GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:13.04.2020

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Teklifi'nin 61'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değişiklik teklif edilen maddeyle denetimli serbestlik altında bulunan ve denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından muhtaç durumda olduğu tespit edilen kişilerin, kamuya yararlı bir işte ücretsiz çalıştırılma yükümlülüklerini yerine getirirken, mutat vasıtayla yaptıkları yol giderleri ile iaşe giderlerinin karşılanması düzenlenmiştir. Bizim, tabii ki bu maddeye diyebileceğimiz bir şey yok. Ama bununla beraber, bu akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın basın toplantısını izledim. Tabii, Samsun Milletvekili olarak zaman zaman burada da gündeme getiriyoruz, diyoruz ki: "Sayın Cumhurbaşkanım, sayın yetkililerimiz; hiç olmazsa, şu tarımla ilgili, çiftçiyle ilgili bir şeyler yapmamız lazım." Ama bugünkü basın toplantısında da gördüğüm kadarıyla çiftçiyle ilgili herhangi bir şey çıkmadı.

Tabii, önümüzdeki hafta sonu, cumartesi, pazar yine sokağa çıkma yasağı var. Özellikle tarımın yoğun olduğu büyükşehirlerde, Büyükşehir Yasası marifetiyle artık köyler de büyükşehre dâhil olduğu için, oralarda da sokağa çıkma yasağı var.

Şimdi, Samsun'un Terme ilçesinin Gölyazı köyünde vatandaşın -tarlasına gidecekse- tarlasına gitmesi gerekiyor. Hiç olmazsa bu manadaki büyükşehirlerdeki köylere -muhtar marifetiyle olabilir veya ilçe kaymakamı marifetiyle olabilir- izin verilemez mi? Yani bugünlerde iki gün tarlaya gidilmemesi herhâlde çok ciddi bir problem. Yani şehirdeki gibi "Hafta sonu havalar günlük güneşlik, şöyle sokağa, caddeye çıkalım, gezelim." diye köyde yaşayan insanların bir derdi, bir sıkıntısı yok. Hiç olmazsa bu manada belki bir izin verilebilir diye düşünüyorum.

Aynı şekilde, muhtarlarımız arıyor, özellikle büyükşehir mahalle muhtarları. "Biz 65 yaşın üzerindeyiz ama sokağa çıkma yasağı var. Aynen sizlere ne tür talepler geliyorsa bize de aynı talepler geliyor. Biz de aynı şekilde sokağa çıkmakta ciddi sorunlar yaşıyoruz." diyor muhtarlarımız. Bize gelen talepler muhakkak sizlere de geliyordur. Muhtar, yaşadığı bölgenin en büyük mülki amiri; oradaki bütün sorunların muhatabı muhtar. Yardım dağıtmada bile zorlanıyor. Köyde, beldede, ilçede, mahallelerde yardım dağıtmada bile özellikle bu 65 yaş üzerindeki muhtarlarımızın ciddi problemleri var.

Ee, şimdi, tabii, hep tarımdan bahsediyoruz. İşte, bugünlerde gurur da duyuyoruz. Maske üretimidir, solunum cihazı üretimidir; bunların artık Türkiye'de belli bir aşamaya gelmiş olmasından, yardım isteyen ülkelere bu katkıların sağlanmasından tabii ki bizler de mutlu oluyoruz. Ama bunun üçüncü ayağı gıda. İşte, o gün, cuma günü iki saatte nelerin olduğunu, insanların akın ettiği marketlerde de ne aradığını gördük, gıda. Demek ki bununla ilgili de muhakkak bizim adım atmamız lazım, çiftçiye tam da bugünlerde destek olmamız lazım.

Tabii, "tarımsal araziler" derken özellikle... İşte, Samsun'da, Çarşamba Ovası'nda bir santral yapılıyor. Burası daha önce -işte, tarımsal arazidir, değildir- mahkemeye gitti, işte, buraya "ÇED Gerekli Değildir." dendi, bu ÇED orta yerden kalktı, "Gereklidir." dendi, tarımsal arazi statüsünden çıktı. Mahkeme bütün bunları durdurdu ama ne oldu biliyor musunuz? Santral de bitmek üzere.

Şimdi, arkadaşlar, bizde işler önden gidiyor, kanun arkadan gidiyor. Bu saatten sonra, Çarşamba Ovası'nda yapılan santralin ben şahsen o şartlarda yıkılacağını tahmin etmiyorum ama kanunen de şu an hiçbir ruhsatı yok, hiçbir izni yok, planı yok, orada bir plan çalışması da yapılmamış. E şimdi, yazık, buraya yapılan yatırımlar da bizim millî servetlerimiz. Bunlara baştan izin veren arkadaşlarımızın tekrar şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Bugün, o izinler iptal edilince... Oraya yapılan yatırım da netice itibarıyla millî servettir.

Hâlâ aynı şeyi söylüyoruz; tarıma destek olmak için, çiftçiye destek olmak için hâlâ zamanımız var. Çok büyük talepleri yok. İşte "Elektrik faturalarımızda fiyatları aşağıya çekin, ödemeyelim; daha sonra ödeyelim, hasılat dönemlerinde ödeyelim yani biz yılda bir ürün alıyoruz, ürün dönemlerinde ödeyelim." diyorlar. Talepleri bu, bundan daha doğal nasıl bir talep olabilir? "Girdilerimizi aşağıya çekin." diyorlar. Yani bugün, bizim Samsun bölgesinde gübre fiyatlarındaki artış yüzde 20.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Dolayısıyla, hiç olmazsa bu girdilerde belli destekler sağlayın. Dünyada petrol fiyatları düştü yani petrolün varili 26-27 dolara düştü ama biz hâlâ "tarımı destekleme" adı altında bu girdilerde bile adım atmakta zorlanıyoruz.

Dolayısıyla buradan ben tekrar uyarıyorum: Ziraat Bankası çiftçinin bankasıdır, Halk Bankası esnafın bankasıdır. Bunları duyuyoruz ama gerçekten bu destekler, bu dönemde çok gerekli, çok zaruri. Bu adımların atılmasını bekliyoruz. Arkadaşlar da zaman zaman ifade ediyorlar, şu an görevleri itibariyla da en fazla çalışan bankalar bunlar. Yirmi dört saat usulüne göre çalışıyorlar. Dün okudum, banka müdürünün biri de coronavirüsten öldü; ona da Allah'tan rahmet diliyorum. Çünkü bütün yük bunların sırtında. Devletin ne tür katkısı varsa bu bankalar üzerinden götürmeye çalışıyor.

Bugün, aynen Sayın Cumhurbaşkanı da benim dün burada yaptığım konuşma gibi özel bankalardan şikâyet etti. Sayın Cumhurbaşkanım, siz şikâyet ederseniz millet ne yapsın?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Toparlayın.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Şimdi, benim gibi şikâyet ediyor.

BAŞKAN - Yalnız, bu ikinci açışım, çok kısa yani selamlama cümlesi...

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Tamam Sayın Başkanım.

Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımıza da buradan sesleniyorum, diyorum ki: Siz Bankacılık Denetleme Kurulu vasıtasıyla özel bankalara -bizim gibi şikâyet etmeyin- lütfen nüfuz edin, onlar da gereğini yapsınlar.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)