GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:40
Tarih:21.12.2019

ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, Sayın milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 158 sıra sayılı Kanun Teklifi'nde TÜSEB'de görevlendirilen akademisyenlerle ilgili bir madde var. Bu nedenle biraz TÜSEB'ten konuşmamız gerekiyor.

Türkiye Sağlık Enstitüsü Başkanlığı, kamu tüzel kişiliğine sahip, idari ve bilimsel özerkliği bulunan, Sağlık Bakanlığına bağlı bir kuruluş olarak milletimize hizmet vermektedir. Kurulma gerekçesi açısından çok değerli bulduğumuz bu yapının sağlık hizmetlerinin kalite ve standardını yükseltmesine, sağlık teknolojilerine ve ürünlerine ulaşmayı kolaylaştırmasına, toplumun etkilendiği kronik hastalıkların maliyetini ve yönetimini sağlayabilmesine, AR-GE ve akredite kabiliyetinden dolayı da ülkemize, bölgesinde sağlık teknoloji merkezi olmasına katkı yapacağının farkındayız. Bu amaçları görev edinen TÜSEB'e özellikleri ve idari yapısının liyakat esaslı çalışmasını sağlayacak tüm desteklerin verilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Değerli milletvekilleri, TÜSEB bünyesinde kurulan Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü, beraberinde kurulan diğer enstitülerin sadece bir tanesini oluşturmaktadır. Biyoteknolojik, biyobenzer ilaç sektörüne dikkatinizi çekerek sizlerle bazı bilgileri paylaşmamız gerekmektedir.

TÜSEB'in ve çalışmalarının ülkemizin geleceği açısından önemli olduğuna kanaatimiz tamdır. Biyoteknolojik ilaçların tedavilerdeki kullanımı giderek artmaktadır. Türkiye'nin tamamen ithalata dayalı ilaç tedarik modeli sürdürülebilir değildir. Hücre bankasından başlayarak bitmiş ürüne kadar tüm üretim süreçlerini kapsayan yerli biyoteknolojik ilaç ve biyobenzer ilaç üretimi yapılmadıkça sektörel cari açık ve dışa bağımlılık daha da artacaktır. Çağrıya çıkılan TÜSEB stratejik AR-GE ve iş birliği projeleriyle millî biyoteknolojik, biyobenzer, biyoüstün ilaç geliştirilmesi hedeflenmektedir. Canlı sistem ve organizmalar kullanılarak üretilen biyoteknolojik ilaçlar için AR-GE çalışmaları ve üretim aşamasında önemli bir inovasyon, teknoloji ve yatırım gerekmektedir. Tüm dünyada biyolojik ilaç pazarının küresel büyüklüğü yaklaşık 220 milyar dolar civarındadır. Bu ilaçların küresel ilaç pazarındaki oranı ise yüzde 20'lere ulaştı ve artmaya devam ediyor. Türkiye'nin ithal ettiği 1 milyar dolarlık biyoteknolojik ilaçların AR-GE çalışmaları ve klinik çalışma aşamalarının Türkiye'de tamamlanması ve üretilmesi sadece Türk hastaların bu ilaçlara erişimini kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkemizin dış ticaret açığını azaltarak ülke ekonomisine çok ciddi bir katkı sağlayacaktır. Önümüzdeki beş yılın sonunda ilaç endüstrisinin yüzde 70'ini biyoteknolojik ilaçların oluşturacağı öngörülmektedir. Küresel ilaç pazarının 1,1 trilyon doları bulduğu düşünüldüğünde Türkiye'nin de ilaç endüstri stratejilerini bu temele oturtması ve biyolojik ilaç trendini yakalaması, özel sektör-kamu iş birliğiyle doğru adımlar atması gerekmektedir. Kimyasal ilacın kilogram başına ihracat değeri yaklaşık 17 dolarken biyoteknolojik ilacın ihracat değeri 1 kilogram için 1 milyon dolar civarındadır.

Cumhurbaşkanlığı On Birinci Kalkınma Planı'nda ilaç, tıbbi cihaz sektörü ülkemiz için öncelikli sektör seçilmiştir. Ülkemiz ilaç endüstrisinin küresel rekabet gücünü artırmak ve dünya ilaç değer zincirinde ülkemizi daha üst konuma taşımak için millî politikaların oluşturulması, yerli biyoteknolojik, biyobenzer ve biyoüstün ilaç üretilmesi için gerekli ekosistemin ve altyapının daha fazla vakit kaybetmeden oluşturulması gerekmektedir. Bu nedenle TÜSEB'de çalışacak akademisyenlere verilen desteği önemsiyor ve olumlu buluyoruz.

Biyoteknolojik ve biyoüstün ilaçlar üretilmesini tarihî köklerinde de arayacak olursak bundan yaklaşık yüz yıl önce, Gaziantep'te Antep'i gazi yapan savunmada kloroform veya eter yoktu, yaralılar bağlanarak elleri ayakları kesiliyordu veya tedavi edilmeye çalışılıyordu; tentürdiyot yoktu, ispirtodan tentürdiyot yapılmaya çalışılıyordu.

Kıymetli milletvekilleri, bu nedenle, yerli ve millî ilaç önemlidir diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)