| Konu: | Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 24.06.2020 |
SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 1'inci maddesi üzerindeki önergeyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Açıkçası bu maddede tarafların hak kaybına uğramalarının önüne geçilmektedir fakat teklifin geneline baktığımızda bazı aksaklıklar olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Son yıllarda giderek artan şekilde birçok temel kanunda değişiklikler yapılmaktadır. Bu değişikliklerin neredeyse tümü, hiç tartışılmadan, ilgili kişi ve kurumların görüşleri alınmadan, alelacele Meclise getirilmiş, kısa sürede de kanunlaşmıştır. Acele kanunlaşma telaşı kısa bir süre sonra aynı kanun üzerinde defalarca değişiklik yapılması zorunluluğunu ortaya koymuştur; bu da yasama faaliyetlerini kısır döngüye sokmuş, işlevsiz çalışmasına neden olmuştur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 1927 yılından 2011 yılına kadar seksen dört yılda 33 kez değişmişken 2011 yılında çıkardığınız kanun 19 kez değişikliğe uğramıştır. Bu değişiklik de, kanunun sistematiğini ve ruhunu bozmanın yanında, ilgili kişi ve kurumlarca da hiç tartışılmadan yürürlüğe konmasına sebep olmuştu. Bir söz vardır "İyi yasalar daha iyilerinin yapılmasına, kötüler de daha kötülerin yapılmasına sebep olur." diye.
Sayın milletvekilleri, bugüne kadar yapılan değişikliklerin çoğu reform adı altında yapılmış, yargılamanın hızlandırılması amacıyla yapılmış fakat yargılama daha da ağırlaşmıştır. Çözüm bekleyen, bilinen sorunlar ortadayken sık sık kanun değiştirmenin uygulamaya da büyük zarar verdiğini söylemek durumundayız. Bu kadar sık kanun değişikliği hem hâkimlerin ve savcıların hem avukatların takip etmekte zorlanmasına neden olmakta; bu kadar sık kanun değişikliği, uygulamanın yerleşmesine, içtihatların oluşmasına ve çelişkilerin giderilmesine engel olmaktadır. (CHP sıralarından alkışlar)
Yargıda değişiklik yapılırken çözülmemiş sorunlardan işe başlamak gerekir. Hukuk fakültelerindeki eğitimin nasıl daha nitelikli olabileceğinin ele alınması, hukuk fakültesi açma hızının kesilmesi gerekmektedir. Öğretim üyesine, kütüphaneye, bilgiye, tecrübeye sahip olmayan hukuk fakülteleri mantar gibi türemiştir. Bu sorunun önüne geçilmedikçe, sorunun köküne inilmedikçe hiçbir sorunu çözemeyiz çünkü hukukun en önemli ihtiyacı iyi yetişmiş hukukçulardır.
Hukuk sistemimizde yargı ve hâkim bağımsızlığı da en başlıca sorunlardandır ki arkadaşlarımız bugün fazlasıyla açıkladılar. Hâkimlerin mesleğe alımında yapılan sözlü sınavların bağımsız ve tarafsız kişilerce yapılmaması, sınavı geçenlerin çoğunun iktidar partisinin ya üyesi ya da sempatizanı olması yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran unsurlardandır. Elbette tüm kanunlar zaman içinde değiştirilebilir ancak bunlar yapılırken vatandaşların ihtiyaçları, ilgililerin görüşleri esas alınmalıdır. Teklifin tamamına baktığımızda, Anayasa ihlal edilmiş, hak arama özgürlüğü kısıtlanmış, yüz yüzelik ilkesi çiğnenmiş, vatandaşların duruşmaları izleyebilme hakları elinden alınmış, zorunlu ara buluculukla Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve doğal hâkim ilkesi de çiğnenmiştir. Sonuç olarak, birkaç yararlı hüküm dışında değişiklik yapmak için değişiklik yapıldığını, bunların çoğunun da kanun yapma tekniğine, usul hükümlerinde dikkate alınması gereken temel amaç ve ilkelere aykırı olduğunu görmekteyiz.
Teklife bakıldığı zaman, düzenleme, taraf menfaatlerini korumaktan çok mahkemelerin uygulamalarına kapı aralamakta, onların daha az usulle bağlantılı olacak işlerini yapmakta ve sanki "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var." anlayışı gibi "Her hâkimin ayrı bir usulü var." anlayışının yerleşmesini sağlayacaktır ki bu da hâkimler üzerindeki iktidar baskısını daha da artıracaktır. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Sayın milletvekilleri, işkencelerin en kötüsü kanunla işkence etmektir. Gelin, biz, vatandaşlarımıza ve hukukçularımıza bu zulmü reva görmeyelim. Bu kanunlar, avukatlar, hâkimler, savcılar ve barolar, kısacası adalet hem size hem bize, dolayısıyla hepimize bir gün lazım olacaktır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)