GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/1707) esas numaralı Tohumculuk Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/68) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:66
Tarih:10.03.2020

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yerel tohumlar bir ülkenin hazinesi niteliğindedir. Biyoçeşitliliği koruma, geliştirme ve kayıt altına alma işi öncelikle kamunun sorumluluğunda olmalıdır. Tek tip tohumların kullanımı; biyoçeşitliliğin azalması, tarımda hastalık ve zararlıların artması, tarım ilaçlarının daha çok kullanılması anlamına gelmektedir. Türkiye'de tohumculuk pazarı 750 milyon dolarlık bir hacme ulaşmıştır. Bu pazarın 150 milyon doları sebze, 600 milyon doları tarla bitkileri tohumlarından oluşmaktadır. Netice itibarıyla Türkiye'de tohumculuk pazarının yüzde 70'i yabancı firmalara aittir. 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu'yla çok uluslu şirketlerin hâkimiyetine girilmiştir. Bu kanunla çiftçilerin kendi tohumlarını ve bunlardan üretilen fideleri satmaları yasaklanmıştır. Çiftçi, çoğunluğu hibrit ve yeniden ekilemeyen tohumlara mahkûm edilmiştir. Ürün yetiştirmek için her yıl sertifikalı tohum satın almak zorunda kalan üreticilerin bir kısmı bu çarkın dışına çıkabilmek için çabalamaktadır. Tohumculuk Kanunu'yla üretimin dışına itilen çiftçiler, besin değeri yüksek ve sağlıklı atalık tohumları yaşatabilmek için birçok kentte tohum takası etkinlikleri yapmaya başlamışlardır. Böylece sertifikasız yerel tohumların ticari satışına yasaklama getiren, para ve hapis cezaları öngören kanunun mağdur ettiği üreticiler binlerce yıllık tarım kültürünü yasaya karşı koruma çabası içine girmişlerdir.

Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan 2017 yılında Mirasımız Ata Tohumu Projesi'ni başlattığında şunları söylemiştir: "Tarım millî bağımsızlığımızın anahtarıdır. Anılarımızda dahi yok olmaya başlayan tatlar ve kokular bundan sonra nostaljik olmayacak. Türkiye'de inşallah yerli üretimden başka bir şey görmeyeceğiz." demiştir.

Sayın milletvekilleri, ata tohumculuğunun önündeki en büyük engel, çiftçilerin yerel tohumlar ile yerel tohumlardan ürettikleri fideleri satma haklarının kanunla yasaklanmış olmasıdır. Mevcut yönetmelikle yerel tohumlarda sertifika alma ve tohumluk üretme yetkisi sadece Tarım ve Orman Bakanlığına aittir.

Sayın milletvekilleri, 4 Kasım 2002 tarihinde Gıda ve Tarım İçin Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Antlaşması Türkiye tarafından imzalanmıştır. Bu anlaşmada "Çiftçi Hakları" adlı bölümde çiftçilerin tohum ve fide satma hakları açıkça yazılmıştır; dolayısıyla, şu andaki Tohumculuk Kanunu bu uluslararası anlaşmaya da aykırıdır. Bilindiği gibi, kanunlar uluslararası anlaşmalara aykırı olamaz.

Anayasa'mızın 168'inci maddesine göre "Tabiî servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır." Yerel tohumlar da tabii servet niteliğindedir. Tabii servetlerin özel mülkiyete konu edilmesi mümkün değildir.

Birleşmiş Milletler Köylü Hakları ve Köyde Yaşayan Diğer İnsanların Hakları Bildirgesi'nin 19'uncu maddesindeki tohum hakkına göre 5553 sayılı Kanun Türk köylüsünün evrensel haklarına aykırılık teşkil etmektedir. Birleşmiş Milletler Bildirgesi'nin 19'uncu maddesinde "Köylüler ve kırsalda çalışan diğer insanların tohum hakkı vardır." deniliyor. Yine aynı maddede "Atalık tohum/üretme ve çoğaltma malzemelerini saklama, kullanma, takas etme ve satma hakkı vardır. Köylüler ve kırsalda çalışan diğer insanların tohumlarını ve geleneksel bilgilerini sürdürme, kontrol etme, koruma ve geliştirme hakkı vardır." deniliyor.

Sayın milletvekilleri, verdiğimiz tohum kanun teklifimizle tarımda ata tohumların üretilebilmesine, kullanılabilmesine, serbest ticaretinin olmasına, sıkı piyasa şartlarından istisna tutulmasına destek olunuz. Tohumculuk piyasasındaki üretim sertifikasyon, ticaret ve denetim konularında Türkiye Tohumcular Birliğinin yetkilendirilmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Türk tarımında firmalar, çiftçi ve köylüler hibrit tohum yerine ata tohum üretimine ve kullanımına özendirilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Yokuş.

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener Hanımefendi'nin geçtiğimiz ay İzmir Çeşme'de düzenlenen Tohum Takas Şenliği'ndeki şu sözleri oldukça önemlidir. "Yerli tohum ölüyor. Genetiği değiştirilmiş tohum, hibrit tohum, herhangi bir işe yaramayan, sadece bir kez faydalandığımız, 2'nci kez yetiştiremediğimiz bir sistemin içerisine Türkiye itildi. Asıl millî ve yerlilik Anadolu'nun tohumunu muhafaza etmekle olur." Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin de ifade ettiği gibi "Ata tohumu bu topraklardaki mührümüzdür." Geliniz, kanun teklifimize "evet" deyiniz. Çiftçilere yerel tohum üretme haklarını tekrar tanıyalım ve yerli tohumculuğu hep birlikte destekleyelim diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)