| Konu: | 10 Temmuz Nurettin Topçu'yu vefatının 45'inci yıl dönümünde rahmetle andığına, 11 Temmuz Srebrenitsa katliamının 25'inci yıl dönümüne, Manisa Milletvekili Özgür Özel'in ve Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın yaptığı açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 10.07.2020 |
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Vefatının yıl dönümünde, ben de öncelikle Nurettin Topçu'yu rahmetle anmak istiyorum. Çünkü bizim toplumsal hayatımızda çok önemli bir yeri var bir eğitmen olarak ve hayatının tamamını bir öğretmen olarak geçirdiğini de ifade etmek isterim. Sorbonne'da felsefe konusunda doktora yapmış olan ilk Türk'tür kendisi fakat lisans alanlarına baktığımızda insan hem imreniyor hem de böyle bu kadar çok şeyi nasıl biriktirdiğini hayretle görüyor. Psikoloji, estetik, genel felsefe, mantık, çağdaş sanat, sosyoloji, ahlak üzerine lisansı var ve felsefe üzerine doktorasını yapmış, muazzam bir düşünür kendisi. Ve böyle baktığımızda, pek çok eseri var, bizim liselerde okutulan ilk sosyoloji kitabımızı yazan isimdir kendisi aynı zamanda. Ben, bu manada kendisini rahmetle yâd ediyorum. Ve özellikle "İsyan Ahlâkı" kitabını şu günlerde tekrar okumak gerektiğini düşünüyorum. Hatta, birkaç ay evvel oğlumun masasında görerek ben de tekrar, yıllar sonra bir daha okudum, çok şeyi hatırlama imkânım oldu. Özellikle, imanı tarif ederken imanın insanın nefsine olan isyanı olduğunu ifade etmesini fevkalade çarpıcı bulduğumu ifade etmek isterim.
Srebrenitsa katliamı, elbette, yakın coğrafyada soydaşlarımızı özellikle çünkü bizim başka bir bağımız var Bosna'yla, böyle bakıldığı zaman, bizim de ayrıca kalbimizi, ruhumuzu derinden etkileyen bir yaradır ama dünya için de bir utançtır. İşte, büyük nutukların irat edildiği, Avrupa'ya bu kadar övgüler düzüldüğü, insan haklarından bahsedilirken her daim oranın referans gösterildiği bir ortamda, Avrupa'nın göbeğinde, Avrupalıların, yine Avrupalılara -öyle diyelim- uyguladığı böylesine bir katliamı dünyanın asla unutmaması lazım. Üzerinden bu kadar zaman geçti, hâlâ, o günlerde yaşananları, tam olarak, bence yeteri kadar dünya da bilmiyor, biz de yeteri kadar idrak edemiyoruz diye düşünüyorum. Srebrenitsa'yı hatırlamak, aslında o kültürün, orada olan bitenin kendisinden farklı olana dair yaklaşımını görmek açısından fevkalade önemlidir diyorum ve rahmetle yâd ediyorum orada hayatlarını kaybeden, şehit olan Müslüman kardeşlerimizi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Şimdi, tabii ki Sakarya'yla alakalı olarak üzüntülerimizi, dün yaşananları, Sayın Bakandan aldığımız bilgileri paylaşmıştım. Sayın Cumhurbaşkanımızın telefonuyla alakalı bir bahis geçti, o konunun tekrar altını çizmek istiyorum, dünkü notlarımda da vardı aslında. Sayın Cumhurbaşkanımız, o gün, olayın yaşandığı o kurumun sahibini yani o şahsı değil aslında, önemli olan o olayın yaşandığı iş yerinde ne olup bittiğini anlamak üzere iş yerinin evet, sahibini ama elbette ki önce Sayın Valimizi, ilin Valisini, kriz masasını, Sayın Bakanımızı ve konuya dair alakalı olarak orada bulunanları aramıştır. Burada, sadece bir yerin arandığının altının çizilmesi ve "patrona itibar" falan gibi lafları da biraz tuhaf buluyorum. Patronun ne itibarı olacak bu olan biten şeyden sonra? Patron, başına gelenlere dönsün, baksın. Tüm bunlarla alakalı olarak biz, hukuken yapılması gereken neyse... Biraz evvel Sakarya Milletvekili, MHP Vekilimiz söyledi, arkadaşlarımız söyledi, ya burada muazzam bir şey var, problem var. Bu olay karşısında, suçu işleyen, bizzat kendisi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - İşverenin sorumluluğu anlamında, neyse sorumluluğu, neyse yaptığı ya da yapması gerekirken yapmamış olduğu ne varsa bununla alakalı olarak biz takipçisiyiz. Biz, hukukçular olarak... Bunun hiçbir şekilde savunması olamaz yani. Bakacağız, göreceğiz, hukuk zaten devreye girdi. Dün ifade ettim, mülkiye müfettişleri geldiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri orada, İçişleri Bakanlığının müfettişleri orada ve bu konunun kamuoyunda çok net bir şekilde konuşulması ve hak edenlerin de cezasını almasıyla alakalı olarak el birliğiyle her şeyi hayata geçireceğiz.
Şimdi, okulların açılması meselesi: Millî Eğitim Bakanlığımız çok yeni bir genelge yayınladı. Okullar -normal şartlarda belirlenen tarih- 31 Ağustos 2020 tarihinde açılacak fakat tabii, pandemi dediğimiz süreç günbegün güncelleniyor. Sayın Bakanlarımız her gün açıklamalar yapıyorlar kendi konularıyla ilgili olarak. O sebeple, bu konuyla alakalı bir belirsizlikten bahsetmek olayın doğasına aykırı. Hedeflenen tarih bellidir fakat o tarihler içerisinde Sağlık Bakanlığımızın, Bilim Kurulunun vereceği karar üzerine...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Son bir kez süre istiyorum Sayın Başkanım.
...yüz yüze eğitim mi olacak yoksa yine görüntülerle, teknolojiyi kullanarak mı eğitim yapacağız? Bu manada, dünyanın kullandığı bütün imkânları kullanarak Türkiye, eğitimde yapması gerekeni yapacaktır.
Şimdi, gelelim keçilere. Keçiler tabii önemli bir mesele. Ben de "Keçiler avlanmasın." diyorum. Ben de şimdi, Sayın Valimizi aradım "Nedir bu keçiler meselesi?" diye. Söylenen şeyi söyleyeceğim, sonra kendi kanaatimi söyleyeceğim. Sayın Valimiz çok yeni geldi Tunceli'ye. Valimizle benim eski de bir arkadaşlığımız var, tanışırız kendisiyle. Yeni Valimize de görevinde başarılar diliyorum. Kendisi İl Av Komisyonunun her yıl avlanmayla ilgili olarak bu manada benzer kararlar verdiğini, bu sene de aslında kendisi göreve başlamadan evvel İl Av Komisyonunun böyle bir karar verdiğini ifade etti. Fakat ben de şunu söyledim, dedim ki: "Yani bu arkadaşlarımız 17 keçiden bahsediyor, yaşasın bu 17 keçi; neyse bunun yolu, bulalım, keçileri avlayamayalım." Yani benim görüşüm de budur.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Yaşayacaklar mı?
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - İşte, ben de öyle söyledim, keçileri avlamayalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Başkan.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Genel Kurulumuz bir konuda birleşsin yani 17 keçiyle ilgili olarak, 17 keçi meselesinde. Bu arada da çok... Neyse, reklama girecek, sonra arkadaşlarıma keçilerle ilgili bir şey anlatacağım.
Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım, sağ olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)