| Konu: | Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın görüşülmekte olan 207 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesiyle ilgili önerge üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 09.04.2020 |
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; şimdi, dün yaşanan, Genel Kurulun kapanmasıyla alakalı meseleyi ben şahsen hiç gündem yapmayı düşünmüyordum fakat Sayın Grup Başkan Vekili kürsüden bizi de suçlayarak konuşma ihtiyacı duyunca çok tabii olarak cevap vermemiz lazım. Şimdi, kanunu getiren MHP Grubu ve biziz ve tabiidir ki burada olması gereken bizleriz. Salı günü 14 tane oylamamız vardı, bizim bütün milletvekillerimiz buradaydı. Bu konuda hiçbir sayısal sorunumuz yok ve nihayetinde, düne geldiğimizde... Hepimiz biliyoruz, bugünlerde çok özel zamanlardan geçiyoruz. Bin defa konuştuk, dedik ki: Arkadaşlarımız var, aslında, normal şartlar altında, bütün gruplardan 70'e yakın milletvekilimizin sağlık açısından dışarıya çıkma yasağı var. Ayrıca, kadın arkadaşlarımız da dâhil olmak üzere, daha evvelden kanser tedavisi gören arkadaşlarımız var. Sağlık açısından çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Daha evvel gruplar arasında bu süreci götürürken yoklama istemek gibi bir şey yapmamaya dair bir serbest çalışma planı üzerinde biz buradayız; böyle biliyoruz, böyle konuştuk ve söze itimat ediyoruz. İstenebilir mi? Evet, istenebilir ama burada, efendim, takip etmemek, burada olamamak... Ha, bugün hepimiz buradayız; hatta, isterseniz sabaha kadar buradayız, isterseniz hafta sonu da buradayız; ne kadar istiyorsanız buradayız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Zengin.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hiç kimse çalışmaktan kaçmıyor, sonuna kadar buradayız ama bizim kabahatimiz söze inanmaktır, kabahatimiz budur; bir kez daha görmüş olduk.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın Başkan...
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Hayır, bir saniye...
Sayın Başkanım, izninizle, bitirmek istiyorum.
Şimdi, efendim, hapishaneler... Ya, soracağım ben: Darbeciler olmasın mı hapishanelerde, olmasın mı cezaevinde? PKK'lılar olmasın mı, DHKP-C'liler olmasın mı, kasten adam öldürenler olmasın mı? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu mudur yani, bu mudur, bu mudur kardeşim? Biz buraya gelmişiz... (HDP sıralarından gürültüler)
EBRÜ GÜNAY (Mardin) - IŞİD'ciler olmasın mı?
BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, bir sakin olalım.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Biz sakiniz Başkanım.
Yani burada şunu belirtmem lazım: Biz fikrî mücadeleye varız ama siz kürsüden... Hem burada hiç olmayacaksınız... Eğer iyi niyetliyseniz, burada sayı çıkmayacaksa bile buradaysanız oy kullanacaksınız; nezaketen bu böyledir, nezaketen. (HDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Değerli arkadaşlarım, lütfen, karşılıklı değil.
ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Ha, o sebeple, Genel Kurulun kapanmasından haz duyanları, onları kendilerine havale ediyorum. Biz hep buradayız ve çalışacağız inşallah. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)