| Konu: | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 09.04.2020 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında söz almış bulunuyorum, bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 2'nci maddesinde infaz hâkimliğinin kuruluş, görev ve yetkileri yeniden düzenlenmektedir. İnfaz hâkimliğine önemli görevler yüklenerek koşullu salıverme, koşullu salıvermenin geri alınması, mahsup, düşme, zaman aşımı gibi kararların infaz hâkimince verilmesi düzenlenmektedir. Bu haklardan yararlanmak için iyi hâli olma koşulu bulunmaktadır. İyi hâli olma koşulu hukuken oldukça muğlak bir ifadedir ve keyfî kararla suistimal edilmeye açıktır. Bu bağlamda, uygulamada yaşanabilecek sorunların önüne geçilmesi için infaz hâkimlerinin niteliği belirlenmeli ve birinci sınıf hâkimlerden seçilmelidir.
Hepimizin bildiği gibi özellikle son dönemde -adalet mensupları da dâhil- adalete güvenin yüzde 30'ların altına düştüğü bir dönemi yaşıyoruz. Dolayısıyla, bu konuda adaletin daha fazla zedelenmemesi için infaz hâkimlerinin birinci sınıf hâkimlerden seçilmesini bu maddede önerdik, ümit ediyorum kabul edersiniz.
Toplum olarak yıllardır fedakârlık yapıyoruz ama bu fedakârlıklar bir türlü bitmiyor. Bizden beklenen fedakârlıklardan birisi bitmeden diğeri başlamaktadır. Hazırlanan bu infaz yasası da yine milletten beklemektedir. Hepimizin de bildiği gibi, devlete karşı işlenen suçları devlet, şahsa karşı işlenen suçları da şahsın affetmesi gerekmektedir. Yapılan bu düzenlemede devlete karşı işlenen suçlar infaz kapsamında yer almazken, şahsa karşı işlenen suçların büyük bir çoğunluğu infaz kapsamı içine alınmıştır. Ortada salgın gibi özel bir durum olmasına rağmen, kamu vicdanı bu konuda ciddi rahatsızlık taşımaktadır. Hatta şöyle bir kanaat var: "Vurguncular, hırsızlar, yolsuzlar dışarıya atılırken acaba iyi insanlara cezaevlerinde yer mi açılıyor?" Ben hukukçu değilim, bunu, yasanın piyasadaki yansımaları olarak değerlendirebiliriz.
Yine, aynı şekilde, bu af yasalarının -2000 yılında çıkarılan Af Yasası da dahil- toplumda hiç bir caydırıcı tarafının olmadığını izliyoruz. İçeri girenlerin hepsi belli bir zaman dilimi sonra dışarı çıktı, 2000 yılında yapılan afta da bunu gördük. Ümit ediyoruz ki... Şu an içeride yaklaşık 300 bin kişi var; verilen rakamlara göre bunların yaklaşık 90 bini dışarı çıkacak gibi görünüyor ama toplumdaki kanaat şu: "Belli bir zaman dilimi sonra bunlar tekrar içeri dönecekler."
Hazır bunları dışarı çıkarmışken herhâlde cezaevlerinde de bol miktarda boş yer olacaktır diye düşünüyoruz. Bizim Muş Yeşilova Belediye Başkanımız diyor ki: "Bizim beldemizde 470 dönümlük en önemli meralık alanı hazineye devrederek burada bir cezaevi yapma kararı alınmıştır. Belde halkı meralık alanda yapılması planlanan cezaevine karşıdır. Yeşilova Belediyesi, belde halkının talebini dikkate alarak konuyu yargıya taşımıştır." Buradan yetkililere sesleniyorum: Bu cezaevi, meralık alan yerine bir başka yere yapılmalıdır. Ama burada, bildiğiniz gibi Muş bölgesi hayvancılığın çok yoğun olduğu bir bölge. Bizim, cezaevinden daha çok hayvanlarımızı otlatacak meralara ihtiyacımız var. Tam da yeri geldi, bir sürü de cezaevleri boşalıyor. Adalet Bakanlığının yetkilileri de burada; ümit ediyorum, Muş'un Yeşilova beldesine cezaevi yapma gereği duymazlar, oradaki hayvancılığı da desteklemiş oluruz.
Yine, tabii, bir Samsun Milletvekili olarak iki gündür Samsun Bafra Cezaevinin gündeme gelmesi vicdanlarımızı bir miktar yaralamıştır. Sanki Samsun Bafra Cezaevinde bambaşka olaylar cereyan ediyormuş gibi bu tür isimler, bu tür anmalar şehirlerde çok ciddi onur kırıcı meselelere sebep oluyor. Kaldı ki ben Samsun Cumhuriyet Başsavcısını da bilfiil tanıyorum. Samsun'da hakikaten -başka yerleri bilmem ama- arkadaşlarımızın adalet, hukuk konularıyla ilgili çok ciddi çalışmalarının olduğunu biliyorum. Onların böyle yanlış işler yapmayacağını da ümit ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)