GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:66
Tarih:10.03.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL KONCUK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Hepiniz mutlaka hatırlarsınız, ocak ayı itibarıylaydı herhâlde, bir evladımız, İstanbul Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Sibel Ünli "Cebimde 1 lira kaldı, yemek param yok." diye bir "tweet" atmıştı ve ardından intihar etti. Tabii, bu, son derece travmatik bir hadiseydi ve üniversite öğrencilerimizin yaşadığı ekonomik sorunların çözülmesine dair Türkiye gündeminde birtakım tartışmalar başladı. Aslında bu tartışmalar, rahmete eren kızımızın intiharından sonra başlayan tartışmalar değil; hız kazandıran bir olaydı, üzücü bir olaydı bu. Ancak o günden bugüne Hükûmetin, yoksul öğrencileri desteklemek adına çok ciddi adımlar attığını düşünmüyoruz. Elbette zaman içerisinde, 2002 yılından bu yana belli iyileştirmeler mutlaka yapıldı ama problemi çözebilecek adımların atılmadığını üzülerek görüyoruz. Bunu nasıl çözeceğiz? Yani biz öğrencilerimize, fakir öğrencilerimize hatta bütün öğrencilerimize ücretsiz bir yemek yediremeyecek kadar güçsüz bir devlet değiliz elbette. Dolayısıyla bu problemi çözmek adına sadece üniversitelerde değil, ilkokuldan başlayarak üniversiteleri de kapsayacak bir şekilde ücretsiz yemek uygulamasını başlatmak zorundayız. Bunu yapamadık. Bunu çözebiliriz, halledebiliriz yeter ki önceliğimiz gençlik olsun ama bu ülkede öncelik bir türlü gençler olamadı ne üniversite aşamasında ne de üniversiteyi bitirdikten sonra. Gençlerimizi üniversitede okurken âdeta cezalandırdık; üniversiteyi bitirdikten sonra işsiz bırakarak, onlarla ilgili projeler ortaya koymayarak cezalandırmaya devam ediyoruz.

Değerli milletvekilleri, burada bu konuyla ilgili, ilintili olabilir diye düşünüyorum, öğrenci affı meselesi. 2017-2018 arasında 408 bin öğrenci eğitimini yarıda bırakarak üniversiteleri terk etmiş. Ailevi sebepler, ekonomik sebepler, sosyal sebepler, onlarca sebep vardır. Şimdi, biz "Beşikten mezara kadar oku." diyen bir kültürün mirasçılarıyız. Meclis, öğrenci affı konusunda zaman zaman kanunlar çıkarıyor. Şimdi bir kanun çıkarmanın tam zamanı. Yani yaklaşık 500 bine ulaştığı gençlerimiz tarafından ifade ediliyor. Sizlerin açıklamalarınızın altına da bu "tweet"lere mutlaka bu gençlerimiz, öğrenci affı isteyen gençlerimiz yorumlar yapıyor ama şu ana kadar iktidar, bu öğrenci affı talebini göz önüne almadı, bir değerlendirme yapmadı. Düşünebiliyor musunuz, yoksulluktan, çeşitli problemlerden dolayı çocuk üniversiteyi bırakıyor, ekmek bulamıyor belki de, eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak para bulamıyor, geçinemiyor, ailesi geçinemiyor çünkü çocuklarımızı ailelerden farklı düşünemeyiz. Asgari ücretli bir anne-babanın çocuğunun üniversitede okuması mümkün mü? Bir memur çocuğunun, bir işçi çocuğunun üniversitede rahatlıkla okuyabilmesi mümkün mü? Dolayısıyla bu ıstırap hepimizi yakından ilgilendiren bir boyut kazandı. Bizim işimiz, çocuklarımızı okul dışında bırakmak değil hem liselerde, hem ortaokullarda, hem ilkokullarda, hem üniversitelerde. Yani bir şekilde, bir sebeple okulunu bırakmak zorunda kalan bu gençlerimize bir şans vermeliyiz ve bunu zaman zaman da yapmak durumundayız. İktidarın bu taleplere kulak tıkaması, duymazdan gelmesi asla kabul edilebilecek bir durum değildir. Hem okumayı teşvik edeceğiz hem de ekonomik sosyal sebeplerle okulunu bırakmak zorunda kalan bu gençlerimizin feryadını duymayacağız! Bunlar kabul edilemez diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)