| Konu: | Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 03.06.2020 |
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Şimdi, Gezi'ye siz öyle bakarsınız, bizim nasıl baktığımızı ifade ettim. "Siz öyle bakmayın, bu şekilde bakacaksınız." diye size bir söylemimiz yok. Siz istediğiniz şekilde bakabilirsiniz, bizim bakışımız bu arkadaşlar. Siz nasıl öyle bakıyorsanız, biz böyle bakıyoruz, biz bunu bu şekilde de milletimize anlatıyoruz. Dolayısıyla bizim bakışımızda gram değişiklik yoktur bu meseleyle alakalı.
İkinci konu; değerli arkadaşlar, bakın, şimdi, o zaman kolluk kuvvetinin hiçbiri olmasın. Jandarmayı da çekelim, özel harekâtı da çekelim, polisi de çekelim, bekçiyi de çekelim, kolluk kuvveti olmasın.
Vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak devletin anayasal görevidir. Peki, bundan neden rahatsızlık duyuluyor? Eğer kamu görevlisi suç işlerse hukuk devreye girer, hukuk gereğini yapar. (HDP sıralarından gürültüler)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Hukuksuzlukla olabilir mi? Hukuk nerede?
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Arkadaşlar, dinleyin.
Bakın, hukuk gereğini yapar. "Provokasyon"muş, "kutuplaştırmak"mış, bakın, bunlar bizde olmaz. (HDP sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Arkadaşlar, bakın, bu söylenenlerde sizi ilzam eden herhangi bir şey yok, lütfen. "Siz öyle düşünüyorsunuz, biz böyle düşünüyoruz." diyor, buna itiraz etmenizi gerektiren bir şey yok.
Buyurun, siz de toparlayın Sayın Muş, lütfen.
KEMAL PEKÖZ (Adana) - Hukuk yok ki. Hukuk mu bıraktılar!
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Toparlıyorum.
Bu ülkenin 83 milyon yurttaşının tamamını kucaklayan bir anlayışımız var.
Bakın, size şunu ifade edeyim: Geçenlerde Etimesgut'ta bir gencimizi, bu ülkenin bir evladını katlettiler. Olayı ne diye lanse etti, ne diye lanse etti HDP? Hâlen o "tweet"ler hesaplarında duruyor: "Kürtçe şarkı dinlediği için onu katlettiler." (HDP sıralarından "Aynen öyle." sesleri)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Aynen öyle.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Aynen öyle.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Yalan... Yalan, provokasyon, kışkırtma, ayrıştırma, kutuplaştırma, faşizmdir bu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, HDP sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen, son cümlelerinizi alayım.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Çocuğun babası olayı anlatıyor, aile olayı anlatıyor.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Dedesi ile kuzeni de anlatıyor.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Çocuğu katledenler yakalanıyor, savcılığa teslim ediliyor, hepimizi derinden üzen bir hadise fakat buradan bile, utanmadan sıkılmadan, kızarmadan "Kürt olduğu için bunu yaptılar." diyorsunuz.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Aynen öyle.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Arkadaşlar, bakın, canın Kürt'ü, Türk'ü, Arap'ı yok; can, candır; kaybedilen canın etnik kökenine bakılmaz, kaybedilen her bir can bu ülkeden gidiyor. Meseleye böyle bakmıyorsunuz, her bir meseleyi buraya koyup "Acaba biz buradan kaç kişiyi daha bu ülkeden, bu devletten soğuturuz?" diyorsunuz. Daha önce de "Batman'da Kürtçe şarkı söylendiği için gece kulübünü veya düğün salonunu kapattı." dediniz. Yalan ortaya çıktı, vatandaş şikâyet etmiş, canlı müzik ruhsatı yokmuş, ondan kapatılmış.
Değerli dostlar, bu örnekleri çoğaltabiliriz, bunun kimseye faydası yok, size de faydası yok, ülkeye de faydası yok. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)