| Konu: | Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 53 |
| Tarih: | 06.02.2020 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Bu vesileyle, Van Bahçesaray'da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine de başsağlığı diliyorum.
Değerli milletvekilleri, önce şu plan nasıl yapılır, ben kısaca onu izah etmek istiyorum: Bildiğiniz gibi 1/100.000, 1/50.000 ve 1/25.000'lik planlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılır. Daha sonrasında bu planlara da o bölgedeki sanayi bölgeleri, konut alanları, rekreasyon alanları, kamusal alanlar işlenir. Bunun devamında da büyükşehir belediyeleri bu çerçevede 1/5.000'lik planlarını yapar, bağlı belediyeler de 1/1.000'lik planları yapar. Burada asıl olan mesele şudur: Buradaki asıl olan mesele, bu bölgede yaşayacak insanların oluşturduğu nüfusun yoğunluğu. Yani biz katlardan, imardan daha çok, yaşayacak nüfusun yoğunluğuyla imar planlarını tanzim ederiz. Buna göre de o bölgedeki parsellere, adalara belli inşaat alanları verilir. Bu verildikten sonra da dünyanın hiçbir yerinde ne ada bazlı ne de parsel bazlı bir plan yapılır. Ben inşaat mühendisiyim, böyle bir uygulamayı görmedim, duymadım, işitmedim. Biz şimdi ne yapıyoruz? Yapılmış, planlanmış alanlar üzerinden yeni bir tasarruf hakkı kullanmaya çalışıyoruz. Bakın, bunun adı bile çıktı; bu kanun geçtiği andan itibaren parsel bazında plan uygulaması yapılmayacak dedik, şu an bütün belediyeler bu kanuna yetişmek için parsel parsel plan yapıyorlar. Geçmişte bu parsel parsel işini çok duyduk; bakın, bugün de yine, parsel parsel, şu an, bu kanun çıkmadan önce yapılabilecek ne varsa bunu yapmaya çalışıyorlar.
Devamında, ada bazlı plandan bahsediyoruz. Şimdi, normal şartlar altında elde edilecek rant, maliklerine verilmeyecek ise bu insanlar plan değişikliğine neden gitsin? Hiçbir özel sektör, hiçbir arsa sahibi, hiçbir kat maliki bu plan değişikliğine gitmez. Ne amaçla gider? Der ki: "Bir müracaat edelim, bakalım; burada tespit edilen değer eğer uygunsa veyahut da -plan değişikliklerinden daha fazla şimdi plan notları önemli- plan notlarına ilave bir şeyler yazdırabilirsem işte 'Kot altındaki alanlar, bağımsız alanlar yapılabilir, edilebilir, kullanılacak inşaat alanından sayılmaz.' gibi..." Öyle plan notları geliştiriyorlar ki maşallah, plandaki kullanılacak inşaat alanından daha fazla plan notlarıyla elde edilen faydalar var. Ha, buna bakacak, bu amaca bakacak, buradan bir şey çıkar mı diye. Çıkmazsa zaten plan değişikliğine gitmez.
Ancak plan değişikliğine ne zaman gidilir? İşte, deprem dolayısıyla, kentsel dönüşümle ilgili, yıkılacak binalarla ilgili devlet oturur düşünür, der ki: "Tamam, biz burada bir planlama yapalım, bu planlamaya göre de elde edilecek rantı devlet alsın." Belki bu alanda planlama yapmak mümkün ama bu işin bütünü içerisinde her ikisini beraber yaptığınız zaman burada bu işlemin yürümesi mümkün değil. Dolayısıyla, daha baştan, yapılmış, planlanmış, değerlendirilmiş bir plan üzerinden yeniden bir planlama yapmaya çalışıyorsunuz ki bence bu çok tehlikeli ve de sakıncalı. Netice itibarıyla, önceki planlara göre şehrin altyapısı dizayn edilmiş, yolu, kanalı, içme suyu, telekomünikasyonu -neyse- bundan önceki planlara göre planlanmış. Siz bunun üzerine ilave yüklemeler yaptığınızda ne oluyor, biliyor musunuz? Ankara'nın göbeğinde, sel geliyor, biz insanlarımızı kaybediyoruz. Neden? İşte, bakın, bu çarpık planlamadan, çarpık kentleşmeden, böyle akla hayale gelmeyen plan uygulamalarından. Bu da yine bir adaletsizliğe sebep olacak. Düşünün, 2 ada yan yana, kat maliklerinden bir tanesi müracaat ediyor, aradaki farkı da ödüyor, belli bir yoğunluk, belli bir yükseklik alıyor; onun yanındaki ada bunlardan istifade etmiyor. Dolayısıyla burada bir adaletsiz uygulama da oluyor. Yani parası pulu olan iyi bir organizasyon yapabilirse plan değişikliği yapacak, onun dışındakiler bundan istifade etme gereği duymayacak çünkü oluşacak bir rant yok. Ama işin en temelinde, bizim bu uygulamaya kesinlikle karşı olduğumuzu ifade ediyorum. Netice itibarıyla, toplam inşaat alanı üzerinden konuşmamız lazım gelir, bir. Yani bizim, yoğunluklardan daha çok orada toplam ne kadar inşaat alanı yapılacak, bunun üzerinden gitmemiz lazım. Kat adetleriyle oynamak, özel yoğunluklarla uğraşmak, plan dipnotlarıyla uğraşmak yani Ali Cengiz oyunları oynamak kimseye bir şey kazandırmaz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Yaşar.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Dolayısıyla bu planın uygulamada zorlukları olduğunu düşünüyoruz; sadece depremle ilgili uygulamalar ve yıkılacak binalarla ilgili yapabileceğiniz bir şey varsa o alanda uygulanabilir. Onu da bu yapıdan ayırmak lazım. Öbür türlü, yapılmış planlar var, yoğunluklar var, hak sahipleri var. Bunun üzerine yeni bir moda, yeni bir plan getirmenin kimseye bir katkısı olmadığını düşünüyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)