| Konu: | 2013 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2011 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 16.12.2012 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan yükseköğretim kurumları bütçesi üzerinde grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin yetişmesinde ve şekillenmesinde çok önemli rol oynayan üniversitelerimiz yaratıcılık ve yenilik gibi kavramların çok sık tartışıldığı, bilgi ve teknolojinin öneminin giderek arttığı bir dönemde bilgiyi yöneten, dönüştüren ve her geçen gün önemini artıran kurumlardır.
Dünyanın hızla değişiyor ve dönüşüyor olması üniversitelerimize de yeni görev ve sorumluluklar yüklemektedir. Son yıllarda orta öğretimdeki okullaşma oranının yükselmesi ve çeşitliliği, hızla gelen genç nüfusumuzun yoğunluğu yükseköğretime olan talebi de artırmaktadır. Bu yoğun talebi karşılamak üzere 2003 yılından bugüne kadar yükseköğretime yapılan büyük yatırımlar, ülkemizin her iline yaygınlaştırılan üniversiteler ve vakıf üniversitelerinin de kurulmasının desteklenmesiyle on yıllık süreçte çok önemli ilerlemeler sağlanmıştır.
2002 yılında 53 devlet ve 23 vakıf üniversitesi olmak üzere üniversite sayısı 76 iken, 2003-2012 yılları arasında 50 devlet, 42 vakıf üniversitesi kurulmuştur. Böylelikle, 103 devlet ve 65 vakıf üniversitesi olarak toplam üniversite sayısı 168'e ulaşmıştır. Bu yeni üniversitelerimize akademik personel yetiştirmek amacıyla her yıl yurt dışına bin öğrenciyi dünyanın en prestijli okullarında eğitime gönderme projesi başlattık ve 2003-2013 yılı içinde 14 bin kadro alınmasıyla ilgili açıklama yaptı Maliye Bakanımız.
Değerli milletvekilleri, yükseköğretimde okullaşma oranı 2002 yılında yüzde 27'yken 2012 yılında yüzde 66'ya yükselmiştir. Böylece Dokuzuncu Kalkınma Planı'nda öngörülen yüzde 48 brüt okullaşma oranı hedefi geçilmiştir.
Yine, yurt içinde ve yurt dışında protesto ve yürüyüşlere sebep olan öğrenci harçları, çok şükür, AK PARTİ Hükûmeti döneminde kaldırılmıştır.
2002 yılında 2 milyar 495 bin TL olan Yükseköğretimin bütçesi, 2013 yılı bütçesinin 15 milyar 227 milyon TL olarak öngörülmesiyle birlikte, 2002'ye göre artış oranı yüzde 510'a ulaşmıştır. AR-GE'ye ayrılan pay ise 2002 yılında 57 milyon TL iken 2012 yılında 2 milyar 654 milyon TL'ye ulaşmış ve artış oranı yüzde 4.502 olmuştur.
Değerli milletvekilleri, artık, Türkiye eski Türkiye değil. Bilimde yarışan yeni bir Türkiye var. Hızına ayak uydurulamayan bir Türkiye var. İkna odalarının olmadığı; fikir, kimlik, inanç ve kılık kıyafetle uğraşılmayan, dünyadaki hızlı gelişme ve değişimle yarışan bir Türkiye var. Teknoloji ve bilgide dünyayla yarışan bir Türkiye var. Pırıl pırıl donanımlı gençlerin yetiştirildiği okullarımız var. Her ilde artık bir üniversitemiz oldu. Yeni kurulan üniversiteler sayesinde şehirlerimizde sosyal, ekonomik ve kültürel yönden çok büyük hareketlilikler sağlandı. Sanayi, turizm, ticaret ve üniversitelerin iş birliği oluşturuldu. Odalar ve borsalarla üniversitelerimiz entegre oldu. Vakıf ve devlet üniversiteleri arasında tatlı bir yarış ve rekabet gelişmeye başladı. Dolayısıyla, öğrenci memnuniyeti arttı.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de AK PARTİ iktidarı ile geçen on yıl, 21'inci yüzyılın ilk on yılıdır. Eğitim ve sağlığa ayrılan pay bütçemizin en büyük paylarıdır. Bizim ülke için derdimiz var, ülke için sevdamız var. Türkiye dönem dönem büyük sıçramalar gerçekleştirdi. Bu milletin evlatları, bazıları hazmedemese de büyük bir irade ve özveriyle bu ülkeyi ayağa kaldırıyor. Son on yılda ülkemiz büyük bir sıçrama ve kalkınma hamlesi başlattı. Ülke nereden nereye geldi. Artık onlarca ülkeye pasaportsuz girdiğimiz onurlu bir ülkenin şerefli evlatları olmanın onur ve gururunu yaşıyoruz.
21'inci yüzyıla Türkiye 2 büyük projeyle başladı. Biri, içerideki yenileşme, kurumlarımızın demokratikleştirildiği ve yeniden yapılandırıldığı ileri atılım projesi. İkincisi, etki alanını genişleten bir Türkiye. Bütün ülkelerle diyalog ve sıfır sorun politikası, ticaret, iş birliği, yardımlaşma ve dayanışma. Türkiye ilk kez milletinin büyük iradesi ve desteğiyle darbelerden uzak bir atılım ve demokratikleşmeyi gerçekleştiriyor. Türkiye genlerine dönüyor. Biz, geçmişin tüm tahribatını tamir etmek zorundayız, 71 muhtırasını tamir etmek zorundayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ AYDINLIOĞLU (Devamla) - Evet, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aydınlıoğlu.