GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 26 Şubat Hocalı katliamının 28'inci yıl dönümünde şehit edilen 613 soydaşı rahmetle andıklarına, Manisa Milletvekili Özgür Özel'in yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ve değişen sisteme ayak uydurulması gerektiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:61
Tarih:26.02.2020

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hocalı katliamı yirmi sekiz yıldır dinmeyen bir acımız. Hocalı katliamında insanlık sustu, vicdanlar sustu; insanlık, imtihanı o günde maalesef kaybetti. Aradan geçen yıllara rağmen, uluslararası toplumun, suçluları cezalandıracak bir adım atmaması bizleri ayrıca üzmekte. İnsanlığın karşı karşıya kaldığı en karanlık sayfalardan olan Hocalı katliamına sessiz kalınması soykırım hayali kuranları daha da cesaretlendiriyor. İnsanlık tarihinin kara lekesi olan Hocalı katliamının 28'inci yılında, şehit edilen 613 Azerbaycanlı kardeşimizi rahmetle ve duayla anıyoruz.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; az önce Kıymetli Grup Başkan Vekilinin ifade ettiği, okulların yıkılıp, bütçede para olmayıp, hayırseverlerden bu konunun yerine getirilmesi talebi olduğu iddiasını esefle karşıladım. Ufak bir bilgi vermek istiyorum Sayın Başkan, mesele şöyle: 2000 yılından önce yapılan okullarla yani Deprem Yönetmeliği olmadan önce yapılan, evlatlarımız için risk olan okullarla ilgili yapılan çalışmalarda 2016 yılında verilen bir karar var. Bu çalışma, bugünün çalışması değil. 2000'den önce yapılan okullar söz konusu, 2016'da verilen karar söz konusu, bunun da kademe kademe uygulanması söz konusu. Bu uygulama yapılırken Dünya Bankası kredisi gibi, genel bütçemiz gibi, ayrıca hayırseverlerden, yardımseverlerden katma değer üretilmesi gibi değişik argümanlarla 2.800 okulumuzun güçlendirilmesi ve 683 okulumuzun da yıkılıp tekrar yapılması söz konusu. Bunun, böyle siyasi bir polemik konusu olmasını doğru bulmuyorum.

Onun dışında, Sayın Başkan, biz Grup Başkan Vekilleri çok daha şık bir dil kullanarak devlet usulüne, adabına uygun adımlar atmak durumundayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Turan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Konuşma arasında belki gözden kaçırılıyordur, dikkat edilmiyordur ama "sarayın istediği yasalar" vesaire, bunları şık bulmuyorum.

Bakınız, şu an onlarca vekilimiz grubumuzda, kendi teklifleri bağlamında çalışma yapmakta. Bizler "mutfak çalışması" diye ifade edeceğimiz çalışmaları yapıyoruz. Tabii ki bu çalışmayı yaparken Genel Başkanımızın kanaati, partimizin kanaati, komisyonlar, bunlar beraber değerlendirilecek; bu, yanlış bir iş değil. Hiçbirimiz bağımsız vekiller değiliz, bizler partilerimizle beraber vekiliz. O yüzden -altını çiziyorum- vekillere haksızlık yapmak hoş değil. Şu an, onlarca vekilimiz kendi teklifleriyle ilgili ilgili bakanların bürokratlarını çağırarak, onlarla bir araya gelerek yasaların tekrar gözden geçirilmesi, yeni tekliflerin değerlendirilmesi sürecine katma değer sağlıyorlar.

Bir de sorulan sorulara cevap verildiği zaman, eğer yanlış adrese sorulmuşsa soru, bunun iadesine bağlı olarak "Aklını başına alsın." falan tarzı ifadeyi, bir daha diyorum, bu Meclisin mehabetine, Grup Başkan Vekilliği sıfatına yakıştıramadığımı, şık bulmadığımı açıkçası ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Turan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bunlar usuli işlemlerdir. Soruyu sorarsınız, eğer soru yanlışsa "Yan odaya elden ver." denmez; "Soruyu doğru sor, doğru kişiye sor." denir. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın kendisine ait olmayan, cevaplandırma imkânı olmayan soruları soran kişiye "Doğru adrese iletin." demesinden daha doğal bir şey olmaz diye düşünüyorum.

Sistem değişti, bu sisteme hep beraber ayak uyduracağız. Sistemin kendi usullerini beraber belirleyip uygun şekilde çalışacağız Sayın Başkan.

Teşekkür ediyorum.