GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan ile İstanbul Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç'un 129 sıra sayılı 2020 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi ile 130 sıra sayılı 2018 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:39
Tarih:20.12.2019

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Engin Bey, hoş geldiniz.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

HDP'nin 2 konuşmacısını da yakinen takip etmeye çalıştım. Birkaç hususun altını çizmek isterim: Bir tanesi, ısrarla ve tekraren "Bütçe sarayda hazırlandı. Bu rejimin doğal sonucu bu." gibi bir ifadede bulundular. Oysa hepimiz biliyoruz ki parlamenter rejimde de, şu anki sistemde de bütçe hazırlama yetkisi yürütmenindir. Daha önce Bakanlar Kurulunun olduğu yürütme erki bunu yaparken bugün de Cumhurbaşkanlığı sisteminin gereği olarak, bu usule uygun olarak yapılmakta. Dolayısıyla çok yersiz bir yaklaşım diye düşünüyorum.

Sayın Başkan, bir diğer mesele, yine arkadaşlar "Bütçede kadın yok." ifadesini çok sık tekrar ettiler. Oysa, Kadının Güçlendirilmesi Strateji Belgemiz başta olmak üzere 81 ilde yapılan çalışmalar, kadın kooperatifçiliğinin önünün açılması, teşvikler, destekler gibi birçok alanda kadınlarımızla ilgili yapılan çalışmalar aslında bütçemizde var. Bu konunun da tekrar bir gözden geçirilmesinin faydalı olduğu kanaatindeyim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (İstanbul) - "Bütçemizde" değil, bütçe AK PARTİ bütçesi mi?

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Turan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, altmış dakikalık ithamın cevabı bir dakikayla olmaması lazımdı, kürsüden olması lazımdı.

BAŞKAN - Ama sizin sözcünüz konuşacak ya, orada da cevabın bir kısmı verilebilir.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bir de "Tek adam rejiminin meşruiyeti yoktur." gibi çok afaki bir ifade kullanıldı.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Tek seçmen rejimi.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bakınız, değerli arkadaşlar, bu ifadeyi kullanırken... Hepimiz bu Parlamentonun birer mensubuyuz dolayısıyla aslında...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - İtiraz ettik.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Ali Şeker, siz CHP'lisiniz, HDP'li değilsiniz, bir durun Allah aşkına ya! HDP'ye cevap veriyorum, CHP'ye değil.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Biz de itiraz ettik bu sistemin yanlışları üzerine.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Gönderme mi yaptın aklın sıra!

BAŞKAN - Sayın Turan, lütfen Genel Kurula hitap edin.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Değerli arkadaşlar, bir defa, tek adam rejimi değil, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi.

İkincisi, eğer bu sistem meşru değilse buradaki vekillik de meşru olmaz. Yürütme de, yasama da direkt halkın seçimiyle, iradesiyle göreve gelmiş iki erktir. O yüzden, yasama da meşrudur, yürütme de meşrudur. Bunu, böyle, sadece kendimizi ayırarak yürütmenin meşru olmadığını ifade etmenin akla ziyan bir yaklaşım olduğu kanaatindeyim Sayın Başkan.

Onun dışında, kayyumlarla ilgili meseleyi çok tartıştık bütçe boyunca fakat bugün tekrar gündem oldu. Bakınız, kayyum eleştirisi yapılabilir, buna anlayış göstermeye çalışıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Tamam, bitti.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Fakat kayyum eleştirisi yaparken Kürt halkının iradesine el konduğu ifadesini doğru bulmuyoruz Sayın Başkan. O sandıklarda Kürt olmayanın da oyu var.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - İnsaf!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Siz sandıklara giderken "Sen Kürt müsün, sen Türk müsün?" tarzı bir ayrım yapmayız. Biz 82 milyonun eşit vatandaşlık hakkı olduğunu kabul ederiz. Dolayısıyla bu ifadenin doğru olmadığı kanaatindeyiz.

Ayrıca, yine "Kürt halkının iradesi" derken bu iradenin inkıtaya uğramasını -güya- hukukun değil de AK PARTİ yargısının hayata geçirdiğini ifade ettiler.

Bakınız, Sayın Başkan, kayyumluk meselesi anayasal bir tedbirdir.

MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Yanlış!

AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Hiç alakası yok!

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Anayasa'da kayyum yok ya, ona dair düzenleme yok.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bir kimse durup dururken kayyum atanmasını talep etmez, istemez fakat dünyanın hiçbir tarafında hem demokrat hem terörist olunmaz! Hem demokrat eğilimli hem terörist eğilimli olunmaz! Hem halkın temsilcisi hem Kandil'in temsilcisi olunmaz! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Dolayısıyla, eğer böyle bir mesele varsa buna idarenin el koymasından daha doğal bir şey olamaz diye düşünüyorum.

Bakınız, elimde birkaç örnek var, eğer kürsü hakkı verseydiniz ifade edecektim ama bunlar belediye başkanlığı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Başkanım...

FATMA KURTULAN (Mersin) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Son olarak, lütfen, Sayın Turan. Dördüncü dakikaya giriyoruz.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ben size dedim.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, bütçe bari böyle geçmesin.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, elimde sayısız dosya var, belediye başkanlığı makamıyla bağdaşmayacak birçok eylemin merkezi olmuşlar. Dolayısıyla, şehit yakınlarını işten çıkarmaktan tutun da teröristleri götürürken yakalanmaya kadar dünya kadar dosya var.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Hepsi yalan!

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Eğer böyle bir şey varsa idare buna el koyacaktır tabii ki. (HDP sıralarından gürültüler)

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Baklavalar, fıstıklar nereden, sen onlardan bahset?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, Kürtlerin veya Türklerin büyümesi veya küçülmesi diye bir mesele olmaz. Bin yıldan beri bu ülkede beraber yaşıyoruz. Dolayısıyla, Türkiye büyürse Kürt de büyüyecek Türk de büyüyecek. Bu ayrımcı dilin kimseye faydası olmadığı kanaatindeyim.

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Kaldı ki PKK, bu topraklarda Kürtlerin hakkı için değil, Türkiye'nin büyümesini engellemek isteyen emperyal güçlerin bir maşası olarak kurulmuştur. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bütün partilerin, bütün temsilcilerin istisnasız "Dur." demesini ve kınamasını bekleme hakkımız var diye düşünüyorum.

Kaldı ki son on yılda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Son bir dakika Sayın Başkan.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Başkan, biz bu saçları değirmende ağartmadık!

BAŞKAN - Doğru. "On" dediniz ama daha var.

Yani tartışmaların toplamı bir gruba ait konuşma süresi kadar tutacak.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, bu başka bir konuşma oluyor ya!

BAŞKAN - Sayın Turan, lütfen tamamlayalım.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, son on yılda Kürtler için yapılan, tüm Türkiye'mizin vatandaşları için yapılan birçok yatırım, birçok hizmet, birçok eşitlik açısından yapılan anayasal düzenleme herkesin malumudur. Kötü muameleye son vermekten tutun da Kürtçe televizyon diline kadar birçok alanda adım atılmıştır. Eğer, bu konuşmacının ayrımcı dili devam edecekse hiç kimseye faydası olmadığı kanaatindeyiz.

EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Ya zaten konuşacaksınız. Grup sözcüsüne gerek kalmadı, saatlerce cevap veriyorsunuz.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - "Kürtleri seviyorsanız yakalarından düşün." diyoruz Sayın Başkan. Kürtleri seviyorsanız Diyarbakır Annelerinin yanında yer alın, oğullarını dağa çıkaran insanlara "Dur" demekte yardımcı olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Bu vesileyle, herkesi daha hassas bir dile davet ediyorum Sayın Başkanım. (HDP sıralarından gürültüler)