| Konu: | Rize ve Artvin illerinde meydana gelen sel felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlara, Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırısında hayatını kaybeden Azeri askerlere ve sivillere Allah'tan rahmet dilediğine, Azerbaycan'ın yanında olunduğuna, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü vesilesiyle şehitleri rahmetle andığına, darbeye karşı canını siper eden Türk milletine, millete öncülük eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Gazi Meclise, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve polis teşkilatına şükranlarını sunduğuna, Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın ve İstanbul Milletvekili Engin Altay'ın yaptığı açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 14.07.2020 |
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Rize ve Artvin illerinde meydana gelen sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Rize ve Artvin'e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
Yine, Ermenistan tarafından Azerbaycan'a yapılan hain saldırıda hayatını kaybeden Azeri kardeşlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Burada, Azerbaycan'ın yanında durduğumuzu da ifade etmek isterim.
Sayın Başkan, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün 4'üncü yıl dönümündeyiz. Evvela, kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Çok net bir şekilde ifade etmeliyiz ki 15 Temmuz darbe girişimi, 17 Aralık darbe sürecinden bu yana devleti ele geçirmeye çalışan FETÖ terör örgütünün ve onunla iş birliği yapanların giriştiği hain bir darbe teşebbüsüydü. Milletimiz bu darbe teşebbüsüne karşı canını siper ederek, âdeta bir destan yazarak darbe girişimini akamete uğratmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bu aziz millet, çıplak elleriyle darbeyi engellemiştir. Türk milleti, 15 Temmuzda, darbeler dönemini bir daha açılmamak üzere kapatmıştır. Darbe gecesi millî iradenin tecelligâhı olan Meclisimiz de milletimize yakışır bir duruş sergileyerek darbecilerin planlarının altüst edilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Meclisimiz o gece 2'nci kez "gazi" unvanını hak etmiştir. O gece darbeye karşı topyekûn verilen destansı mücadeleyi yok sayıp "kontrollü darbe", "Darbe tiyatroydu." diyen zihniyeti de kınadığımızı, esefle karşıladığımızı özellikle belirtmek istiyorum. Bu söylemler, canını vatanı için siper eden şehitlerimize ve gazilerimize karşı büyük bir saygısızlıktır. Bu gibi söylemlerin FETÖ'yü aklama ve FETÖ'nün sinsi amaçlarına hizmet etme amacıyla ifade edildiği apaçık ortadadır. Aklı, vicdanı, insafı olan herkes bilmektedir ki 15 Temmuz, millî iradeyi ortadan kaldırmak amacıyla yapılmış hain bir darbe girişimidir. Bu darbe girişimi "ama"sız, "fakat"sız kınanmalıdır.
Biz bütün bu sinsi söylemlere karşı 15 Temmuzu unutmadık, unutmayacağız. Kim ne derse desin, bu hain darbecilerden hukuk önünde hesap sormaya devam edeceğiz. Bu kararlı mücadelemiz neticesinde, bundan sonra hiç kimse Türk milletine silah doğrultmaya cesaret edemeyecektir.
Bu vesileyle, darbeye karşı canını siper eden aziz Türk milletine, o gece kararlı duruşuyla milletimize öncülük eden Cumhurbaşkanımıza, Gazi Meclisimize, milletvekillerimize ve o günkü Meclis Başkanımıza, darbeye karşı mücadele eden kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına, polis teşkilatımızın fedakâr mensuplarına minnet ve şükranlarımızı sunuyorum.
Sayın Başkan, burada birkaç konuyu da açıklığa kavuşturmak istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin lütfen.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Türkkan, çeşitli siyasi eleştiriler ifade etmiştir; bunlar kendi parti politikalarıdır, bunlara bir diyeceğimiz yok, muhalefet eleştiri yapabilir fakat bir ifadesi çok manidardır: "FETÖ'den AK PARTİ'ye miras kaldı. FETÖ'nün taktiklerini kullanıyorlar."
Sayın Türkkan, bu çok yakışıksız, çok üzücü bir ifade bizim açımızdan. Biz hiçbir zaman FETÖ taktiklerini tasvip etmedik, etmeyeceğiz. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bizim buna karşı nasıl bir mücadele verdiğimizi herkes bilir. Ama bakın, illa her söylenecek söze verecek cevabımız da vardır, onu da bilin; söylenecek sözden çekineceğimiz hiçbir taraf da yoktur. Ama illa siz FETÖ taktikleri arıyorsanız size özellikle şunu söylemek isterim: Bakın, FETÖ firarisi Emre Öztuğ'la yazışan Genel Başkanınıza bu FETÖ taktiklerini mesela sorabilirsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, bir diğer mesele: Sayın Engin Altay, konuşmasını yapıyorken sanki bu darbe girişimi yani hiç Cumhurbaşkanına falan yapılmamış; "Meclise karşı yapıldı, bize karşı yapıldı; burada, buraya karşı yapıldı..."
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Demokrasiye karşı yapıldı, bütün darbeler demokrasiye karşı yapılır.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Tabii ki, bunun içerisinde Parlamento da vardır ama unutmayın, iktidarda Recep Tayyip Erdoğan -Cumhurbaşkanı- ve AK PARTİ var ve darbeler her zaman iktidarlara karşı yapılır, bunu gözden kaçırmayalım. Bunu küçümseyerek, bunu görmezlikten gelerek, bunu yok sayarak hiçbir yere varamayız; bunun altını çizeceğiz. Burada birinci hedef iktidardır. Tabii ki Parlamento da hedeftedir ama asıl hedef iktidarı devirmektir.
Sayın Altay, FETÖ'yle alakalı çeşitli şeyler söyledi: "Taşeron" dedi, "ortak" dedi, "patron" dedi.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Evet.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bakın, Bank Asya kapanacak, TOMA'nın önüne kim çıktı Sayın Altay? Ne arıyorsunuz orada? Bu patronsa ne arıyorsunuz orada? Milletvekillerinizi niye gönderdiniz?
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ben de şimdi size onu soracaktım.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Televizyon kanalları kapatılacak, müdahale ediliyor, bir bakıyorsunuz CHP milletvekilleri orada. Ne işiniz var orada sizin?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NİHAT YEŞİL (Ankara) - Arkasında geziyordun, sen bir ara onlarla beraber açılışa gidiyordun.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, açar mısınız?
ENGİN ALTAY (İstanbul) - AK PARTİ'ye ayrıcalık yapılıyor.
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ne işiniz var orada?
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Senin Pensilvanya'da ne işin var, senin derken yani yetkililerinin?
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Ne işin var orada? Sen madem bunu bir örgüt olarak görüyorsun, öyle söylüyorsun, peki, bu örgütle mücadele ediliyorken, milletvekilleri diyor ki: "Kemal Bey'in talimatıyla biz oraya gittik." Hatta Kemal Bey'in kendisi Tarık Toros'u ziyaret ediyor, "Gelmeniz bize güç vermiştir." diyor. Şimdi, madem bir örgütle bir mücadele ediliyor burada, CHP gibi seçimle gelen, sandıktan çıkan bir ana muhalefet partisinin yer tutması gereken, Fetullahçı terör örgütünün yanı mıdır, yoksa iktidarda olan, millî iradeyle buraya gelmiş olan AK PARTİ'nin yanı mıdır? Ben size soruyorum bu soruyu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bunları çok defa dile getirdik, Meclis kayıtlarında vardır, bunları tekrar dile getirmek bizi yoruyor, bunu yapmak istemiyorum ama ısrarla Sayın Altay bunlara girdiği vakit, biz de bunları dile getirmek durumundayız.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Getirin, getirelim efendim.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, 17-25 Aralık yapılmadan Amerika'da onların yetkilileriyle CHP heyeti bir görüşme yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, toparlıyorum.
Buraya geliyorlar, 17-25 Aralık yapılıyor. Bakın, görüşmeden, bu 17-25' Aralıktan bir hafta, bilemedin on beş gün önce bir heyet gidiyor, onlar da heyetini gönderiyorlar, Amerika'nın bir yerinde görüşüyorlar, sonra bu olaylar oluyor. Sonra seçime gidiyoruz, bir bakıyorsunuz Genel Başkanları Kemal Bey, FETÖ'nün kanallarını gezip gezip, "Göreceksiniz kaçacak, göreceksiniz kaçacak, seçimi göremeyecek, 31 Martı beklemeyecek." Bunların hepsi 2014 seçimlerinin öncesinde oluyor. Hamdolsun hiçbir yere gitmedik, buradayız, seçimi de gördük, seçimi de kazandık.
Şimdi, burada söyleyecek sözlerinize verecek cevaplarımız vardır.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Var, var.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şu an için burada kesiyorum, söyleyeceklerim bu kadar, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarında alkışlar)