GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:83
Tarih:12.04.2020

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 51'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bahse konu kanun maddesinin özellikle üçüncü fıkrasında yapılan değişikliği olumlu bulmaktayız. Mahkûmun kanunda adı geçen aile fertlerinden birinin yaşamsal tehlike oluşturacak önemli ve ağır hastalık hâllerinin bulunduğunun sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi durumunda tutukluya verilecek iznin 1 seferden 2 sefere çıkarılması insani bir karar olması bakımından olumludur. Bu düzenlemelerin psikolojik ve sosyolojik tarafları son derece önemlidir. Mahkûmun psikolojisi açısından bu değişiklik yerindedir. Peki, infaz düzenlemesi sonrasında ülke sosyolojisinde ne gibi bir dönüşüm bizi bekliyor, biraz da orayı konuşalım.

Değerli arkadaşlar, şu an içeride bulunan tutuklu ve hükümlüleri şöyle bir analiz etme fırsatımız oldu. İçeridekilerin yüzde 22'si uyuşturucu suçundan, yüzde 14'ü hırsızlık, yüzde 11'i yaralama, yüzde 9'u yağma, yüzde 2,4'ü sahtecilik, yüzde 1,3'ü dolandırıcılık, yüzde 1,1'i ekonomik çıkar amaçlı örgüt kurma suçlarından hüküm giymiş vatandaşlarımız. Bu, içerideki 300 bin kişinin yaklaşık 180 bin kişisine isabet ediyor. Peki, böyle bir yapıda, burada oturan bizlerin hiç mi bir günahı yok? Bu insanların bu hâle gelmesinde, sizlerin, bizlerin hiç mi bir katkısı yok? Bu maddeler size neyi çağrıştırıyor? Ben şahsen bu maddelerde şunu görüyorum; kolay para kazanmayı görüyorum, kolay yoldan köşeyi dönmeyi görüyorum; onu dolandırırsan, bunu dolandırırsan, totodan, lotodan, adam kayırmadan, siyasi güçlerden istifade ederek kolay yoldan köşeyi dönme, kolay yoldan para kazanma, alın teri olmadan bir yerlere gelme. İşte onun sonucunda, bugün, hapishanelerimizdeki 300 bin kişinin 180 bin kişisi bu sebeplerden dolayı içeride. Dolayısıyla, bu salondaki herkesin bunda payı var.

Bugün, özellikle, Ankara'nın Çukurambar Mahallesi'ndeki kafelere baktığınız zaman, hak etmeyen insanları, son model arabalı, yüksek hesaplar ödeyen gençleri görürsünüz. Bunların hepsi bir özenti oluşturuyor. Dolayısıyla, alın teri, emek, çıraklık... Eli kirli sanatkârlar, eli kirli çıraklar, sanayideki ustalar, çöp toplayan çalışanlarımız hep bu toplumda ikinci sınıf insan muamelesi görüyor.

Ben size gecenin bu saatinde sadece küçük bir anımı anlatmak istiyorum. İsviçre'de bir arkadaşımı ziyarete gittim, akşam evinde dedi ki: "Ben, bu gece beş saattir oğluma fayans yapmayı öğretmeye çalışıyorum; oğlum fayans ustasının fayans yapma sınavından geçemiyor, beş saattir çalışıyoruz." Bu ülkenin millî geliri 40 bin doların üzerinde, bizim millî gelirimiz 9 bin dolar civarında. Bizde fayans ustası da kim, ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. Eğer bizler Ahi Evran felsefesine dönüp çocuklarımıza ahlakı, edebi, çalışmayı, alın terini, çalışamadan bir şeyi başaramayacağını, çalışmanın sonunda bir yere varabileceğini öğretemediğimiz sürece bu hapishanelerden bugün çıkanların önemli bir kısmı -bundan önceki aflarda da gördük ki- tekrar geri dönüyorlar, tekrar hırsızlık yapıyorlar, tekrar gaspla uğraşıyorlar, tekrar toplumun içerisinde, çetelerin içerisinde, seyrettiği filmlerle kolay yoldan köşeyi nasıl döneriz, hep bunlarla meşgul oluyorlar. Dolayısıyla, belki bu akşam bu işlere vesile olur, kafamızı yastığa koyar, tekrar düşünürüz. Bu insanlar bu hâle geliyorsa bizde de kusur var diye düşünün. Sabır ne demek, şükür ne demek, bu terimler sadece kandillerde, cumalarda atılacak mesajlar değil. Bunları hayatımıza ne zaman nakşeder, yaşarsak gençlere de bunları anlatabiliriz diyorum. Ancak o zaman bu hapishanelere ihtiyaç kalmaz, ancak o zaman gelişmiş ülkelerde olduğu gibi biz de o standartlarda söyleriz "Bizde de işte, şu kadar zorunlu mahkûm var." der geçeriz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Gecenin bu ilerleyen saatinde gerçekten bu kanunun çıkmasına bütün Parlamento çok ciddi katkı verdi. Belki coronavirüsün böyle faydalı bir tarafı oldu.

Ben, inşallah, bundan sonraki yasaları da aynı kalabalıkla, aynı sayılarla çıkarırız diye ümit ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)