GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:51
Tarih:04.02.2020

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Evet, bugün İdlib'de şehit düşen 8 kahraman vatan evladını toprağa verdik, Yüce Allah hepsine rahmet eylesin. Aziz Türk milletinin başı sağ olsun, ailelerine Yüce Allah sabır ihsan eylesin, yaralananlara da acil şifalar diliyorum.

Evet, Türkiye geçen hafta Elâzığ, Sivrice merkezli bir deprem yaşadı; 41 vatandaşımızı kaybettik, yüzlerce vatandaşımız yaralandı. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Evleri yıkılan veya ağır hasar alan, çadırlarda yaşamak zorunda kalan vatandaşlarımızın sıkıntıları ortada sayın milletvekilleri.

Sayın Başkanım, uğultunun kesilmesini rica ediyorum.

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, sayın milletvekilimizin konuşmaları uğultudan dolayı tam anlaşılamıyor, sizleri sessizliğe davet ediyorum.

ŞENOL SUNAT (Devamla) - Sayın milletvekilleri, devleti yönetenlerin görevi taziye mesajı yayınlamakla bitmiyor. Bugün, bu Meclis İdlib'de olanları ve deprem felaketleri için alınması gereken önlemleri konuşmalıydı. İnanın, içim kan ağlıyor. İdlib'le ilgili verdiğimiz genel görüşme önergesi reddedildi, depremle ilgili görüşme reddedildi. Bu konuları konuşmayacağız da neyi konuşacağız bugün? Ne zaman konuşacağız? Bu zihniyet bizi nereye götürür? Lütfen sayın milletvekilleri, bu konular Türk milletinin kaderiyle ilgili ve kaderini etkileyen konular. Neden buradayız? Sorgulamalıyız. İYİ PARTİ olarak asla ve asla acılar ve felaketler üzerinden siyaset yapmadık, böyle zamanlarda birlik ve dayanışma ruhu öne çıkarılmalıdır dedik ve onun için de uğraşıyoruz ama bu, olan bitene kör ve sağırız demek anlamına asla gelmiyor. İdlib'de neler oluyor, ne oldu? Rusya'yla ittifaklar... Soçi'de alınan kararlara kim uymuyor? Yine aldatıldık mı sayın milletvekilleri? İdlib'den göç edenler Türkiye sınırına dayandı, nasıl bir önlem alınacak? Yönümüzü ABD'ye mi döndük, Rusya'ya mı döndük, yoksa ikisi tarafından da aldatıldık mı? Bunları sorgulamalıyız milletvekilleri olarak. Dış politikayı iç politikaya alet etmekten artık vazgeçmeliyiz. Yaptığınız hata ve yanlışlardan bir an önce geri dönün ve ortak akılda birlikte bir araya gelelim ve buluşalım.

Türkiye beşik gibi sallanıyor sayın milletvekilleri. Cumhurbaşkanı "Depremi durdurma şansımız var mı?" diye soruyor. Depremi durdurma şansımız yok tabii Sayın Cumhurbaşkanı da hasarı önleme, can kaybı ve zararı asgariye indirme şansımız var. Tüm uzmanlar, hiç durmadan, İstanbul'da büyük bir depremin beklendiğini haykırıyorlar. Siz birilerine rant sağlamak için "Kanal İstanbul" denilen çılgın projeyi allayıp pullayıp "Yapacağız." diye diretiyorsunuz. Ayıptır, günahtır, yazıktır bu ülkeye.

Elbette ki gelişmeleri, yapılan ve yapılmış olması gereken icraatları, toplanan deprem vergilerinin akıbetini, imar aflarındaki denetimsizliği takip ediyoruz ve edeceğiz. Elbette ki deprem kuşağında yer alan ülkemizde on sekiz yıldır iktidar olan partinin bu alandaki duyarsızlıklarının hesabını soracak, sorumluların da yakasına yapışacağız.

Değerli milletvekilleri, konu imar olunca AK PARTİ iktidarının imar rant tarihine değinmemek elde değil. Dosyanız gerçekten çok kabarık, sabıkanız çok. Düşünün, on sekiz yıllık iktidarda İmar Yasası kaç kere değişti? Bu kanun teklifinin 11'inci maddesi "Deprem afeti riskine karşı ileri tasarım yöntemleri ve teknolojileri gerektiren binaların projeleri, bu alanda Bakanlık tarafından çıkarılan yönetmelik çerçevesinde yeterli uzmanlığı haiz mühendislerin gözetiminde yapılır." diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Milletvekili, toparlayın.

ŞENOL SUNAT (Devamla) - 11'inci maddeden yani bu maddeden yani benim "yeterli uzmanlığı haiz mühendisler"den anladığım, tecrübem gereği, yandaş mühendisleri çağrıştırıyor. Hâlbuki üniversiteler var, Mühendis ve Mimarlar Odası var; verin bunlara yetkiyi samimiyseniz eğer.

Evet, sayın milletvekilleri, bıktık artık; inanın, bu rant, talan düzeninden bıktık, kişiye özel hazırlanan kanunlardan bıktık, Türk milletine aleni küfreden holding patronlarının borçlarının Türk milletine ödetilmesinden bıktık, gözü doymaz müteahhitlerinizden bıktık, deprem vergileriyle yaptığınız saraylardan bıktık; Türk olmaktan gocunan, Türklüğü aleni bir şekilde aşağılayan, Andımız'dan dahi rahatsız olan bürokratlarınızdan da bıktık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ŞENOL SUNAT (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun.

ŞENOL SUNAT (Devamla) - Ey muktedir iktidar mensupları, üç yandaşın borçları silinsin, beş müteahhit parasına para katsın; rant, talan düzeni sürsün diye siyaset yapılmasına artık müsaade etmeyeceğiz.

Milletin derdi geçim sıkıntısı, mutfakta kriz var. Gıda fiyatları ortada, doğal gaza yapılan zamlar, elektriğe yapılan zamlar ortada. Lütfen bırakın beş yandaş kazansın diye uğraşmayı, Türkiye kazansın diye uğraşın. Rantı değil, halkı düşünün ve hakkı düşünün.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)