının çok fazla iyimserlik olduğunun farkındayım ancak kardeşlerimizin göz göre göre sağlıklarını kaybetmelerine razı olamadığım için önerilerimizi söylemeye devam edeceğiz. Allah hepsini korusun diyorum.

Saygılarımla... (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)