GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:85
Tarih:14.04.2020

AK PARTİ GRUBU ADINA BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kamuoyunun çoktan beri beklediği, 1 milyon 100 binden fazla sağlık çalışanımızın, canlarını canlarımız için feda eden sağlık çalışanlarımızın uzun zamandan beri beklediği kanun teklifini bugün tüm partilerimizin Grup Başkan Vekillerinin imzasıyla Meclisimize sunma imkânı bulduk.

Biliyoruz ki ceza, tek başına suç işlemeyi engelleyen bir adım değil. İdam cezalarının olduğu birçok ülkede ne kadar fazla suça konu olduğu hepimizin malumu. Ama ceza siyasetimize özel zamanlarda, özel düzenlemeleri teşvik eden bir anlayış ortaya koyduk.

Tabii ki her meslek kıymetlidir. Şiddetin tümü kime karşı olursa olsun kötüdür. Kural, tüm düzenlemelerin herkese eşit olmasıdır. Biz buna hukuk teorisinde "denkleştirici adalet" diyoruz. Ancak, bir de "dağıtıcı adalet" var ki bu da fail ile mağdurun özel durumunu değerlendiren, daha adil bir devlet olmayı sağlayan, imkân veren, farklı bir teori. Dolayısıyla, eşitlikten öte, adaletli bir devletin yapacağı; özel durumlarda, özel beklentilerin, özel sorunların özel maddelerle revize edilmesidir. Daha önce sporda şiddet gibi, kadına karşı şiddet gibi birçok konuda da benzer anlayışta adımlar atıldı. Yoksa biliyoruz ki "Suçluyu kazıyın altından insan çıkar." iddiası da bir gerçeklik. O yüzden, biz bu teklifi hazırlarken sadece sağlıkçılarımız değil, sadece Adalet Bakanlığımızın mensupları değil, tüm ilgililerle bir araya gelerek; kriminoloji, penoloji, viktimoloji şeklindeki bütün teorileri bir araya koyarak, bilimden yararlanarak bu teklifi hazırlamaya çalıştık. Çok taraf vardı ama her tarafın da kabul edeceği bu metni hayata geçirmeyi bir gurur bildik.

Tabii ki önümüzde bir gerçeklik var, tüm dünyanın savaştığı küresel bir sorun var. Bu sorunun en önünde de bizim sağlıkçılarımız var. Hatta, yeri geldiğinde canlarını bu millet için, insanımız için feda eden sağlıkçılarımız var. Bu vesileyle ben hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Ümit ediyorum, hasta olanlarımız da acil şifa bulur.

Daha eski yıllarda, 2011'de, 2018'de değişik adımlar atılmış benzer konularla ilgili. Sağlıkçılarımız için adli yardım imkânı, özel sağlık kuruluşlarında kamu imkânı verilmesi, iş yerinde ifade alınmasına imkân verilmesi gibi önemli imkânlar verilmiş. Ancak, buna rağmen şiddetin hâlâ zaman zaman gündemimizde olması, dünyadaki bu önemli sorunun ülkemizde de yoğun yaşanıyor olması bizi tekrar bu konuyu masaya yatırmaya itmiş oldu. Bu teklifimize göre artık, bu maddeye matuf olan işlemlerde kamu-özel ayrımı, hatta daha ötesi, eczane, diş hekiminin kendi özel muayenehanesi, doktorun kendi özel çalışma yeri ayrımı yapmaksızın tüm sağlıkçılarımız bu maddenin muhatabı olacaklar. Sadece doktor değil, sadece hemşire değil, diş hekimi, ebe, fizyoterapist, psikolog, diyetisyen 6197 sayılı Kanun'daki eczacılarımız, hemşire yardımcılarımız, sağlık teknikerlerimizin hepsi bu kanunun muhatabı olacaklar.

Bu kanuna baktığımızda 4 önemli suçta yani, kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında yüzde 50 oranında bir artırıma gidiyoruz. Zaten, sağlık çalışanlarımızın kamu personeli gibi değerlendirilmesinden kaynaklı bir yüzde 50 artma vardı, şimdi, ilave bir yüzde 50 artırımla beraber cezaların daha farklı uygulanması, daha ağır uygulanması gündemde. Yine, bunun yanında sağlık çalışanlarımız için bu suçlar, bu cezalar söz konusu olduğunda cezasızlık algısı olmasın diye de hapis cezasının ertelenmemesi hükmü, yani infazın ertelenmemesi hükmü karara bağlanıyor.

Bir diğer maddemiz de, sağlık çalışanımız ile fail arasında, yani mağdur ile fail arasında bir illiyet varsa sağlık çalışanımıza çekilme hakkı veriyor. Yani, o fail ile o sağlık çalışanı arasında daha önce bir münakaşa, bir niza olmuşsa o sağlık çalışanımıza, aynı görevi yapan başka birisi varsa çekilme hakkı veriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Çekilme hakkı tanınıyor. Dolayısıyla tüm partilerimizin, 5 partinin hepsinin farklı görüşleri oldu, hepsinin bu kanuna ilişkin "Daha ileri olsun." "Daha eksik olsun." "Daha farklı olsun." iddiaları oldu. Kendi arkadaşlarımızın benzer ve farklı önerileri oldu. Sağlık Bakanımız başta olmak üzere tüm Bakanlık personelimizin belki de daha fazla, daha öte beklentileri oldu. Ama bir daha söylüyorum: Ceza sistematiğini kurarken eşitlik esasını, adalet anlayışını, tüm bakanlıkların kanaatini almak, ortak bir metinde uzlaştırmak kolay bir iş değildi.

Ümit ediyorum bu teklifin yasalaşmasından sonra artık gündemimizde sağlık çalışanlarına karşı şiddet bir daha olmasın, artık bir daha bu konuları konuşmayalım. Ama bir şey daha söylemek isterim: Eğer bir daha ihtiyaç olursa, yine 5 partimiz bir araya geliriz, eksik kalan bir mesele varsa da onu beraber çözeriz.

Bu kanunun bu şartlar altında önemli bir açığı gidereceğini, önemli bir beklentiyi karşılayacağını düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT TURAN (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakika...

BAŞKAN - Selamlayalım efendim.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Sayın Başkan, şu an saat gece üç. Tüm partilerimizin vekilleri burada. Büyük bir özveriyle bu sorunun çözümü için mesai harcıyoruz.

Ben teklife beraber başladığımız başta MHP olmak üzere bugün tüm Grup Başkan Vekilleriyle beraber imza koyan siyasi partilerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Tekrar, bu mücadelede canını yitiren doktorlarımıza, hemşirelerimize, sağlık çalışanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Tekrar, sağlık çalışanlarımızın hasta olanlarına acil şifalar diliyorum.

Bu vesileyle tüm sağlık çalışanlarımızı ve Gazi Meclisimizi tekrar saygıyla selamlıyor, hayırlı akşamlar diliyorum. (Alkışlar)