| Konu: | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 12.04.2020 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 41'inci maddesi üzerinde verdiğimiz değişiklik önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, temel hak ve özgürlükleri ve bağımsız yargı anlayışını zedeleme ihtimali olan, alelacele hazırlanmış tekliflerin kamuoyunda ve bilim çevrelerinde tartışılmadan gündeme gelmesi bir miktar mahzurlu diye düşünüyoruz. Bu iş düşünülürken toplum psikolojisinin karşılığı da teferruatıyla hesap edilmeliydi yani neticede ortada bir suç var, bir de bunun mağdurları var. Bunlar dışarı çıktığı zaman ne yapar, ne eder, hangi rehabilitasyondan geçer; bunlarla ilgili bir hesap kitap yok. 90 bin kişi çıkacak, ama ne olacak? Benim bir önerim var, diyorum ki: Bakın, şu coronavirüs günlerinde nasıl bizler 18 yaş altını ve 65 yaş üstünü zorunlu iskâna tabi tutmuşsak, hiç olmazsa bu kanundan istifade edecek ve dışarı çıkacak 90 bin kişi de aynen 18 yaş altı vatandaşlarımız gibi, 65 yaş üstü vatandaşlarımız gibi şu coronavirüs belasından kurtulana kadar evlerinde istirahat etsinler. Madem "Hapishaneler boşalsın, bir miktar yer açılsın, toplu yaşamasınlar; bu vesileyle -belli mağduriyetler de var, kader mahkûmları var- bunları dışarı atalım." diyorsunuz, ben de size bu öneriyi getiriyorum; bence, bu çok makul bir öneri. Şimdiye kadar getirdiğimiz önerilere sıcak bakmadınız ama belki buna sıcak bakarsınız diye düşünüyorum.
Diğer taraftan, tabii bu corona virüsü salgını dolayısıyla dünyanın her tarafından gelemeyen vatandaşlarımız var, onlar da açık cezaevinde. Tabii ben inşaat sektöründen geliyorum, dünyanın önemli bir kısmında çalışan arkadaşlarımızın yaklaşık yüzde 70'i, yüzde 80'i de inşaat sektöründen geliyor. Tabii inşaat sektörü deyince hep 5 tane firma algılıyorsunuz ama bugün doğumdan mezara kadar her alanda muhakkak inşaat sektörüne ihtiyaç var. Yatırımcı varsa, üretici varsa, fabrika yapılacaksa hastane yapılacaksa; yol, köprü, baraj, aklınıza ne geliyorsa, bu imalatlar yapılacaksa bunların emekçileri, çalışanları da doğal olarak inşaatçılar ve bunların çoğu günübirlik çalışıyor. Türkiye belli bir seviyeye henüz gelmediği için, firmalar kendi bünyelerinde ciddi oranda inşaat işçisi istihdam etmiyor, bunlar daha çok günübirlik çalışıyor. Dolayısıyla, bunların çok ciddi problemleri var, kaldı ki daha ülkeye gelmede bile ciddi sıkıntılar yaşıyorlar.
Tabii, bugün yine, 97 vatandaşımızı kaybettik. Ölüm sayımız 1.198, vaka sayımız 56.956. Ben ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum, hastane odalarında şifa bekleyenlere de Allah'tan şifa diliyorum. Arkadaşlar, her gün 5 bin kişi artıyor, bunun anlamı şu: Gelecek günlerde farklı sıkıntılar yaşayabiliriz, bununla ilgili tedbirleri net almamız lazım. Bugün iş dünyası olarak da baktığımız zaman, araç en fazla yakıtı ilk hareketinde yakar arkadaşlar, bizim sektör de böyledir, iş dünyası da böyledir. Yavaşlayıp durduğu anda sizin ona yeni bir ivme verip çarkları yağlayıp tekrar devreye almanız çok daha... Eğer bugün biz gerekli teşvikleri vermezsek bu sektörlerin tamamını ayağa kaldırmak için çok daha fazla enerji harcayacağımızı ben buradan size söyleyeyim.
Aslında bugün en fazla duymak istediğimiz bakan, Maliye Bakanımız, hazine ve maliyeden sorumlu Bakanımız. Bütün dünyadaki ekonomik göstergeler küçülme yönünde net rakamlar orta yere koyuyor. Bugün Fransa bile, işte 60'lı yıllardan beri ilk defa yüzde 5 küçüleceğinden bahsediyor. Bizim Bakanımızın bir hedefi vardı, yüzde 5. Dünya Bankası "Siz ancak yüzde yarım büyüyebilirsiniz." diyor. Bugünlerde, tam da moral desteğe ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde, hani o "çok önemli" diye başlayan cümlelerini ben esnaf için, çiftçi için, sanatkâr için yapacağı işlemlerle ilgili hakikaten duymak istiyorum.
Aynı şekilde buradan Sanayi ve Ticaret Bakanına da sesleniyorum, diyorum ki: Tamam, anlıyoruz ki devletin imkânları sınırlı, kredi vermede belli zorlukları var ama o birliklerin topladığı aidatlar var, hiç olmazsa bu topladığı aidatları faizsiz olarak kendi üyelerine dağıtabilir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
Ben buradan sesleniyorum: Sayın Bakan, gün bugün, yetkinizi kullanın, elinizdeki imkânlarınızı kullanın; oda başkanlarını, birlik başkanlarını toplayın, bütçelerinde hangi rakamlar varsa hiç olmazsa bunları üyelerine faizsiz bir şekilde kullandırtsınlar diyorum.
İnşallah gelecek günler daha iyi olur, ümitsiz olmaya gerek yok. Biz el ele verdiğimiz sürece de bunların altından kalkacağımıza inanıyoruz.
Son bir şey, sağlık çalışanlarıyla ilgili yasa teklifi geliyor. Bizim daha önce teklifimiz vardı ama birleştirirseniz olur, mutlu oluruz; birleştirmezseniz de pazartesi, salı geliyor, biz, her zaman, bu kanun teklifini destekleyeceğimizi zaten daha önceden beyan etmiştik. Ama bunun yanı sıra da doktorlarımızla paralel çalışan hasta bakıcılarımız var, hastaların altını temizleyen çalışanlarımız var, sivil personel var. Onların hak ve hukuku konusunda hâlâ bir iyileşme olmadı. İnşallah onlarla ilgili de iyileşmeyi hep beraber yaparız diyorum.
Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.