GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:17.06.2020

AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 217 sıra sayılı Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu maddeyle, kanun teklifi sahipleri, 2020 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda verilen ek borçlanma limitini yüzde 3'ten yüzde 5'e çıkarmayı hedeflemektedir. Öncelikle, bahsi geçen bu teklif maddesini Anayasa'mıza uygunluk açışından değerlendirmek istiyorum. Bu teklif, konunun uzmanı vekillerimizin de şerhlerde belirttiği gibi usulen uygun değildir. Bu teklif, Cumhurbaşkanı tarafından ek bütçe talebiyle iletilmeliydi. Çünkü Anayasa'mıza göre, bütçeyle ilgili kanun teklifleri bizzat Cumhurbaşkanı tarafından, diğer kanun teklifleri ise Meclis üyelerince Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.

Tabii, yine, teklifin 4749 sayılı Kanun'a geçici madde ekleyerek yapılması öngörülüyor. Fakat bu değişiklik, bütçe kanununun 12'nci maddesi (2)'nci fıkrasını da etkilemekte ve orada da değişiklik yapmaktadır. Bu nedenle Cumhurbaşkanınca teklifi gerekmektedir.

Sayın Grup Başkan Vekilimiz Özlem Hanım'la bu konuda farklı düşünüyoruz, onu da belirtmek isterim.

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Kanunu tekrar hatırlatırım. Birinci cümlesini okursanız...

AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Maddenin muhteviyatına bakacak olursak, dediğimiz gibi, ek borçlanma limiti yüzde 3'ten yüzde 5'e çıkarılıyor. Yani sayısal olarak söyleyecek olursak, 32 milyar lira olan limit, 21 milyar lira daha artırılarak 54 milyar liraya çıkarılmak isteniyor. Bu teklife gerekçe olarak Covid salgını gösterilmekte.

Tabii ki bu salgın, tüm dünyayı ve hemen hemen tüm devletlerin ekonomilerini olumsuz etkilemiştir, bu yüzden bu tarz tedbirler anlayışla karşılanabilir. 2020 bütçesinde öngörülen 140 milyar liralık borçlanma yetkisinin 119 milyar liralık kısmının Nisan 2020 sonuna kadar kullanıldığı görülmektedir. Hâlbuki, nisan ayında corona etkisi henüz yeni başlamıştı. Demek ki sorunun kaynağı, corona etkisi değildir, ekonominin yönetilemez hâle gelmesi ve esas olarak bir borç yönetimine dönüşmesidir. Tekliften anlaşılıyor ki önceki yüzde 3'lük borçlanma yetkisi kullanılmış, bu da yetmemiş, şimdi yüzde 5'e çıkarılması öngörülüyor. Sorulması gereken, bu borçların nerede kullanıldığıdır; vatandaş, çiftçi, köylü, esnaf rahatlamış mıdır? Esnafa ve çalışana üç ay ödemesiz krediler verdiniz ama üç ay bitince iş yapamayan esnaf bunları nasıl geri ödeyecek? Ayrıca, esnafın pek çoğu, kefil ve teminat bulamayıp bu krediyi de alamadı. Açıkladığınız desteklerden sadece 5 milyar lirası, yoksullara hibe olarak verildi; gerisi, iktidara yakın müteahhitlere ve savurgan harcamalara gitmiş görünüyor. Yönetim kurulu üyelikleri dağıtılarak 3-4 maaş ödemek için de para lazım elbette.

Değerli milletvekilleri, en son TÜİK işsizlik rakamlarını açıkladı. İşsizlik geçen senenin aynı dönemine göre 573 bin kişi azalmış görünüyor. İlginç tarafı, istihdam da 1 milyon 622 bin kişi azalmış. Yani istihdam oranı da 3,4 puan azalarak yüzde 42 olmuş. İşsizlik hesaplanırken maalesef işi olmayanlar değil, son üç ay içerisinde iş arayanlar sayılıyor. Yani artık ümidini kaybeden, iş bulamayacağını düşünen işsiz vatandaşlarımızla, kısa dönemli çalıştığı için iş arayamayanlar bu istatistik içinde değerlendirilmiyor. Bu da işi olmayan vatandaşlarımızın sayısının sadece TÜİK'in rakamıyla sınırlı kalmadığını göstermektedir. Kısacası, TÜİK, "üzmeyen istatistikler" vermeye son hızla devam ediyor. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik gerilemede corona pandemisinin etkisi vardır ama asıl neden bu değildir. Mesele, ekonominin doğru yönetilmemesidir. Pandemiden önce de ülkenin tüm kaynaklarını, Merkez Bankası yedek akçelerini, İşsizlik Sigortası Fonu'nu dibine kadar kullanıp bitirmiştiniz. Kamu bankalarını zorlayarak krediler açtınız, bankaların mali dengelerini bozdunuz. Şimdi, bu maddeyle bu bankaların bilançolarını düzeltmeye çalışıyorsunuz. Şu anda tüm amacınız, ekonomi gemisini birkaç ay daha yüzdürebilmek. Ekonomiyi doğru yönetebilseydiniz, işi liyakate göre vermiş olsaydınız belki yine ekonomik sorunlar yaşanacaktı ama bu ekonomik sorunları vatandaşı korurken yaşayacaktık.

Bu maddeye destek vermeyeceğimizi belirtir, Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)