| Konu: | Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 106 |
| Tarih: | 01.07.2020 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün sizlere Konya'mızın Ilgın ilçesinin Çavuşçugöl köyünden bahsedeceğim. Çavuşçugöl, aynı zamanda bir gölün olduğu yer, bir eski kasaba, daha önemlisi, Sayın Milletvekilimiz Hacı Ahmet Özdemir Bey'in memleketi, doğduğu yer. Çavuşçugöl'de bir madenimiz vardı, göle 4-5 kilometre uzakta, kömür madeni; o maden 2019 yılında faaliyetlerine son verdi. Köylü, tam "Artık, kömür isinden kurtulacağız, kanser vakalarıyla ölmekten kurtulacağız." derken bir olay yaşandı; Sayın Cumhurbaşkanımız 2 Ocak 2020 tarihinde köyün hemen kenarında, gölle bitişik bir alana acele kamulaştırma kararı aldı. Nasıl aldı, kim aldırdı belli değil ama yine, Çevre Bakanlığımız hem de 10 Şubatta bir karar aldı, aynı bölgeyi doğal sit alanı ilan etti. Böyle çelişkiler içerisinde şu anda bu köyümüz büyük bir felaketle yüz yüze. Ben köylülerimizle gittim görüştüm, köyün en verimli arazileri, sit alanında olan araziler maalesef acele istimlake kurban edilmiş ve daha acısı, köyün ekili arazilerine iş makineleri girmiş, köylünün haberi yok çünkü acele kamulaştırılması lazımmış, aceleleri varmış! Niye aceleleri var bilmiyoruz ama herhâlde seferberlik filan var ya da olağanüstü bir durum var ki telafisi mümkün değil, acele etmişler. Sefer Bey, tarlasına girilen Sefer, tekerlekli sandalyede oturuyor, "15 nüfusa bakıyorum. Yahu, bari hasat yapsaydık da öyle girselerdi." diyor. Ama karar almışlar, demişler ki: "Bu devasa iş makineleri burayı talan edecek." Ne var? Maden var. İyi de orada bin kişi yaşıyor. Köylü zaten kanserden, hastalıktan perişan. Şimdi, köylü diyor ki: "Biz hangi suçu işledik? Ata topraklarımız, hemen köyümüzün bitişiği istimlak edildi, elimizden alındı ve bize 'Ölün.' diyorlar." Ve köylü samimiyetle şuna inanıyor: "Sayın Cumhurbaşkanımızın bundan haberi olsaydı buna imza atmazdı." Dedim ki: Vallahi olabilir. "Aldatılmış olabilir." diyorlar. Dedim ki: Billahi olabilir. Ben götüreyim, Mecliste söyleyeyim, nasıl olsa Sayın Cumhurbaşkanımızın orada partili vekilleri var, sonuçta duyar ve sizin bir avuç kömür için ölmenize inşallah engel olur. Yani tercih şu: Bir avuç kömür mü, Çavuşçugöl köyünün bini aşkın yaşayanları mı?
Sayın Milletvekilimiz Hacı Ahmet Özdemir'den şikâyetçiler. Sayın Vekilimle de görüştüm, dedim ki: Köyüne niye sahip çıkmıyorsun emmi oğlu? Vallahi, benim köyümde -cidden söylüyorum- böyle bir durum olsa ben giderim, o iş makinelerinin önüne yatarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Onun için, Sayın Vekilim, beraber gidelim, şu köyüne sahip çıkalım, bu işi çözelim, yazık! Hani diyorsunuz ya: "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." Ama siz bin kişiyi öldürmek için "Aman, Ciner grubu yaşasın, 5 müteahhit yaşasın, varsın bin tane köylü ölsün." diyorsunuz. Ben demiyorum, kadınlarımız diyor. Kadınlarımız "Bizi öldürüyorsunuz. Bize yaşam hakkı vermiyorsunuz. Hangi suçu işledik?" diyor; bakın, bunları Hacı Ahmet Bey'e de vereceğim. Onun için, Sayın Vekilim, gel, şu köyüne sahip çık.
İkinci bir husus -sürem bitiyor- şimdi, burada bir de Atlantı diye bir eski kasabamız var. Bu da Çavuşçugöl'den su alan bir kasabamız. Yasa gereği anlaşmışlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyursunlar.
SALİH CORA (Trabzon) - Buna cevap verilmesi lazım.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Yüzde 65 su Atlantı ve çevresindeki 9 köye verilecek ama gelin görün ki Ilgın Belediye Başkanı -iddialara göre- Kaymakam, bu köylere su vermek istemiyor yeterince. Su konusunda şikâyetçi olan Sulama Birliği ve bütün köylülerle sohbet ettim. Vallahi onlar da diyorlar ki: "Hacı Ahmet Bey bize sahip çıkmıyor." Ben de onlara söz verdim. Ya, hakem olayım, Hacı Ahmet Bey'le beraber gelelim, bu köylerin sorununu çözelim. Çünkü Atlantı ve 9 köy yani Karaköy, Çavdar, Karakaya, Mahmudiye, Kolukısa, Pusat... Binlerce dönüm arazide, su kesildiği için, Ilgın Belediyesi göldeki kapakları kırdırdığı için -iddia bu- sulama yapamıyoruz, perişanız. Sayın Cumhurbaşkanımız ne diyordu? "Bir karış ekilmeyen alan kalmamalı." "E biz de ektik ama suyu vermiyorlar bize, kurutuyorlar arazilerimizi." diye dert yanıyorlar. Dedim ki: "Ben size aracı olurum, ben bunları anlatırım, mutlaka Sayın Cumhurbaşkanımıza duyururlar ama eğer bu sit alanına...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyursunlar efendim.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Çünkü raporlar var. Devlet Su İşleri "Burada kömür kazılamaz." diyor, Çevre öyle diyor, "sit alanı" diyor ama efendim, sebep ne biliyor musunuz? Ilgın'da termik santral yapılıyor, Ciner grubunun. Oraya da kömür buradan gidecek. Orası da mahkemelik, burası da mahkemelik ama eğer ki o bin köylü kömüre heba edilirse vallahi billahi bu gayretullaha dokunur, bu kul hakkına girer, benden söylemesi.
İyi akşamlar, hoşça kalın. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)