| Konu: | Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın görüşülmekte olan 174 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 17'nci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşması sırasında Adalet ve Kalkınma Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 10.06.2020 |
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP'nin kafasına vura, vura, vura, vura "Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52'yle bu ülkenin seçilmiş meşru Cumhurbaşkanıdır." öğreteceğiz, bunu öğreneceksiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Seçilmiş, meşru Cumhurbaşkanı.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - "Kafaya vura vura."
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Aklın vurmakta. Kafa vurmakta.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Şimdi, tabii CHP bu darbe işlerine çok meraklı "Ahmet Hoca'yı şöyle gönderdiniz." Ahmet Hoca, kongreyle gitti; kongre yapıldı, kongrede değişti, yerine Binali Yıldırım geldi.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yüzde 49,5 oy aldı.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Ne kongresi be!
MEHMET MUŞ (Devamla) - Fakat, bak siz ve Genel Başkanınız nasıl yönetime geldiniz? Kasetle, adi bir kasetle geldiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler) Önce Deniz Baykal'ı ziyaret ediyorlar "Genel Başkanım; arkandayım, yanındayım, aday olmam ne demek?" Sabahı günü Önder Sav'la birlikte Baykal'ı gönderdiler. Sonra, Kılıçdaroğlu geldikten sonra, oturduktan sonra Önder Sav'a da yol verdi, onu da gönderdi. (CHP sıralarından gürültüler) Şimdi CHP, meşru bir zeminde olsa o kaset kumpasının arkasından Genel Başkanının arkasında dimdik dururdu, dimdik dururdu; duramadınız. Genel Başkanınızı bir kaset için harcadınız o zaman. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
17 Aralık sonrası... Bunu daha önce söyledim, kayıtlarda var, hafızayı beşer, nisyan ile maluldür, aslında üç ayda bir tekrar gerekir ama CHP'ye her gün tekrar etmeniz gerekiyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Üç saate bir, üç saatte.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Dolayısıyla belki üç saatte bir tekrar etmemiz lazım. Bakınız, CHP'nin yöneticileri, belli milletvekilleri Amerika'da FETÖ'nün ileri gelenleriyle bir görüşme yapıyorlar, buraya dönüyorlar ve "Recep Tayyip Erdoğan kaçacak. Recep Tayyip Erdoğan kaçacak." diyorlar, mart seçimleri öncesi. Bunlar Amerika'dan dönüyorlar, 17-25 Aralık yargı darbesi oluyor. (CHP sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - FETÖ'yle siz görüştünüz, siz! Sıraya girdiniz icazet almak için.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Görüntü var mı?
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - FETÖ'den icazet almak için sıraya girdiniz, sıraya!
BAŞKAN - Buyurun.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bu "kumpasçı" dedikleri, "Ergenekon kumpasını yaptı." dedikleri FETÖ, bunların eline ne tutuşturduysa, ne verdiyse onları bu Meclis kürsüsünden konuştular, bu koridorlarda konuştular, bu Gazi Meclisin bu güzel duvarlarına yansıttılar. Ve 17-25'ten sonra mart seçimlerine gidiyorken FETÖ'nün kanalına çıkıp Genel Başkanları diyor ki: "Yeminle, göreceksiniz, Recep Tayyip Erdoğan kaçacak, başka çaresi yok, yurt dışına çıkacak." Kiminle yapıyor bunu? FETÖ'yle. (CHP sıralarından gürültüler)
SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Beraber yürüdünüz onlarla.
CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Ajanlık yaptınız.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Siz FETÖ'nün sosyal bir tabanının olduğunu düşündünüz, bize karşı onlarla iş birliği yapıp AK PARTİ'yi devirmek için iş birliğinin içerisine girdiniz. Siz ilkeli olsaydınız baştaki duruşunuzu ortada da korurdunuz.
SUZAN ŞAHİN (Hatay) - "Kandırıldık." dediniz.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Ne istediler de vermediniz siz? Kendiniz söylüyordunuz "Ne istediniz de vermedik?" diye.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz darbe girişimine önce "darbe" dediler, sonra "kontrollü darbe" dediler, sonra "tiyatro" dediler. Değerli milletvekilleri, bu ifadelerin tamamı CHP'nin yöneticilerine ait.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Sayın Başkan, toparlıyorum.
Bakın, şimdi, bugün gün boyunca bu konuşmalar dile getirildi. 2016'da dokunulmazlıkların kalkması için "Hodri meydan, hodri meydan, hodri meydan!" dediler.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Efelendiler, efelendiler.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Genel Başkanları şunu söylüyor: "Bakın, arkadaşlar, bu düzenleme Anayasa'ya aykırı ama 'evet' vereceğiz." Arkadaşlar, Anayasa'ya aykırı olan bir şeye nasıl "evet" verirsiniz ya, siz nasıl partisiniz; ben anlayabilmiş değilim. Hem Genel Başkanları "Bu Anayasa değişikliği Anayasa'ya aykırı." diyor hem de "Destek vereceğiz." diyor.
Değerli milletvekilleri, eğer bir tutarlılık arıyorsanız bir bakacaksınız kendinizde var mı, yok mu; ondan sonra başkalarını tutarsızlıkla eleştireceksiniz. Şimdi de "Neden dokunulmazlıklar yok?" "Seçildi, dokunulmazlık zırhı kazandı, onun arkasına sığınıyor." laflarını ortaya atıyorsunuz.
Değerli milletvekilleri, bakın, 20 Temmuz hadisesi önemlidir. O dönem devlet olağanüstü bir durumla karşı karşıya kalmış, Meclisten olağanüstü hâl kararname yetkisi alıyor ve bu karşı karşıya kaldığı durumla mücadele ediyor yani bir darbe girişimine karşı mücadele ediyor devlet.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın efendim.
MEHMET MUŞ (Devamla) - Bakın, o 20 Temmuzda bu meşru Parlamentonun onaylayarak Hükûmete verdiği yetkiye "darbe" diyecek kadar millî iradeden uzaklaşan bir anlayışla karşı karşıyayız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)