| Konu: | Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 19.02.2020 |
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifinin 1'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu maddede, AK PARTİ'nin kanun tekliflerinde hep karşılaştığımız gibi bir belirsizlik, bir muğlaklık var. Belirsiz, muğlak ifadelerle kanun teklifleri yapıp yorumlama hakkını saklı tutarak, tehdit unsuru olarak kullanıyorsunuz. Keşke aynı başarıyı dış politikada da görebilseydik.
Bu madde ne içeriyor? Mevcut mevzuatta yer alan "Bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşüren ve haklarında kovuşturma talep edilen kişilerin imza yetkisinin kısıtlanması..." hükmüne eklemeler yapılıyor.
Birinci eklemeyle, imza yetkisinin kısıtlanmasına bankacılık sistemini tehlikeye düşürmek de gerekçe yapılmış yani artık bankacılar bankacılık sistemi hakkında konuşamayacaklar. Bakınız, olumlu da olsa konuşamayacaklar. Çünkü bankacılık sistemini neyin tehlikeye düşüreceğine dair somut ölçütler yok. İkinci eklemeyle de imza yetkisinin iptali için BDDK'nın cumhuriyet başsavcılığına müracaatı yeterli görülüyor. Bu değişiklikler bankacılara karşı ciddi bir baskı unsurudur.
Bu düzenlemeyle, BDDK'den cumhuriyet başsavcılığına yazılı bir başvuruyla, kovuşturma açılması bile beklenmeden banka yöneticilerinin imza yetkisi geçici olarak kaldırılabilecek. Bu ifadelerle özel bankaları ve serbest piyasayı zapturapt altına almayı amaçlamışsınız. Anlaşılıyor ki ekonomik tedbirleriniz krizi önlemekte yetersiz kalmış, işi tehditle hâlletme noktasına gelmişsiniz.
Bankacılar sistemin içindeki en önemli unsurlardır. Sistemdeki aksamaları görecek olan da olanlardır. Siz, yorum ve görüş beyanı yetkisini ellerinden alırsanız sağlıklı geri bildirim alamazsınız, aksamaları fark edemezsiniz. Sistem önce içindeki insanları korumalıdır, insanlar özgürlük içinde kanaatlerini ifade ettikçe sistem ve düzen gelişecektir.
Değerli arkadaşlar, "Devlet hayatında samimi eleştiri şarttır. Eleştirisiz devlet kısa zamanda çöker." Bu sözler Sayın Cumhurbaşkanının sık sık alıntı yaptığı, konuşmalarında sık sık şiirlerini kullandığı değerli şairimiz Sezai Karakoç'a ait. Biz bu söze tamamen katılıyoruz ama siz söylenenleri işitmiyorsunuz, işittiklerinizden ders çıkarmıyorsunuz.
Bir türlü kabul etmediğiniz ekonomik kriz nedeniyle ülkede para kalmadı, insanlar yoksul ve işsiz. Siz ise ülkede artık para edecek ne varsa el koymaya bakıyorsunuz, en son İş Bankası aklınıza geldi.
Arkadaşlar, teşbihte hata olmaz, değerli bir köşkte yaşayan mirasyedi gibisiniz. Önce, köşkte para edecek ne var ne yok sattınız, ayrıca konu komşudan bol bol da borç aldınız. Aldığınız paranın çok azını ev halkına dağıtıp tabiri caizse ağızlarına bir parmak bal çaldınız. Ama paranın çoğunu hovarda arkadaşlarınıza yedirdiniz, maşallah onlar da çok sayıda, en bilinenleri 5 tane. Ama paralar yine bitti, son çare olarak köşkün kapısını, penceresini söküp satmaya çalışıyorsunuz.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Bahçelievler'de bir bina çöktü, Allah'tan bina daha öncesinde risk nedeniyle boşaltılmıştı, can kaybı yaşanmadı. İddialara göre, bu binanın çökmesinin esas nedeni kolonlardaki demirlerin satılmak için alınmasıydı. Binanın ayakta durmasını sağlayan kolonları keserek para kazanma ve günü kurtarma derdine düşmüşler. Türk ekonomisi de bu durumda, çökmek üzere, tedbir alınması gerekiyor. Biz binada güçlendirme beklerken resmen kolonlardaki demirler satılmaya başlandı. İş Bankasına el koymak budur, Türk ekonomisinin kolonlarındaki demirleri satmaktır.
CHP'nin İş Bankasına ortaklığı seksen yılı geçti, 1 kuruş gelir almıyorlar, neyi yanlış yaptılar da miras hukukunu hiçe sayarak el koymaya kalkıyorsunuz? Aksine, İş Bankası çok sayıda iştirakiyle bugün neredeyse 100 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaştı. Böyle güzel çalışan bir bankayı bozarsanız yabancılar Türkiye İş Bankasını İngilizce olarak "..."(x) olarak okuyacaklardır yani "Türkiye iflas etti." diye okuyacaklardır.
Değerli milletvekilleri, Bankacılık Kanunu'nda iyileştirmeler yapılmasına karşı değiliz ama bu iyileştirmelerin istişareyle yapılması, finansal sistemde istikrarın sağlanması hedeflenmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
AYHAN ALTINTAŞ (Devamla) - Bankaların işlem masrafı, komisyon ve benzeri ücretlerinin sınırlandırılmasına, kredi ve diğer finansal enstrümanların maliyetlerinin azaltılmasına taraftarız ancak bu maddedeki gibi, serbest piyasayı tehdit eden, banka yöneticilerine baskı yapılmasını amaçlayan düzenlemelere karşıyız. Bu nedenle bu maddeye olumlu bakmadığımızı belirtir, yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)