GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın 129 sıra sayılı 2020 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ile 130 sıra sayılı 2018 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin ikinci tur görüşmelerinde HDP Grubu adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ve Meclisin mehabeti konusunda herkesin sorumluluğu olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:30
Tarih:11.12.2019

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, ben de özellikle "vicdansız" tarzı ifadeleri kürsüde kullanan HDP Vekiliyle ilgili, Meclisin mehabeti konusunda herkesin sorumluluğunu hatırlatmak isterim. Burası Gazi Meclis, herhangi bir Meclis değil; 15 Temmuzun hakkını vermiş, Kurtuluş Savaşı'nın hakkını vermiş özel bir mekân. Daha dikkatli bir dili, daha birbirimizi itham etmeyen anlayışla meseleyi eleştiren bir dili öneriyorum Sayın Başkan.

Ayrıca, ısrarla "saray, saray, saray" diye ifade ettiği, hepimiz biliyoruz ki bu milletin evi, tabiri caizse, bu milletin emaneti.

Değerli arkadaşlar, saray demek, çalışın, siz de ileride Cumhurbaşkanı olun, bu ülkeyi yönetmek için orayı kullanın demek. Hiçbirisi Sayın Erdoğan'ın özel mülkü değil. Bu devletin... (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Çalışın, sizin de sarayınız olsun.

FATMA KURTULAN (Mersin) - Çalışacağız, orayı kapatacağız.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Kim kapatacak?

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Evet, siz devam edin Sayın Turan.

Arkadaşlar, müsaade edin...

Buyurun.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Değerli arkadaşlar, Atatürk -bu ülkenin kurucusu- o zor şartlarda bile Florya'yı yapmadı mı? Atatürk, aynı şekilde, Çankaya'yı yapmadı mı? Dolmabahçe'yi kullanmadı mı?

Değerli arkadaşlar, bunların hepsi ofistir, hepsi yönetim mekânıdır. Beğenmezseniz Çankaya'yı kullanırsınız, Beştepe'yi kullanırsınız ama saraydan yola çıkarak "milletin evi" diye ifade ettiğimiz mekâna... (HDP sıralarından gürültüler)

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bu kadar saray varken buna gerek var mıydı?

BAŞKAN - Sayın Turan, siz devam edin lütfen.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, zaman kaybı olmasın diye kürsüye bile çıkmadığımız hâlde sabredememek, aslında hâlâ, bu arkadaşların "Devletin sahibi biziz." anlayışının tezahürü. Bunlar geçti arkadaşlar. Herkes konuşacak, dinleyeceksiniz. "Hakaret ederim, cevap vermezler; itham ederim, cevap vermezler." tarzı çok geride kaldı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Turan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - O yüzden, iki dakika sabredin, konuştuğumuz zaten bu kadar ama buna bile sabretmeyerek, bunu bile dinlemeyerek hâlâ bağırmanın doğru olmadığı kanaatindeyim.

Ayrıca, Sayın Başkan, bir insan -dün de söylemiştim- uyuyorsa uyandırırsınız, görmüyorsa anlatırsınız ama görmüyor numarası yaparsa, ama uyuyor numarası yaparsa bir şey yapamazsınız.

Sayın hatip ısrarla dedi ki: "Ekonomik sorun var. Bunu söylersem terörist itham edilir miyim, der misiniz?" Yahu, metne bakıyoruz, bu bir ispat mükellefiyetidir. Terörist iddiasının ekonomiyi eleştirenler için kullanıldığını iddia eden bir adamın bunu ispat görevi vardır. Ben baktım, Sayın Bakan ısrarla "Dışarıdan ülkemize ekonomik müdahale var. Bunlarla savaşıyoruz, mücadele ediyoruz." diyor. Bununla ilgili söylenen ifade nerede, sayın hatibin alıp da bunu bambaşka hâle getirip güya ekonomiyi eleştirenlere "terörist" demesi nerede?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Turan.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - O yüzden daha sağduyulu, daha soğukkanlılıkla, birbirimizi anlayan bir dilin herkese faydası olacağı kanaatindeyim Sayın Başkanım.