GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:27
Tarih:05.12.2019

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

1996 yılında Trafik Araştırma Merkezi kurulmuştu, bu kanunla da biz Trafik Araştırma Merkezini kapatıyoruz. Bu kurum tarafından yürütülen görevler ümit ediyoruz ki başka kurum ve kuruluşlara verilir.

Bugün, trafik konusunda toplum hakikaten hâlâ duyarlı bir hâle maalesef gelemedi. Şöyle söyleyeyim: Türkiye'de 2009-2018 yılları arasında 12 milyon trafik kazası meydana gelmiş, yaşanan kazalarda 52 bin kişi hayatını kaybetmiş, 2 milyon 694 bin kişi de yaralanmıştır. Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının nedenlerine bakıldığında ilk sırada sürücü hataları yer alırken onu sırasıyla yaya, yol, araç ve yolcu hataları takip etmektedir.

Yine, Türkiye'de 2007 ve 2016 yılları arasında 105 milyon 320 bin kişiye toplam 18 milyar 1 milyon 281 bin lira para cezası kesilirken 7 milyon 845 bin araç da trafikten menedilmiştir. Sizin de gördüğünüz gibi, depremlerde kaybettiğimiz insanlarımızdan daha fazlasını trafikte kaybediyoruz.

Hükûmet son dönemlerde trafik cezalarından elde ettiği parayı maalesef bütçeye gelir kaydetmeye başladı, bütçe açıklarını bu rakamlarla kapatmaya çalıştı. Son dönemlerde duyuyoruz, özellikle bu EDS uygulamalarından dolayı elde ettiği gelirlerin yüzde 70'ini Emniyet Genel Müdürlüğüne, yüzde 30'unu da belediyelere aktarıyor.

Trafik cezalarının hiçbir zaman artırmakla caydırıcı olmadığını hepimiz biliyoruz. Son dönemde de trafik cezalarını artırdık ama kazalar açısından çok fazla değişen bir şey olmadı.

Bizim daha ilkokul döneminden itibaren çocuklarımıza trafikle ilgili gerekli eğitimi vermemiz lazım. Yine ilkokulda, ortaokulda, lisede bu eğitimin kesinlikle verilmesi lazım. Maalesef bugün trafikle ilgili ön lisans seviyesinde okullarımız var, lisans seviyesinde trafik eğitimi veren hiçbir kurum veya kuruluşumuz yok.

Bir de belediyelerin trafikle ilgili bir bölümü var. Türkiye'de 3 kurum yapıyor trafikle ilgili hizmetleri. Meskûn mahallerin dışında Jandarma yapıyor bu işi, il ve ilçe belediyeleri içerisinde polis bu hizmeti veriyor, diğer taraftan belediyelerde de trafikle ilgili bir şube müdürlüğü var, daire başkanlığı var. Biz trafikle ilgili bir araştırma komisyonunda, Ankara Büyükşehir Belediyesinin trafikten sorumlu daire başkanını komisyona çağırmıştık. "Ben ne anlarım trafikten. Burası sürgün yeri. Bize uygun makam burası olduğu için bizi buraya gönderiyorlar." demişti ama görüyoruz ki o günden bugüne trafikle ilgili çok ciddi mesafeler katedilmemiş. Maalesef, bunun bedelini de toplum her geçen gün daha ağır şartlarda ödemeye devam ediyor.

Bugün özellikle bu tedbirleri almadığımız takdirde, sizler de göreceksiniz ki toplum bununla ilgili çok ağır bedeller ödeyecek. Hiçbir zaman trafik cezalarını artırmakla kazaları önlememiz mümkün değil. Bu konuda, başta kamu olmak üzere, bütün kesimlere görev düşmektedir.

Trafikle ilgili görev ve sorumlulukların bir çatı altında toplanmasında fayda var. Yani Jandarma, polis, belediyeleri bir araya getirip bununla ilgili, tek çatı altında toplayan bir yasa çıkarılmasında ve bunların tek çatı altında faaliyet göstermesinde fayda var.

Gecenin bu ilerleyen saatinde bu konuya bir kez daha dikkat çekmek istedik. İlla ölümler olmasın, ölümlerden sonra bunların peşine düşmeyelim. Hakikaten, bu ölümcül kazalarla ilgili geçtiğimiz aylarda Parlamentodan bir yasa çıktı, bunların cezaları ağırlaştırıldı ama bunun en temel çözüm noktası eğitim.

Bu konuyla ilgili gerekli eğitimin verileceğini ümit ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)