GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:59
Tarih:20.02.2020

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İdlib'te şehit düşen 2 vatan evladına Allah'tan rahmet diliyor, kederli ailelerine başsağlığı diliyor ve milletimizin başı sağ olsun diyorum.

Evet, teklifin 22'nci maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım, Gazi Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, ekonomimiz günübirlik, günü kurtarmaya yönelik saray bürokratlarının hazırladığı yasalarla krizden çıkarılmaya çalışılıyor. Yaptığınız kanunlara bile uymayıp yenisini yapıyorsunuz. Banka kredileriyle yandaş müteahhitlerin borçlarını kapatanlar, karşımıza geçmiş "Bankacılık sektörünü ayağa kaldırmak istiyoruz." diyorlar. Tuz koktu sayın milletvekilleri. Bu topraklarda yıllarca milletimizin kötü gün dostu olmuş, yüz elli yıllık Hilal-i Ahmer'i yani Kızılayı naylon şirkete dönüştürüp yandaş vakıflara para aklatanlar "Her şey yolunda." diyorlar. Evet, bir de yüzleri kızarmadan çıkıp "Her şey yolunda." diyorlar sayın milletvekilleri. Kriz nedeniyle güzel memleketimizde her gün insanlarımız yokluktan, yoksulluktan intihar ediyor ve gençlerimiz bunalımda.

Evet, sayın milletvekilleri, "Varlık fonu nedir?" diye sorulduğunda, yabancı ülkelerde bu fon, aşırı üretimden ve kazanç fazlasından biriken gelirin toplandığı ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanması için biriktirilen bir fondur yani gelecek nesillerin teminat altına alınmasıdır. Varlık fonlarına sahip olan ülkeler petrol, doğal kaynaklar, dış ticaret fazlası ve finansal işlemlerden sağlanan gelirlerle fonlarına kaynak sağlarlar. Bizde ise durum tam tersi. Bizde petrol yok, dış ticaret fazlası yok, üretim yok. Bu iktidarın, cumhuriyetin kazanımlarını, sata sata bitiremedikleri elde kalan kamuya ait kurum ve kuruluşlarını Varlık Fonu altında paralel bir hazine gibi elde topladıkları bir fon. Özetle, bizim ülkemizin elde kalan kurumlarını aldılar, saraya bağladılar, denetimi kaldırdılar, aile şirketi yaptılar. Garip gurebanın hakkını yediler, yetmedi, hâlâ daha da fazla borçlanma yetkisi istiyorlar. Doğmamış çocuklarımızın, evlatlarımızın haklarını da gasbetmenin peşindeler. Yakında Hazineyi de fona bağlar, memleketi açık artırmayla satışa sunarlarsa hiç şaşırmayacağız.

Sayın milletvekilleri, biz böyle konuştuğumuz zaman bazı vekiller kızıyor, celalleniyor "Biz burada neciyiz, izin vermeyiz." diyorlar. Biz, sizlerin görmek istemediği acı gerçekleri söylüyoruz.

Sayın milletvekilleri, bizim, milletvekilleri olarak, bu ucube Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi sayesinde ne bir ağırlığımız ne de bir yetkimiz kaldı. Gazi Meclisin itibarı zedelendi, yerle bir edildi. Denetim Hak getire, sorularımıza bile cevap verilmiyor. İktidar grubu, saray bürokratları tarafından ellerine tutuşturulan kanun tekliflerinin altında "İmzalarımız var." diye yasama faaliyeti yaptığını zannediyor. Saray tarafından belirlenen gündem dışına çıkmadan yaptığınız konuşmalarla sayın milletvekilleri, bazen de boşa düştüğünüz konuşmalarla milletin sesi olduğunuzu mu zannediyorsunuz? Yasama ve denetleme görevlerinin göstermelik hâle geldiği Gazi Meclisin sıralarında otururken hiç mi vicdanınız sızlamıyor diye sormak istiyorum. Keşke size muhalefet edenler olmasa sayın milletvekilleri, tüm muhalefeti istediğiniz gibi dizayn edebilseniz ama bunun mümkün olmadığını buradan hatırlatmak istiyorum.

Arkadaşlar, değerli milletvekilleri; bu Meclis, yedi düvele meydan okuyan kahramanların kurduğu Meclistir. Bu Meclis, yandaş müteahhitlere para aktaran, hazineyi soyanların değil, canını da malını da ülkesi için feda edenlerin kurduğu Meclistir. Bu Meclis, İngiliz'inden Rus'una, yobazından ajanına her türlü hainin oyununu bozmuş, düşmanı bu topraklardan kovmuş ecdadımızın Meclisidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Sunat.

ŞENOL SUNAT (Devamla) - Bu Meclis "Padişahım çok yaşa." diyenlerin değil, Türk milletinin istiklali ve istikbali için padişaha boyun eğmeyen, Mustafa Kemal Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının kurduğu Meclistir.

Bizlere düşen görev sayın milletvekilleri, tarihi şan ve şerefle dolu olan Gazi Meclisimize tekrar eski itibarını kazandırmaktır. Bunun yolu ise iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemden geçmektedir. Bu, bizim ecdadımıza olan borcumuz, gelecek nesillerimize olan sorumluluğumuzdur. Böyle giderse tek adamın her şeye karar verdiği, demokrasinin olmadığı, hukuk devletinin ortadan kaldırıldığı, kuvvetler ayrılığı yerine kuvvetler birliğinin yaşandığı bu ülkenin geleceği yok. Bir gün çıkardığınız bu yasalar sizleri de vuracak. Bir gün adalet size de lazım olacak.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)