GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 15 Temmuz şehit aileleri ve gazileri için kanunların belirttiği şekilde yapılması gerekenlerin yerine getirildiğine, partilerin meşru zeminde politikalarıyla, fikirleriyle Türkiye'ye katkıda bulunabileceğine, Parlamentoda şiddetin yaşanmasını tasvip etmediklerine, eleştirilerinin milletvekillerinin şahsına değil fikirlerine yönelik olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:10.06.2020

saygıyla selamlıyorum.

15 Temmuz hem şehitlerimizin ailelerine, geride kalanlarına hem de 15 Temmuzdaki gazilerimize, Hükûmetimizce, devletimizce ilgili kanunlarımızda belirtilen şekilde yapılması gereken neyse yapılmıştır; bundan sonra da yapılmaya devam edilecektir. Burada bahsedilen konunun ne olduğuna ben de detaylıca, ayrıca bir daha bakacağım. Ama bizim mevzuatımız noktasında ne yapılması lazımsa hepsi yapılmıştır; bunu özellikle ifade etmek isterim.

Bir diğer konu da: Değerli arkadaşlar, biz siyasi rekabete sonuna kadar varız, buna hiçbir zaman itiraz etmeyiz; bunu da her zaman Türkiye'de destekleriz. Partiler meşru zeminde politikalarıyla, fikirleriyle, kanaatleriyle mücadele ederek Türkiye'ye katkıda bulunabilirler; bunun alanı bellidir. Fakat bizim geçmişte geldiğimiz gelenek bellidir, yaşadıklarımız bellidir, şiir okumaktan aldığımız cezalar bellidir. O dönem yaşadıklarımızın bugün Türkiye'nin karşı karşıya olduğu meselelerde bizim demokratik standartların geliştirilmesi için attığımız adımlar da bellidir, yapılan Anayasa değişiklikleri ile hukuki düzenlemelerimiz de ortadadır, mevcuttur. Meşru anlamda siyaset yapan hiç kimsenin önünün kesilmemesi için bugün Türkiye'de ortaya attığımız, ortaya koyduğumuz düzenlemeler mevcuttur herkes kanaatini, fikrini bu Parlamento çatısı altında özgür bir şekilde ifade edebilsin diye, kanaatlerini ortaya koyabilsin diye. Nereye kadar? Burada ilgili mevzuatımızda suç teşkil edebilecek durumlar ortaya çıkıncaya kadar. Onun haricinde biz hiç kimseyi görüşünden, fikrinden, zikrinden, politikasından dolayı eleştirmedik. Türkiye'nin hassasiyetleri mevcuttur, Türkiye'nin hassasiyetleri ortadadır. Bu noktada mevcut, bu Parlamentoda 600 milletvekilimiz var, bu hassasiyetler konusunda kiminle konuşursanız çok büyük bir kısmı bugün bizim ortaya koyduğumuz anlayışı destekleyecektir, milletimize de sorsanız bunu destekleyecektir diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyursunlar.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, Parlamentoda şiddetin, milletvekilleri arasında bu tip olayların olmasını asla tasvip etmeyiz, kabul etmeyiz ama şunu unutmayalım: Değerli arkadaşlar; Her parti kendi politikasını, kendi fikirlerini Parlamentoda dile getirecektir, buna hakkı var ama bir partiye veya birden fazla partiye ne kadar muhalefet görevi verildiyse bir başka partiye de iktidar görevi verilmiştir. "Ben muhalefetim demokratik sistem içerisinde ben konuşurum, eleştiririm ama bana kimse bir şey diyemez. Ben bu meşru haklardan faydalanırım ama iktidar bu noktada İç Tüzük'ten kaynaklı haklarını kullanamaz." diyemeyiz. Bu sistem içerisinde muhalefet her ne kadar kendi fikirlerini, kanaatlerini özgürce ortaya koyabilme ve İç Tüzük hükümlerinden faydalanma hakkına sahipse bir o kadar da iktidar grubu ya da birinci grup, birinci parti grubu aynı haklara sahiptir diyoruz, yaklaşımımız budur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyursunlar.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bütün milletvekili arkadaşlarımız bizim için kıymetlidir. Bizim burada eleştirilerimiz hep fikirleri olmuştur; milletvekillerinin şahsına, milletvekillerinin ailesine, milletvekillerinin geldiği yere, etnik kökenine, rengine, tenine, inancına bir eleştirimiz hiçbir zaman, hiçbir dönemde olmamıştır. Fikirleri sonuna kadar eleştiririz, tasvip etmediklerimizi dile getiririz, kanaatlerimizi ortaya koyarız ama her bir milletvekili bizim için kıymetlidir.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)