| Konu: | Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 30.06.2020 |
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Değerli milletvekilleri, 216 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 25'inci maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi saygılarımla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, bugün burada hukuk muhakemelerinden konuşuyoruz. Haktan, hukuktan sözde söz ediyoruz ve en önemlisi adaletten bahsediyoruz. Peki, adaletin ne demek olduğunu anlayabiliyor muyuz sayın milletvekilleri? Adalet demek, hak edene hakkını vermek demek. Adalet, insan kayırmamak, adil olmak demek. Adalet, kul hakkı yememek, yetim hakkı yememektir. O yüzden deniliyor ki: "Devletin dini, adalettir." Peki, soruyorum sizlere: on sekiz yıllık AK PARTİ iktidarında yandaşlarınızın dışında hakkı yenmeyen bir kesim kaldı mı? Çiftçisinden esnafına, EYT'lisinden ve birbirinden farklı emekli maaşı alan emeklilere, yoksulundan işsizine, imtihanlarda kazandığı hâlde hakkı yenen gençlere, atanamayan öğretmenlerden engellilere... Uzayıp giden bir liste. Engelli demişken değerli milletvekilleri, kamuda çalıştırılacak engelli personel için ilan edilen kadro sayısı ile göreve başlayan engelli memur sayısı arasında 2012-2019 yılları arasında ilan edilen kadrolarda 3 bini geçen kadro boş duruyor. 2019 ve 2020'de yeni kadro ihdas edildi mi, bu sayıyı da bilmiyoruz. Engelli KPSS imtihanını kazanmış olmasına rağmen engelli kardeşlerimiz neden atanmadı, neden hakları yeniyor? Ayrıca bu pandemi sürecinde Ekim 2020'de yapılacak Engelli KPSS imtihanına girecek engelli vatandaşların başvuru süresinin uzatılması konusunda çağrıda bulunmuştum. Çünkü, pandemi sürecinde engelli kardeşlerimiz başvuramadılar, hastanelerden rapor alamadılar. Tekrar ediyorum, bu kardeşlerimizin başvurmaları için acilen yeni bir başvuru tarihi belirlemek gerekiyor.
Değerli milletvekilleri, sıra bir türlü ele geçirilmeyen barolara geldi. Avukatlık kanun teklifi hiçbir baronun ve baroların üst kuruluşu olan Türkiye Barolar Birliğinin, üniversitelerin, akademisyenlerin -ve benzerlerinin- görüşü alınmaksızın sarayda hazırlandı. Anayasa tarafından düzenleme altına alınmış bir meslek kuruluşu olan, en önemli görevleri arasında hukukun üstünlüğünü, sosyal hukuk devletini, insan haklarını savunmak ve korumak olan baroları da artık yok etmek için karar aldınız. Yargıyı tamamen bağımlı hâle getirmektir dileğiniz. Ele geçiremedikleri, sözünü geçiremedikleri barolar ve meslek kuruluşları böl, parçala ve yönet taktiğiyle ele geçirilerek dize getirilmek isteniyor. Avukatları ve meslek kuruluşlarını siyasetin kucağına atmaya kimsenin hakkı yoktur sayın milletvekilleri. Getirilmeye çalışılan Avukatlık Kanunu değişikliğinin iki önemli unsuru var. İstiyorsunuz ki iktidarın hukuka uymayan yanlışlarını eleştiren baroların sesini kısmak; böylece böl, parçala, yönet yöntemlerini uygulamak. Bu bir FETÖ taktiğiydi, bunu uygulamaya çalışıyorsunuz. Bir dönem sendikalar üzerinde yapılanlar şimdi de meslek kuruluşları üzerinde yapılmak istenmektedir. Alternatif çoklu baro sisteminin çok büyük sakıncaları var, çekin bu yasa teklifini. Türkiye hukuk devleti olmaktan uzaklaştırıldı; kanun devleti ve parti devleti hâline geldi, buna asla hakkınız yok.
Şimdi işçilerin kıdem tazminatını yok etmek üzere yine hazırlık yapıyorsunuz. "Tamamlayıcı emeklilik sistemi" denilerek makyajlanıp sunulan teklif kıdem tazminatını kuşa çevirmek, yok etmek üzerine planlandı. Ayıptır, yazıktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Hem işverenlerin hem de işçilerin gündemi bu zor şartları nasıl aşacağı yönündeyken yaşadığımız bu süreçte böyle bir teklifin gündeme getirilmesi, tartışılması hem işverenler açısından hem de işçiler açısından çalışma hayatının huzurunu bozmaktadır.
Değerli milletvekilleri, biz bu ülkenin ekonomisini nasıl düzeltelim diye düşünen yok. Türk milletini nasıl zenginleştirelim diye düşünen yok. Gençleri istihdam edecek alanları nasıl açarız diye düşünen yok. Eğitim kalitesini nasıl artırırız diye düşünen yok. Fakirliği, yoksulluğu nasıl önleyelim diye düşünen yok. Biz İYİ PARTİ olarak projelerimiz ve programlarımızla bu millete hizmet etmeye hazırız. Siz yönetemiyorsanız biz varız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)