| Konu: | Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 16.06.2020 |
FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Rekabet Kurumuyla ilgili kanun teklifinin 12'nci maddesiyle ilgili İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu teklifin, bu maddesiyle, kamu görevlilerinin statüleri değişiyor. Burada, özellikle Komisyonda yapılan görüşmelerde, her ne kadar Kurum Başkanımız "Hiç kimse mağdur olmuyor, memurların hiçbirinin mağduriyeti olmuyor." şeklinde ifadelerde bulunsa da maalesef, özellikle araştırmacı kadrosuna atanan, atanacak olan memurlarımız mağdur oluyorlar. Bu mağduriyetin giderilmesi için Komisyonda yapılan çabalara maalesef cevap verilmemiş. Aslında, araştırmacı yapılmak yerine, mevcut diğer bazı unvanlardaki memurlar gibi "araştırmacı" yerine "şahsa bağlı kadrolar" ibaresi kullanılsaydı burada hiçbir kamu görevlisinin mağduriyeti söz konusu olmazdı. Keşke bunu da düzeltseydiniz de bu yasa hiç olmazsa memurlar açısından, çalışanlar açısından hakkaniyet ve adalet ölçüsünde düzenlenmiş olsaydı.
Buradan hareketle, şunları ifade etmek isterim: Son günlerde bazı bankalara atamalar yapıldı, hepimizin malumu. Şimdi, çok kıymetli bir güreşçimiz; dünya şampiyonu, olimpiyat şampiyonu, gururumuz. Bir dönem milletvekilliği de yapmış ve şu anda Gençlik ve Spor Bakan Yardımcımız, Cumhurbaşkanımızın danışmanı. Ve zaten kırk yaşını aştığı için, mevcut yasa gereği, yani 2008'de çıkarılan 5774 sayılı Yasa'ya istinaden sporcu şeref aylığı alıyor. Yani Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi olmasına ihtiyacı yok. 4 tane maaş, 4 tane ücret. Ya, Allah'tan korkun ya! Hadi siz bunu atıyorsunuz, hadi hiç vicdanınız sızlamıyor. Kardeşim, Sayın Cumhurbaşkanımız zaten Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı bu arkadaşa neyi danışacak sporla ilgili? Danışmanlık fazladan... Bankacı değil. Yani Vakıflar Bankasında ne yapacak bu arkadaş, neyin altına imza atacak? Yani "Bir maaş daha bağlayalım." diye bu yapılır mı ya? Şimdi bunları eleştirdiğimiz zaman öfkeleniyorsunuz, bu yanlışlarda da ısrar ediyorsunuz, anladık. Ne kadar eskimişiniz varsa, yani il başkanınız, ilçe başkanınız, eski vekiliniz, eski bakanınız, maşallah hepsini kamuda ulufe şeklinde kadrolara dolduruyorsunuz. Bari azıcık liyakat yahu! Azıcık Allah'tan korkun. Niye biliyor musunuz? Nisa suresini size bir kere daha okuyayım. Belki bir vicdana, insafa gelirsiniz, Allah size diyor: "Emanetleri, devlet yönetiminde, millet idaresinde mutlaka ehil ve emin kimselere vermeniz ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adalet ve hakkaniyetle hükmetmenizi emretmektedir. Bununla Allah size ne güzel öğüt veriyor. Doğrusu Allah işitendir, görendir." Yine, Yüce Peygamber diyor ki: "İşi ehline veriniz." "Ehline verilmezse ne olur Ya Resulullah?" deyince, sorulunca, "Kıyameti bekle." diyor. Allah aşkına ya! Siz bu milleti kıyamete mi götüreceksiniz? 83 milyona zaten küçük kıyameti adaletsizlikte, hukuksuzlukta yaşatıyorsunuz, bir de bu ulufe dağıtmakta niye bu kadar ısrarcısınız? 75 yaşında bir bakanı hiç alakası olmayan bir bankanın yönetim kurulu başkanı yapıyorsunuz ama aynı banka 65 yaşındaki adama kredi vermiyor, Allah Allah! Yahu niye bunları yapıyorsunuz ya! Niye bunları yapıyorsunuz!
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sokağa çıkamıyorlar.
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Onun için diyoruz ki: El vicdan, el insaf! Şu millete azıcık bir dönün; haktan, hukuktan azıcık nasiplenin. Şurada söylediklerimizin onda 1'ini, yüzde 1'ini bari dinleyin de bir kere adaletinizi görelim ama nerede?
Şimdi, bakın, Mahmut Kaçar çevre mühendisi. Ne işi var bankada? Ebubekir Şahin RTÜK Başkanı. Ne işi var bankada? "Ama biz böyle istiyoruz." Ehliyet, liyakat, Hak getire; yandaş olsun yeter!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Söyleyecek sözüm yok, ek süre de istemiyorum efendim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)