GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:10.07.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ Grubu olarak Çin Halk Cumhuriyeti yönetimi tarafından Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine yönelik uygulanan sistematik baskı, zulüm ve asimilasyon politikalarından kaynaklanan sorunların araştırılması amacıyla vermiş olduğumuz önergemiz üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Doğu Türkistan'da Uygur Türklerinin çilelerine her geçen gün yeni çileler eklenmektedir. Dünya kamuoyu da Hükûmet de bunları görmezden gelmektedir. 5 Temmuz 2009 Urumçi katliamının 11'inci yıl dönümündeyiz. Biraz önce Grup Başkan Vekilleri de aynı hatırlatmada bulundu, yine Srebrenitsa katliamının da cumartesi günü yıl dönümü. Dünyanın her tarafındaki katliamlara bakın, dünya bir şeyler söylerken maalesef Uygur Türklerine uygulanan katliamla ilgili Hükûmetimiz, Meclisimiz bir kınama bile yayınlayamamıştır, ben buradan hatırlatıyorum.

Değerli arkadaşlar, Çin'le ilgili her ne kadar ticari faaliyetleriniz olursa olsun, bugün esaret altında bulunan Doğu Türkistan'daki Uygurlara uygulanan asimilasyona karşı ses yükseltmezseniz, orada olan olaylara... Hepiniz biliyorsunuz, bugün olaylar o kadar ilerledi ki maalesef, Doğu Türkistan'da şu an özellikle Doğu Türkistanlıların yanına Çinliler özellikle yerleştirilmektedir. Aynı şekilde, Uygur kızları zorunlu olarak Çinlilerle evlendirilmektedir yani bunun daha altını söylemiyorum. Vicdan sahibiyseniz, bunların ne manaya geldiğini... Bu kelimeleri duyup bu hissiyatın içerisinde hiçbir şey hissetmiyorsanız, bununla ilgili hiçbir tepki ortaya koymuyorsanız ben bu tepkiyi koymayanların insanlığından bile şüphe ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Bugün Hükûmet olarak Afrika'da adını bile söylemekte zorlandığımız ülkelere yardım maksadıyla gidiyoruz. Gidin, hiç itirazımız yok; hiç itirazımız yok, gidin ama Doğu Türkistan'da yapılan zulmü görmezden gelmek de dünyanın en büyük ayıplarından biridir. Bugün Amerika bile bunu, Doğu Türkistan'da yapılan zulmü kınamıştır, kınamayan parlamentolardan biri maalesef bizim Parlamentomuzdur. Ümit ediyorum ki bundan sonra hiç olmazsa şu an veya bundan sonra bunu kınama fırsatımız olur diye düşünüyorum. Sadece bunu onaylayan biri var; böyle televizyonlarda kapı kapı dolaşan bir Doğu Perinçek var, diyor ki: "Kültür çalışması yapıyor." O zaman gidelim şu Doğu Perinçek'in evinde de bir kültür çalışması yapsınlar. Yok böyle bir şey arkadaşlar. Bakın, bugün uygulanan zulme sessiz ve sedasız kalamayız. Bununla ilgili bir araştırma önergemiz var, diyoruz ki: "Gelin, bu konuyu araştıralım."

Yine, aynı şekilde dinini yaşamakta zorlukları var. Doğu Türkistan'da 30 bin civarında cami var; 15 bin tanesi yıkıldı, 15 bin tanesi de hizmet edemez hâlde işte, müze şeklinde, 5-10 tanesi de gelen gidene farklı şekillerde gösteriliyor. Aynı şekilde, ibadetlerini yapmaları düşünülemez bile. Ellerindeki Kuran-ı Kerimleri de dâhil, tümüyle ellerinden alınmış ve de toplanmıştır. Namaz, oruç, buna bağlı ibadetlerin yapılması zaten Hak getire; bunların tamamı da yasaklanmıştır. Bütün bunları hepimiz biliyoruz ama maalesef sesimiz çıkmıyor.

Yine, bir dakikalık süre içerisinde konuşan bir arkadaşımız vardı, diyordu ki "Ayasofya muhakkak açılmalıdır." E, bizim Sayın Genel Başkanımız diyor ki: "Açılması Sayın Cumhurbaşkanının iki dudağı arasındadır, mümkünse dün açılmalıdır dün." Var mısınız, hadi buyurun. Onun için, bazı şeyleri söylerken değerli arkadaşlar, bunların da arkasında durmamız lazım. Ben ümit ediyorum ki her türlü ticari mülahazadan uzak durarak -Çin'de belli faaliyetlerimiz olabilir ama- "İnsanlık ölmedi." dememiz lazım. Yani burada, bu kürsüde 40 kişiyle Çin sarayını basan Kürşad'ın devamı olduğunu iddia eden arkadaşlarımız, esaret rüyası gören arkadaşlarımız bütün siyasi partilerde var ama bu olayları duyup da hâlâ tepki göstermiyorsak hakikaten bizlerde de bir sorun olduğunu düşünüyorum. Buradan, bu kürsüden ben bu zulmü kınıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

Ümit ediyorum ki... Zaten İslam dünyasından da ses çıkmıyor yani o Müslüman kardeşlerimizin, yere göğe sığdıramadığımız Müslüman kardeşlerimizin maalesef, Doğu Türkistan zulmü konusunda hiçbirinin ne sesi ne de sedası çıkıyor. Unutmayalım, Urumçi Ankara'dır, Aşkabat Ankara'dır, Duşanbe Ankara'dır, Almatı Ankara'dır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)