GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:114
Tarih:16.07.2020

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 223 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 22'nci maddesi üzerine verdiğimiz değişiklik önergesi adına söz almış bulunmaktayım, yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Evet, konuşmama başlamadan önce Van ve Hakkâri'de görev uçuşunu gerçekleştiren keşif uçağımızın Artos Dağı'na çarparak kırıma uğradığını öğrenmiş bulunuyoruz. Uçak içerisinde bulunan 2 pilot ve 5 teknik Emniyet mensubu şehit olmuştur. Yine, Siirt Pervari'de çıkan çatışmada 2 Özel Harekât polisimiz şehit olmuştur. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı diliyorum, mekânları cennet olsun.

Sayın milletvekilleri, Sakarya'daki havai fişek fabrikasında patlama oldu biliyorsunuz geçen haftalarda; 7 işçiyi kaybettik, patlayıcıları imha için görevlendirilen 3 Jandarma personelinin şehadetini yaşadık maalesef ve onlarca yaralımız var. Biliyorsunuz, her olayın üstü Türkiye'de hızlı bir şekilde kapatılıyor; bu yüzden, bu konuları konuşmak zorundayız değerli milletvekilleri. Daha önce 6 kez patlama olmuş bir fabrika neden hemen açılıyor ve daha çok kazanmak için niye kapasite üstü çalışıyor? Patlamadan önce de sonra da gerekli tedbirler neden alınmadı? Patlamadan sonra malzemeyi imha için görevlendirilen Jandarma personelinin uzmanlığı yeterli mi? Bu konuları etraflıca konuşmak zorundayız. Araştırma önergesi verildi ama reddedildi saygıdeğer Meclis üyeleri tarafından.

Sayın milletvekilleri, havai fişek üretiminde kullanılan kimyasallar temelinde, payroteknik patlayıcı sınıfından olan fosfor hammaddesi içerir. Bu tür patlayıcı havayla temas ettiğinde infilak ediyor. Bu konuda, ihtisaslı personel dışında başka personelin çalıştırılmaması gerekiyor. Ülkemizde Makine Kimya'da da oldu, ROKETSAN'da da patlamalarla karşı karşıya gelindi ve en son havai fişek fabrikasındaki patlamaların olmasına neden olan faktör bu alanda çalışmakta olan insanların eğitim eksikliği ile bu kurumların denetimlerindeki kayırmacılıklardan veya denetim yapanların ihtisas sahibi olmamalarından kaynaklanmaktadır.

4536 sayılı Patlayıcı Maddeler ve Uygulanacak Esaslara İlişkin Kanun da yeterli değil, sayın milletvekilleri.

Şimdi, bakınız, üretim tesisinin kurulması, üretimde çalışacak personelin görev tanımı, kalite kontrol, bu alanda kullanılacak araçlardaki teknik kriter, ürün depolama standartları, depo ve bina miktarı ve mesafe gibi özellikler konusunda uluslararası anlaşmalar Dışişleri Bakanlığımız tarafından imzalanmış ama maalesef hiçbir kurum bu standartları uygulamıyor ya da haberdar bile değil.

Güncelleme gerekiyor sayın milletvekilleri. Havai fişeklerin taşınması, imha edilmesi gibi hususlarda Avrupa ülkelerinde kanunlar var. Bu kanuna göre de havai fişek üretici firmalarında bu tür kazalarda nasıl hareket edilmesi gerektiği, nasıl imha edilmesi gerektiği hususlarında karar vermek üzere üretici mühendislerden oluşturulmuş kurullar var. Yani söylemek istediğim: Bu işlerde patlayıcı uzmanı bile olsa yeterli değil. Bu konuda özel tecrübeye sahip ve eğitimli personele ihtiyaç var. Jandarma personelimizin -uzman bile olsa- maalesef bu konularda ihtisasının olmaması onların hayatıyla ödediği bir sonuca götürdü. O yüzden, değerli milletvekilleri, bu konuda kanunlarımızı çıkarıp denetimlerimizi iyi yapmak zorundayız; yoksa insan bedeninin, insan hayatının önemli olmadığı bir ülke durumundayız, aynen maden kazalarında olduğu gibi.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)