GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:106
Tarih:01.07.2020

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ Grubu adına 216 sıra sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 30'uncu maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu kanun teklifi de, maalesef, hemen hemen bütün teklifleriniz gibi istişareden uzak. İstişareyi kendi aranızda yapmış olabilirsiniz fakat muhalefetin fikirlerine yeterince başvurulmadığı görülüyor. Komisyonlarda görevli arkadaşlarımız bu hususu şerhlerinde de belirtmişler. Muhalefetin ve meslek kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin, baroların görüşleri alınmayınca da kanunlarda hatalar, eksikler oluyor ve siz de bu eksikleri gidermek için daha sonra tekrar kanun teklifi vermek zorunda kalıyorsunuz.

Değerli arkadaşlar, teklifin veriliş amacını, yargı sürecini hızlandırmak, gereksiz mesainin önüne geçmek, yargılamayı daha etkin ve verimli hâle getirmek olarak belirtmişsiniz. Amaç olarak katılıyoruz. Avukatlar da mahkemeye işi düşen vatandaşlar da sürecin yavaşlığından şikâyetçi fakat yargıyı daha etkin hâle getirmek istiyorsanız, siyasetin yargı üzerindeki elini çekmesini sağlamanız gerekir.

2020 yılında açıklanan Hukukun Üstünlüğü Endeksi'ne bir bakalım: 128 ülke var, Türkiye hukukun üstünlüğünde 107'nci sırada. Bizden önce kimler var? Nijerya bizden önce, İran bizden önce, Rusya bizden önce. Hükûmetin gücünün sınırlandırılmasında 124'üncü sıradayız. İran 109'uncu sırada, bizden sonra sadece Kamboçya, Mısır, Nikaragua ve Venezuela var. Temel haklar sıralamasında 123'üncü sıradayız. Nijerya, Rusya, Pakistan, Zimbabve bizden önde. Bu endekste Türkiye, hukukun üstünlüğü sıralamasında 2014'te 59'uncu, 2015'te 80'inci sıradaymış. Gittikçe gerilere düşmüşüz. Yargı sistemimiz sürekli darbe alıyor. Endeksleri, akademisyenleri, hukukçuları, siyasetçileri bir tarafa bırakırsak yargının hâlini anlamak için vatandaşa bakmak gerekir. Halk yargıya güvenmiyorsa yargı adaletli karar veremiyor demektir, hukuk güvenilmez demektir. ORC'nin 2019 Kasım ayında yaptığı bir araştırma vardı, vatandaşa "Yargıya güveniyor musunuz?" diye sormuşlar. "Güveniyorum." diyenlerin sayısı yalnızca yüzde 11,7. Yüzde 68 ise "Güvenmiyorum." demiş, geri kalanlar da "Kısmen." cevabını vermiş. Yargıya yeterince güvenilmediğini Adalet Bakanı Sayın Abdulhamit Gül de reddetmiyor. Yargıya güven artsın diye yargı reformları yapılıyor fakat bunlar da pek işe yaramış gibi durmuyor.

Yargıya güven olmaması beraberinde büyük sorunları getirir. Halk bir haksızlıkla karşılaştığında devletin yardımını ister. Bu şekilde halkın devletle bütünleşmesi sağlanır. Devletin esas koruyucu gücü de bekçi, polis değil yargıdır. Yargı karar verir, güvenlik güçleri destek olur. Yargı işini iyi yapmazsa kargaşa çıkar. Halk devlete sığınamaz, güçsüzler ezilir, güçlüler eşkıyalık yapar.

Değerli arkadaşlar, bahsettiğim endekslerde neden sürekli gerilediğimizi hiç düşündünüz mü? Sorunun temelinde yatan neden nedir? Esasında bunun araştırılması gerekir. Eğer yargıya güven artsın istiyorsak halkın neden güvenmediğini araştırmamız gerekir, Meclisin yapacağı işlerin başında bu gelmelidir.

Bence yargıya güvensizliğin birinci nedeni, yargıyı devletin bir genel müdürlüğü gibi talimatla yönetilebilir görmektir. İstediğin kararları uygulayıp istemediğin kararları veren hâkimleri cezalandırırsan ne yargıya güven kalır ne de adalete.

Bir başka neden iktidarın her alanda içine düştüğü nepotizm çukurudur yani adam kayırmacı yaklaşımlardır. Yakın zamanda da hâkimlik, savcılık sınavı için torpil isteyenleri duyduk. Bunların önüne geçmedikçe reformlar işe yaramaz. Kayrılarak atanan yargı ve hukuk bilincinden yoksun bir hâkimden ya da savcıdan adil olmasını bekleyebilir misiniz? Adalet yalnızca duruşmalara değil yargının her alanına yansımalıdır. Öncelikle hukuk eğitiminin niteliğini artırmak, sonra o mezunların liyakat sırasına göre adalet basamaklarını birer birer çıkmasını sağlayacak bir sistem kurmak lazımdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyursunlar efendim.

AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Yargı mensuplarını hem liyakatle seçmeyip hem de beğenmediğimiz karar veren hâkimleri HSK yoluyla cezalandırırsanız ne hukuktan ne de adaletten bahsedebiliriz.

Gerçek demokrasilerde bütün vatandaşlar bir hak ihlaliyle karşılaşırlarsa onları koruyacak bir yargı düzeni vardır. Aksi hâlde demokrasiden bahsedilemez.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)